10. BÖLÜM

185 55 15
                                    

Söyledikleri karşısında adeta dilim tutulmuştu. İnce parmaklarımı birbirine geçirdim, hala konuşamıyordum o ise sakince benim bir şey dememi bekliyordu.

Ne oluyordu bana, Gamze'nin dedikleri tıpkı bir diken gibi batmıştı. Umursamamam gerekiyor, umursamamam gerekiyor. Ferdi kötü biri, seni esir almıştı unutma bunu. Kalbinin temizliğine kanma Elif.

Kafamı sabit bir şekilde Gamze'ye döndürdüm. Soğukkanlı durmam gerekiyordu sakince "Ferdi'de olumlu bakıyorsa bu duruma, neden olmasın?" diyebildim. Gülmeye başladı tıpkı yılan tıslaması gibi gülüyordu yada bana öyle geliyordu. Mutlu bir yüz ifadesiyle "Bunu duyduğuma sevindim, Ferdi eminim beni affedecektir. Eskiden de ayrılırdık ama o hemen beni bulurdu." dedi.

Lafı fazla uzatmak istemiyordum ama aklıma takılan bir soru vardı. "Bir insan birbirini bu kadar severken neden başka bir insanla evlenir? Yanlış hatırlamıyorsam işten bu yüzden ayrıldınız!" diyerek ağzımdaki baklayı çıkardım. Gamze tıpkı bir bukalemun gibi renkten renge girdi. Bu soruya cevabı nasıl vereceğini merakla bekliyordum. Tam o sırada Ferdi'nin "Mutfağa gel." mesajını gördüm.

Ne diyeceğini çok merak ediyordum ama Ferdi'de beklemeyi sevmediği için,  Gamze 'ye "Hemen geleceğim." söyledim. Müsaademi isteyerek  mutfağa koştum. Ferdi ve Ali bana bakıyordu. Ferdi yanıma gelerek kulağıma "Gamze'nin telefonunu alman gerekiyor, dosyalarını kopyalaman ve onu takip etmemiz için konumu açman gerekiyor!" dedi.

Şaşkın bir şekilde baka kalmıştım. Bana bu kadar yaklaşmasından mı yoksa telefonu nasıl alacağımdan mı anlamamıştım? Ferdi'ye sessizce "Nasıl alacağım? Şifre vardır." dedim. O ise "İyi iş başa düştü, sarılıp cebinden alırım." dedi. 

Aklıma Ferdi'nin telefonu almak için yakınlaşmaları gerektiği geldi hemen atlayarak "Tamam ben alırım. Sen sadece salona geç, geliyorum." dedim. Ferdi çarpık bir gülümsemeyle içeriye geçti, bende derin bir nefes alarak onun hemen arkasından içeri girdim. Aklıma bir plan geliyordu ama nasıl olacağını kestiremiyordum. 

Asla konuşmayan Ferdi, Gamze ile muhabbete girmişti. Bense onlara bakıp yalandan hafif tebessümle "Hadi bahçeye çıkalım." dedim. Bu Gamze'nin çok hoşuna gitmiş olacak ki gülerek "Çok güzel bir fikir değil mi Ferdi?" dedi. Telefonu sehpanın üzerinde duruyordu. Dışarı çıkmadan almam lazımdı. Gamze'ye dönerek "Gamze bu arada bana numaranı verirsen mutlu olurum." dedim. 

Yalandan sırıtarak "Tabi ki." dediğini hissediyordum. Büyük bir ihtimal numarasını attıktan sonra direk silecektim.  Ferdi ne yapmak istediğimi anladığı an hemen Gamze'ye dönerek "Evet Gamze ver numaranı iletişime geçersiniz." dedi. Ferdi'ye sinir olmuştum. Gamze numarayı söyledikten hemen sonra çaldırdım. Tam da tahmin ettiğim gibi şifre vardı. 

Telefon hâlâ Gamze'deydi Tam dışarı çıkacaklardı ki " Durun!" diyerek bağırdım. Resmen son şansımdı. Gamze ve Ferdi arkasına baktı ben ise kahkaha atmaya başladım. Kimsenin anlam veremediğine adım gibi emindim. Gıcık kahkahamı son kez daha attıktan sonra Gamze'ye dönerek " Sana bir video attım, çok komik lütfen bakar mısın kendi telefonundan gelmiş mi?" dedim.

Gamzenin yanına sokulmuş şifreyi girmesini bekliyordum. O ise gergin bir şekilde yanımdan ayrılmadı ve şifreyi girmek zorunda kaldı Şifre 1989'du. Gamze bana bakarak "Bir şey atmamışsın?" dedi. Bense şaşırmış gibi yaptım hiç bir şey anlamadığına emindim. Gamze'nin şifresini kafamda tekrarlayarak koltuğa oturdum, Gamze karşımdaydı, telefonunu sıkıca tutuyordu, Ferdi "Ne çok özlemişim." diyerek Gamze'nin elini tuttu. Gamze şaşırarak telefonu tekrar sehpaya bıraktı. Resmen Ferdi ile el ele tutuşuyorlardı. Ferdi onu kolundan nazikçe tutarak dışarı çıktı.

8. KONFERANS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin