Sessizce yaptıkları kahvaltıdan sonra giyinip çıkmışlardı evden. Ash'in kendi kıyafetleri kirli, Eiji'ninkiler de ona küçük olduğundan dolayı Eiji ev arkadaşını arayıp ondan kıyafet ödünç alıp alamayacaklarını sormuştu. Çocuk da izin verdiği için onun kıyafetlerinden almışlardı.
Şimdi ise taksiye atlamış, hastaneye gidiyorlardı. Ash ne kadar birkaç kere daha gerek olmadığını söylese de Eiji tabii ki de kabul etmemişti.
Yaklaşık 15 dakika yoldan sonra taksiden indiklerinde karnındaki ağrı yüzünden hafifçe öne eğildi Ash. Eiji'nin zorlamalarıyla yediği yemekti belki de ağrıya neden olan.
Doktorun odasının yakınındaki oturma yerlerine oturmuş bekliyorlardı. Ash karın ağrısından dolayı bir büklüm otururken Eiji'nin eli sırtındaydı, yanında olduğunu belirtmek amacıyla yapmıştı bunu.
İçerideki kişi çıkınca başını kaldırıp zorla ayağa kalktı. Eiji de kalkmıştı ama "gelme." diyerek engelledi onu. Zaten yeterince acınası görünmüştü ona, dahasına gerek olduğunu düşünmüyordu.
O içerideyken gergindi Eiji. Bacağını sürekli sallıyor, parmaklarıyla oynuyor ve her beş saniyede bir pozisyonunu değiştiriyordu. Ciddi bir şey olacağı düşüncesi fazlaca streslendiriciydi onun için.
Kim bilir kaç dakika sonra Ash odadan çıktığında hızla ayağa kalktı. Yüz ifadesi endişeliydi, çocuğun söyleyeceği şeyi bekliyordu.
"Midemde iltihap varmış, birkaç ilaç verdi."
"Ciddi bir şey miymiş?"
"Pek sayılmaz. İlaçları kullanmama rağmen düzelmezse ciddi olurmuş." derken ilaçların yazılı olduğu reçeteyi kaldırmıştı havaya. Eiji biraz rahatladığına dair bir nefes verdi. Daha ciddi bir şey olmadığı için sevinmişti.
"Gidip ilaçlarını alalım hadi."
Önünden yürüyen çocuğun peşinden ilerlerken 'ilaçları kullansam da geçmeyecek ki.' diye geçirdi içinden. Doktorun saydığı nedenlerden ona uyanı stresti sadece. Onun yanında bir de yaptığı şeyler vardı..o yüzden ilaçla geçecek bir şey olduğunu hiç sanmıyordu.
Eiji dışarıda beklerken Ash ilaçlarını alıp çıkmıştı eczaneden. "Aldım."
"Güzel. Onları düzenli kullanmayı unutma, tamam mı?"
"Hı hı."
"Geçiştiriyorsun beni."
"Geçiştirmiyorum."
"İyi. Onlar iyileşmen için önemli." Eiji'ye göz ucuyla bakıp sessiz kaldı birkaç saniye. Ağlayası geliyordu ondan böyle şeyler duyduğunda..
"Sanırım ayrılsak iyi olacak." dediğinde başını salladı çocuk. "Tamam, akşam gelecek misin?"
"Gelirim."
"Tamam. O zaman görüşürüz!"
"Görüşürüz." Eiji arkasını dönüp yürümeye başladığında bir saniye ona bakıp kendisi de onun tersi yöne yürümeye başlamıştı. Ondan ayrılmak istememişti aslında, ama eve gitmesi gerekiyordu yoksa Dino yine kaçtığını düşünebilirdi. Mesajlarını ve aramalarını göz ardı ettiği için büyük ihtimalle sinirliydi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia || AshEiji
FanfictionİÇERİK UYARISI: TECAVÜZ, ŞİDDET, KUSMA Querencia: ispanyolca; dünyada en güçlü hissettiğin yer, güvenli yuvan, evin.