Dönüp baktığımda bilinmeyen bir numara olduğunu gördüm, anneme " Açmayacak mısın?" diye sorsam da aldırış etmeden telefonunu cebine sakladı. Yorgun göründüğü için fazla üstelemedim. Kapıyı kapatıp salondaki koltuğun üzerine kendimizi bıraktık. Merakıma yenik düşerek sormaya başladım:
- Kimdi anne?
- Tanımıyorum.
- Peki ne yaptın o kadar gün.
- Dediğim gibi pek rehin gibi sayılmazdım, elim kolum bağlı değildi.
- Ama ben senin fotoğrafını gördüm elin, gözün bağlıydı. Korkmadın mı? İlk defa başımıza böyle bir şey geliyor.
- Korktum ama senin beni kurtaracağını biliyordum kızım. Sadece bir kere bağladılar, oda fotoğrafımı çekip seni kışkırtmak için herhalde.
- Anneciğim yarın Amasya'ya gidiyorsun.
- Seni tek başına mı bırakacağım?
- Tek değilim bende gideceğim bu şehirden, bu konu tartışmaya kapalı.
- Aynı baban gibi dik başlısın, hiç bir zaman senin aldığın kararlara karışmadım çünkü seni özgür yetiştirmek istedim ama madem öyle istiyorsun İzmir'e gittiğine emin olduğumda sesimi çıkarmam.
- Teşekkürler anne. Seni seviyorum.
-Bende seni seviyorum canım kızım. Ya İzmir'de de seni bulurlarsa, ya başına bir şey gelirse...
- Gelmeyecek söz veriyorum. Onların bizlerle bir dertleri yok bir yanlış anlaşılma ben konuştum.
Birbirimize sarıldık. O kadar iyi gelmişti ki... Tabi sonra sorumluluklarım aklıma geldi.
Annemi rahatlatarak kendimi de rahatlattım. Onu yarın Amasya'ya gönderecektim benim ise İzmir'e gideceğimi zannedecek. Ama ben İstanbul'da kalmaya devam edeceğim yani bir süre. Annem yorgun olacak ki hemen yatağına gitti benim de gitme vaktim geliyordu. Yavaşça kalkarak vestiyerin üzerindeki anahtarı aldım kapıyı kapatarak evden çıktım.
Anneme kendi evimde kalacağıma zor ikna etsem de başarmıştım. Arabama bindim ve sürmeye başladım . Araba sürmeyi severdim , ruhumu rahatlatırdı arkadaşlarım ve annem iyi bir şoför olduğumu söylerler . Ferdi'nin evine yaklaşmıştım ama tuhaf giden bir şeyler vardı. Arkada bir araba sürekli beni solluyordu . Makas atıyordu , sanki amacı beni bir yere sıkıştırmakmış gibi. Beni takip edip etmediğini anlamak için sola döndüm fakat oda aynı yöne hareket ediyordu. Ferdi'nin evine baya yaklaşmıştım direkt oraya girmem gerekiyordu aksi takdirde arkadaki şoför bana çarpacaktı. Aceleyle tekrar sağa döndüm önümde dar bir yer vardı arkadaki araç hâlâ beni sıkıştırmaya çalışıyordu. Sonun da durmaya karar verdim , ben durunca haliyle arkadaki araçta durdu. Arkam da silahımı belli etmeden durdum. Arabadayken belli olmuyordu ama tuhaf sakallı , kilolu bir adam somurtkan bir şekilde bana bakıyordu. Yavaşça yanına gittim:
- Bir problem mi var beyefendi?
- Sanmıyorum.
- Kaza yapabilirdik, arabayı üzerime üzerime solluyorsunuz.
- Eh, ne yapalım yani, arabayı güzel kullanamıyorsan benim sorunum mu?
Sabrımı sınadığını düşünüp derin derin nefesler aldım. Ama karşımdaki vasıfsız hâlâ haklıyım der gibi bana bakıyordu, onun kemiklerini kırmamak için kendimi zor tuttum. Tabi ki ilgi çekmemem gerekiyordu. Sinirime hakim olup tekrar onunla konuşmaya başladım:
![](https://img.wattpad.com/cover/268449174-288-k932549.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
8. KONFERANS (Tamamlandı)
Misterio / Suspenso25 yaşındaki Savcı Elif Aygün herkesçe çok bilinen ,annesi ile yaşayan , genç yaşta iyi yerlere gelmiş , zarif ve otoriter bir kadın. Konuşmasında tam kendini, yaşadıklarını dikkatle anlatırken uzaktan bir silah sesi gelir. Sabah tanıştığı ve konf...