13.BÖLÜM

150 38 38
                                    

Burada olduğumuzdan haberdar olduğu belliydi, Kerem bile şaşırmıştı. Geçen günkü gibi bana bakıp alçakça sırıtıyordu. Garsonu çağırıp acı bir kahve getirmesini istedi, ikimize baktı ve Kereme dönerek "Yeni sevgilin mi?" diye sordu. Bu soru Kerem'in hoşuna gitse de beni hiç cezbetmemişti. 

İtinayla yanımda oturan adama "Öyle bir şey yok!" dedim. O ise kötü kötü gülüyordu. Fırsat bulmuşken, onlara bütün soruları sormak istedim fakat tam konuşacağımız sırada Gamze'de geldi. Bu kesinlikle normal değildi Kerem'in haberi olmadığı yüz ifadesinden belli oluyordu. 

Gamze bana bakarak sanki kırk yıllık arkadaşıymışım gibi gülüyordu. Sarp Bey ise her zamanki gibi çarpık bir kahkaha atıyordu. Bu benim işime daha da yaramıştı çünkü hepsine bir sorum vardı.

Gamze'ye dönerek "Sarp Bey ile davan nasıl gidiyor" dedim. O ise "Ferdi uygun görmediği için daha çalışamayacağız." dedi. Bu beni baya sinirlendirmişti tekrar Gamze'ye dönerek "Ferdi ile bildiğim kadarıyla eski sevgilisiniz ve onun kararları yada senin kararların ikinizi de etkilememeli değil mi?" dedim. Laflarım kalbine ok gibi saplandığını hissediyordum. 

Kerem ise lafımızı bölerek "Ferdi ve Gamze'nin ilişkisine laf etme bence sayın savcım çok ama çok güzel bir aşktı ve tekrarı mutlaka olacak." dedi. Gerçekten beni sınıyorlardı, Gamze'ye döndüm asabi olduğumu belli etmeden "Bu beni ilgilendirmez biz konumuza dönelim, size yeterince müsamere gösterdim, Gamze Yıldırım neden olay günü Murat Saraç'ı aradınız."

Gamze şaşkın şaşkın bana bakıyordu devreye Sarp Bey girdi "Gamze Yıldırım o gün yurt dışındaydı ve böyle bir itamda bulunduğunuz için büyük ayıp ettiniz." dedi. Gerçekten sinirlerim bir hayli bozuluyordu "Hepiniz şüphelisiniz Kerem hariç ama oda yakındır." diyerek herkesin korkmasını sağladım.

Elif: Hepiniz için bir soruşturma açıldı.

Gamze: Ne sen ne saçmalıyorsun?

Kerem: Babamın ne gibi bir suçu olabilir ki, Murat amca ile anlaşırlardı.

Elif: Bilemiyorum hepimiz bunu öğreneceğiz.

Sarp: Endişelenme oğlum adalete güveniyorum, istedikleri gibi araştırsınlar.

" Size afiyet olsun. Adalete güveniyorsanız bir sonraki görüşmemde bunu ölçeceğim." diyerek kafamı masalarına doğru salladım.

Kalkıp yürüyordum arkamdan Kerem beni durdurup yüzüme baktı, anlam veremediğim şekilde bakıyordu. Bana hala sakince, çarpık bir gülümsemeyle " Bu olmadı, seninle görüşmem gereken bazı özel konular var." dedi. Olaylar bu kadar karmaşıkken onun hâlâ buluşmadan bahsetmesi gerçekten saçmalığın daniskasıydı.

                                                                                            *****
Eve gidip kapıyı açtığımda kimsenin sesi gelmiyordu. Ferdi'nin evde olmamasına zaten şaşırmıyordum ama Kamuran Hanım'da yoktu. Tezgahın üstünde bulunan, mis gibi kokan poğaça leziz gözüküyordu. Ağzıma attığımda bütün derdimi unutmuştum, yanında ise taze sıkılmış limonata bir hayli iyi gitmişti. 

Biraz daha oturup karnımı doyurduktan sonra kapı çaldı. Evde kimse olmadığı için ben açmak zorundaydım. Gittiğimde kapının deliğinden baktığımda kimsenin olmadığını fark ettim, hemen tezgahın üstüne bıraktığım silahı alarak yavaşça kapıya yöneldim. Açtığımda sağa sola baktığımda kimse yoktu. Aşağıya baktığımda kapının ağzına bırakılmış bir kutu vardı, kutunun üstünde Ferdi Saraç hassas kutu yazıyordu.

8. KONFERANS (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin