30

757 90 112
                                    

"Eiji! Ash gitmi-" Odaya daldığı an birbirlerine sarılmış hâlde uyuyan ikiliyi görünce cümlesini bitirememiş, şaşkınlıkla bakakalmıştı birkaç saniye. Neden birlikte yattıklarını anladığındaysa yüzünü bir gülümseme kapladı istemsizce.

Uyandırmamak için sessizce çıksa da Ash kapı sesini duyduğu an aralamıştı gözlerini. Çocuk içeri girdiği an uyanmıştı zaten, ama böyle görünmek utanmasına neden olduğu için belli etmemişti uyanık olduğunu.

Bedenini biraz yukarı kaydırarak Eiji'yle yüz yüze yatar hâle geldiğinde gülümsemekten alıkoyamadı kendini. Uyurkenki huzurlu ifadesi çok güzeldi. Ash en son ne zaman bu kadar güzel ve iç ısıtıcı bir şey gördüğünü hatırlamıyordu.

Birkaç dakika Eiji'yi izlemesinin ardından aklına dolan düşüncelerle gözlerini yumdu sıkıca. Hatırlamak istemiyordu, abisinin gittiği gerçeğini ve artık tutunacak hiçbir şeyi kalmadığı gerçeğini hatırlamak istemiyordu.

Eiji'yi uyandırmayacak yavaşlıkla yataktan kalkmasının ardından yüzünü yıkamak için banyoya ilerledi. Eiji sayesinde olan mutluluğu uçup gitmişti bir anda.

Çökmüş yüzünde gezdirdi bakışlarını. Gözaltları morarmış, gözlerindeki ışık sönmüştü sanki. Eh bu yaşadıklarına göre yine iyiydi hâli..

Salona geçtiğinde koltuğun önüne çöküp başını ellerinin alına alıp gözlerini kapattı. Biraz düşünmeye ihtiyacı vardı ama düşününce daha kötü hissedeceğini de bildiği için dün yalnız kalmak istemeyip Eiji'yi aramıştı zaten.

Şimdiye kadar bunlara katlanmasını sağlayan biri varken bir anda gitmiş olması..aklını fazlasıyla bulandırdığından dolayı ne yapacağını bilemiyordu.

Yaklaşık yarım saat aynı pozisyonda durmuş, biraz ağlamasının yanında boş bakışlarla halıyı izlemişti. Uyanmamış olsa daha iyi olurdu, en azından düşünecek vakti azalırdı ama uyanmıştı işte. Belki kalkmak yerine tekrar uyumaya çalışsa başarırdı ama bir anda kötü hissetmeye başlayınca yalnız kalmanın daha mantıklı olacağını düşünmüştü.

O sıralarda Eiji yanında hissettiği boşluktan dolayı uyanmış, Ash'i göremediği için endişeyle ayağa fırlamıştı. Normalde de yalnız uyuduğundan dolayı bu boşluk hissi çok yabancı olmasa da sanki bir gecede alışmıştı Ash'le yatmaya.

"Ash?" Endişeli sesi evde yankılanırken çocuk başını kaldırıp "buradayım." diye mırıldandı sesinin duyulacağı şekilde.

"Ah, günaydın!" Salona girdiği an kocaman gülümsemesiyle Ash'e baktıktan sonra iyi görünmediğini fark edince hemen koşup yanına çöktü.

Yüzündeki neşeli ifadenin yerini endişeye bırakması hoşuna gitmediği için onun konuşmasına izin vermeden "günaydın." dedi Ash sanki her şey güzelmiş gibi.

"Ne yapıyorsun yerde? İyi misin?"

"İyiyim."

"Neden yerdesin?" Ash omuz silkip koltuğa tutunarak ayağa kalktığında Eiji de aynısını yapmıştı.

"Aç mısın? Kahvaltı yapalım." derken konuyu değiştirmek adına göz ardı etmişti mide ağrısını.

"Ta-tamam yapalım. Bekle bir yüzümü yıkayıp geleyim."

Eiji'nin arkasından Ash de ilerleyip mutfağa geçmişti. Midesini bulandırmayacak bir şey bakınacaktı şimdi.

"Geldim! Ne yiyelim?" Aç olduğunu belli eder hâlde hemen buzdolabını açtığında Ash gülümsemeden edemedi, çocuğun her hareketi çok masum geliyordu ona.

Querencia || AshEijiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin