7

1K 98 190
                                    

Giydiği kısacık eteğe bakıyordu aynanın karşısında. O orospu çocuğu manyak herif onun için saçma sapan kıyafetler alıp yanında giymesini isterdi sık sık ve Ash bundan ölümüne nefret ediyordu.

Balkonuna doğru bakıp 'atlasam ne olur ki..' diye geçirdi içinden ama bunca sene dayandıktan sonra abisini görmeden gidemezdi, o yüzden düşünceyi aklından atmak zorunda kaldı.

Artık gitmesi gerektiği için kapıya ilerleyip odasından çıkmıştı. Koridorun sonunda dikilen adam onu arsızca süzerken kaşlarını çatıp onun durduğu yerin tersine yürüdü hızlıca.

Adamın odasının önüne geldiğinde durup gözlerini sıkıca yumdu ve yapacaklarının çabucak bitmesini diledi. Daha şimdiden midesinde bir acı hissediyordu, büyük ihtimalle yine kusacaktı.

Kapıyı çaldığında görmeyi nefret ettiği surat onu karşılamış, kaçma isteğine neden olmuştu her zamanki gibi. Dino ise çocuğun iğrenir ifadesini takmadan "yakışmış." derken uzun uzun süzdü çocuğu ve memnun bir şekilde gülümsedi. "İçeri geç lütfen."

Çocuk içeri geçerken adam hemen arkasından gelip sırtından itmişti adımları hızlansın diye. Ash'i böyle görmek onu fazlasıyla sabırsız hissettiriyordu.

"O kadar güzelsin ki, daha şimdiden sertleşti." Açık sözlü olmasından nefret ediyordu, kulaklarını kapatıp oturup ağlamak istiyordu şu an. Sırf ona böyle dedikleri için yüzünden nefret ediyordu. Hatta defalarca kez lanet etmişti yüzüne ve bedenine.

"Sana dediğim şeyi unutmuş gibi görünüyorsun." derken çocuğun elini tutup aletinin üstüne koyduğunda Ash kolunu çekmek istemişti ama yapamadı.

"Sevimli olman lazım Ash." tuttuğu eli kendine biraz daha bastırıp gülümsedi. "Yoksa video mu izlemek istersin?"

Ash kocaman açtığı gözleriyle baktı adamın yüzüne. O..o kadar iğrenç biriydi ki..

"Hangisini tercih ediyorsun ?" derken elini oynatmaya devam ediyordu. Ash çenesini sıkıp dişlerinin arasından konuşarak "sevimli olacağım." diye yanıtladı onu.

"Güzel."

Birkaç dakika içinde adam kıyafetlerinden kurtulup Ash'i kucağına oturtmuş şekilde dudaklarını bedeninde gezdirirken çocuk gözlerini sıkıca yummuştu. Onun her dokunuşuyla başına bir ağrı saplanıyordu sanki.

"Sesini duyamıyorum."

İçinden "duyma zaten orospu çocuğu!' diye geçirse de dediğini yapmak zorunda olduğu için yalandan inledi.

"Sesin... Ah Ash! Seni ölene kadar inletmek istiyorum." Dediği şeyden sonra çocuğu bir anda altına alıp hâlâ üstünde olan eteğini yukarı doğru sıyırmıştı.

Aniden içeri girmesi yüzünden acıyla inlemesine hâkim olamamış, bunu yaptığı için de kızmıştı kendi kendine. O adama istediğini vermek, hastalıklı isteklerine alet olmak istemiyordu.

Adam henüz içinden çıkmamasına rağmen midesi çok fazla bulandığı için kendisi ondan kurtulup kalkmış, yataktan başını eğerek yediği her şeyi çıkarmıştı yere.

"Ash?" diye endişeyle sorarken yanına yaklaşmıştı Dino. Omzuna dokunduğu an Ash eline vurup kıpkırmızı olmuş gözlerini gözlerine dikti.

"Midemi bulandırıyorsun." diye mırıldanınca adam kaşlarını çatıp derin bir nefes aldı. "Hasta olduğun için bu dediğin şeyi göz ardı edeceğim. Odana git, iyi gelecek bir şeyler yollayacağım. Bugün de gitmezsin, müşterine başka birini veririm."

Ash hiçbir şey demeden ayağa kalkıp koşar adımlarla odadan çıktı. Vücudu yine titriyordu, kollarını kendine dolayarak odasına ilerledi hızla.

Üstündeki kıyafetleri sinirle yere fırlattıktan sonra duşakabine girip suyu açtı yine soğukluğuna aldırmadan. Hıçkırıkları suya rağmen yankılanırken yere çöküp bacaklarını kendine çekti ve başını dizlerine yasladı.

Duşta öylece ağladıktan sonra kalkıp vücudunu iyice sabunlamış ve biraz da olsa adamın dokunuşlarını unutmaya çalışmıştı bu her ne kadar mümkün olmasa da. Odaya geri geçtiğinde ise masasının üstünde duran çayı görüp kaşlarını çattı. Onu umursar gibi yapmasından nefret ediyordu.

Aslında içmeyip dökecekti ama midesi gerçekten çok kötüydü ve geçmesini istiyordu. Hem, bunu yapan kişi mutfaktaki kadındı ve o iyi biriydi. Onunla sadece birkaç kere konuşmuş olsa da bu evdeki tek iyi kişi olduğu belli oluyordu.

Çayı içtikten sonra midesi gerçekten de rahatlamıştı. Ayrıca biraz daha sakinleşmişti sanki.

Odada kalmak istemediğine karar verince üstüne düzgün bir şeyler giyip balkona çıktı ve  kenardaki borudan tutunarak aşağı indi sık sık yaptığı gibi. Dino hâlâ evin içindeyse gitmesine izin vermeyebilirdi belki, o yüzden buradan çıkmıştı.

Shorter'ın yanına gitmeyi düşünerek çıkmıştı ama şimdi kafeye gitmek de istiyordu nedense. Yine de bu isteğinden vazgeçip lokantanın yolunu tuttu.

Ash..özür dilerim

Bu arada çok bölüm atamam demiştim de yine atıyorum bu ne hahdkans

Querencia || AshEijiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin