9

915 101 81
                                    

Eve gelip odasına kapanmasının ardından hemen kitabını alıp okumaya başlamıştı çünkü en azından kitap okurken bazı şeyleri unutup farklı bir yerde hissedebiliyordu kendini. O yüzden çok sık okurdu, şimdiye kadar bir sürü kitap bitirmişti.

Yaklaşık iki saat okumasının ardından biraz hava almak için balkona çıkmıştı yine. Uyumadan önce biraz gökyüzüne bakmak istemişti, rahatlatıcı geliyordu bunu yapmak.

Orada da 15 dakika civarı durmasının ardından içeri geçti ve yatağa uzandı. Uyumak her zamanki gibi kolay olmayacaktı ama sorun etmiyordu artık. Tek dileği kabus görmeden düzgün bir uyku çekmekti.

Ama ne zaman onun dilekleri gerçekleşmişti ki sanki? Bunun olduğu tek bir zamanı bile hatırlamıyordu.

Nefes nefese uyandıktan sonra her zaman olduğu gibi kendi kendine bir süre ağlayıp sakinleşmiş ve geri dönmüştü uykusuna. Yalnız hissediyordu. Ağlarken sarılacak kimsesi olmadığı için çok yalnız hissediyordu.

.

Kapısının açıldığını duyunca korkuyla doğrulup içeri giren adama dikti gözlerini. Uyandığı an onu görmek güne iğrenç başlamasına sebep olmuştu.

"İyi misin?" diyerek yatağın ucunda otururken aynı zamanda elini çocuğun bacağına koymuştu. Ash bacağını çekip gözlerini kaçırdı.

"Dün çay iyi geldi mi? Geldiyse yine yaptırayım."

"İstersem gider alırım."

"Dün tolerans göstermem bugün de göstereceğim anlamına gelmiyor Ash." diyerek tehditkar şekilde gülümseyince çenesini sıktı Ash. Hep böyleydi zaten, her şeyini tehditle yaptırırdı.

"Giyin de kahvaltıya gel. Sonra akşama kadar dinlenirsin. Tamam mı?" Elini saçlarına koyup sever gibi yaptıktan sonra ayağa kalkıp kapıya ilerledi. "Ayrıca, müşterilerinden şikayet almak istemiyorum. Bu konuda dikkatli ol."

"Siktiğimin müşterileri." diye mırıldandı dişlerinin arasından adam kapıdan çıktığı anda. Neden o orospu çocuklarını memnun etmek için zevk alıyor taklidi yapmak zorundaydı ki!

Uyuyacak vakti olmadığını bilse de yataktan çıkmadı karnı ağrıdığı için. Bacaklarını kendine çekip yorganına da sıkı sıkı sarılmıştı ağrının geçeceğini umarak.

Biraz daha iyi hissetmeye başladığında ayağa kalkıp gerindi. Bugün dışarı çıkmak istemiyordu nedense. Belki oturup bir şeyler araştırarak harcardı vaktini. Yeni şeyler öğrenmeyi seviyordu çünkü ilgi çekici olan şeyler aklını dağıtabiliyordu kısa süre de olsa.

Kahvaltı yapmak istemiyordu çünkü hâlâ biraz ağrısı vardı. Adama karşı gelmemesi gerekse de bunu göz ardı ederek masasına geçip laptopunun tuşuna bastı. O açılırken dün bitirdiği kitabı gördü masanın ucunda. Eiji'ye götürecekti, unutmamak için masada bırakmıştı kitaplığına koymak yerine.

Eiji'nin kafeye kaçta gittiğini bilmediği için yine akşam gidecekti. 6-7 gibi gidip birkaç saat otururdu hatta. Hem belki yine konuşabilirdi onunla..

'Saçmalıyorsun.' diye geçirdi içinden düşüncelerine karşılık. Evet Eiji iyi bir insandı ama onu tanıdıktan sonra aynı şekilde davranabilecek miydi? Yaşadığı ve yaptığı şeyleri öğrendikten sonra ondan iğrenmeden durabilecek miydi sanki?

Korkuyordu. Eiji'nin de ona iğrenç biriymiş gibi bakmasından, onun gözünde de bir orospu olmaktan korkuyordu.

Querencia || AshEijiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin