Lokantada biraz daha kalmasının ardından kulaklığını takıp yavaş yavaş yürümüştü parka doğru. Bugün kafeye uğramayacaktı, bu hâlsiz hâlini Eiji'nin de görmesini istemiyordu.
Rüzgarın ve müziğin tadını çıkarırken neredeyse bir saat geçmişti. Biraz da koşup oynayan çocukları izleyerek hem mutlu olup hem acı çektirmişti kendine.
Kalkmayı düşünürken telefonundan gelen bildirim sesiyle vazgeçip devam etmişti oturmaya. Kimden mesaj geldiğini bilmese de Eiji olmasını istiyordu içten içe.
Selam!
Bugün kafeye gelecek misin?
Sabah yazacaktım nasıl olduğunu sormak için ama gece telefonumu şarj etmeyi unutmuşum ve anca şarj bulabildim birinden
Üzgünüm
Okuduğu mesajlardan sonra fark etmeden gülümsemiş ve bir anda dolan gözlerini silmişti elinin tersiyle. Biri tarafından umursanıyor olmak canını yakıyordu.
Selam
Üzgünüm, bugün gelemeyeceğim
Başım ağrıyor biraz
Ah anladım
Umarım geçer çabucak
Bir de, ilaçlarını alıyorsun değil mi?
Alıyorum
Güzel
Çabucak iyileş ki birlikte bir şeyler yapabilelim!
Son cümleyi defalarca okuyup heyecanlanmıştı nedense. Eiji'yle vakit geçirme düşüncesi gerçekten güzel hissettiriyordu.
Tamam, çabucak iyileşeceğim :)
Bu arada
Geçen gün o adamla pek anlaşamadık gibi ama
Evine gelmeme bir şey der mi acaba?
Ah sana da sormadım ister misin diye, çok kabayım..
Sesli bir nefes verirken aynı zamanda tek eliyle yüzünü sıvazlamış ve 'keşke gelebilsen' diye geçirmişti içinden ama bunun mümkün olmadığını biliyordu. Hem o boktan şeylerle dolup taşan eve girmesini istemiyordu da.
Üzgünüm
Ancak kafede görüşebiliriz
Ve kaba falan değilsin merak etme
Ya da sen benim evime gel!
Emrivaki yapıyorum gibi oldu bu da değil mi?
Özür dilerim
İyi hissettiğim bir gün olabilir
Özür dileme lütfen, özür dileyecek bir şey yapmadın
Seni sıkıyormuş gibi hissediyorum
Sıkmıyorsun
Aksine, seninle konuşmayı seviyorum doğrusu
Oh..
Çok sevindim buna!
Şimdi bırakmam lazım telefonu
Sonra tekrar konuşuruz
Tamam
Telefonu cebine koyup ayağa kalktı ve nereye gideceğini bilemez hâlde ilerlemeye başladı. Shorter'ın yanına zaten gitmişti, eve de gidemezdi. Her zamanki gibi, ait olduğu hiçbir yer yoktu..
Vücudu ve başı fazlasıyla ağrıyordu yine. Ağrı kesici almasına rağmen pek bir işe yaramamıştı belli ki.
Her ne kadar eve gitmeyeceğim dese de uyumak istediği için eve doğru yürüyordu şu an. Hem ağrısını hissetmemek hem de düşünmemek için uyumayı istiyordu çünkü uyanık kaldığı zaman çok fazla düşünüyordu ve düşünceleri ona aşırı derecede zarar veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Querencia || AshEiji
FanfictionİÇERİK UYARISI: TECAVÜZ, ŞİDDET, KUSMA Querencia: ispanyolca; dünyada en güçlü hissettiğin yer, güvenli yuvan, evin.