32

742 88 175
                                    

"Uhh yemek hazırlamak için çok yorgunum." diyerek kendini koltuğa atan arkadaşına bakıp "ben de." diye mırıldandı Eiji. Bugün kafe çok yoğun olduğu için fazla yorulmuşlardı.

"Dışarıdan söyleyelim."

Alex "param yok." diye sızlanınca Ash "ben ödeyeceğim." demişti. "Zaten evinizde kalıyorum, bari bir işe yarayayım."

"Buzlukta bir şeyler-"

"Eiji, dondurulmuş şeylerden daha güzel bir şey yiyelim. Hem zaten çok yoruldunuz, çalışmanızın karşılığı olarak hak ediyorsunuz bunu."

Alex "yeey!" diye sevinirken Eiji ufak bir tebessümle karşılık vermişti ona. Zaten kibar ve düşünceli biri olduğunu biliyordu, ama bir de yakından şahit olmuştu şimdi.

"Alex, pahalı bir şey istemek yok!" diyen çocuğa bakıp "istediğini söylesin." deyip gülümsedi. Parası yeteri kadar vardı zaten.

Üçü de aynı şeyi almaya karar verdiklerinde Alex siparişi vermiş, Eiji banyoya ilerlemişti duş almak için. Ash'e de isterse odasına geçebileceğini söylediği için odada onu bekliyordu çocuk.

Midesi yine pek iyi olmasa da aç hissediyordu. Pizza gibi ağır bir şey söylemek pek mantıklı olmasa da diğerlerine eşlik etmek istemişti. Kendisi yiyemese bile sonraya kalırdı ikisinin yemesi için.

Yaklaşık 15 dakika sonra odaya giren Eiji'ye baktığında donakaldığını hissetti. Islak saçları çok tatlı bir görünüm vermişti ona ve Ash buna karşı kalbinde bir şey hissetmişti sanki.

"Alex'i sevmedin mi?"

"Ha? Nereden çıkardın?"

"Burada tek başına oturuyorsun ya."

"Ondan değil."

"O zaman hadi gel içeri geçelim. Birazdan pizzalar gelir zaten."

"Tamam."

"Ah bu arada, verdiğin kitabı bitirdim." derken dolabı açıp çıkarmıştı kitabı.

"Sevdin mi?"

"Evet. Dediğim gibi aslında bu tarz kitaplar okumam ama belki artık okurum. Hoşuma gitti."

"Bende bir sürü var. Veririm sana."

"Tamam!"

10 dakika salonda oturmalarının ardından kapı çalınca hızla ayağa fırlamıştı Alex. Ash de peşinden gitmişti ödeme yapmak için.

Sıcak pizza kokusu salonu sardığında Ash ufak bir mide bulantısı hissetse de göz ardı etmeye çalıştı. Dino karşısında olsa çok daha kötü olur, büyük ihtimalle yiyemezdi ama şu an o yoktu. O yüzden daha iyi olduğu zamanı değerlendirip bir şeyler yemeliydi.

Ash eline bir dilim aldığında Eiji göz ucuyla ona bakıyordu. İyi olup yemek yediğini görmek istiyordu, kusmasını da istemiyordu ayrıca. Canının yanması hoşuna gitmiyordu hiç.

İlk dilimi yedikten sonra derin bir nefes aldı bulantısını yok sayabilmek için. Ama bu yeterli gelmemişti, belki biraz beklemek daha iyi olurdu.

"İyi misin? Miden mi bulanıyor yine?" Eiji çocuğun duraksadığını fark edip telaşla konuşunca "hasta mısın?" diye sormuştu Alex de.

Önce Alex'i yanıtlayıp sonra Eiji'ye döndü. "Biraz bulandı, o yüzden beklemem iyi olur diye düşündüm."

"Tamam. Çok zorlama kendini."

Querencia || AshEijiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin