Selamün Aleyküm Kardeşlerim
Bu bölümü İkra'nın ağzından dinleyeceğiz.
Yorumlarda buluşalım 😊
İyi okumalar...
Buyrun bölüme♡♡
^^İKRA^^
"Kızım..."
"Tamam anne, hemen bakıyorum."
Kapıyı araladığımda babamın memnun yüzünü gördüm. Ne olduğunu anlayamasam da gülümsemiş, kenara geçmiştim.
"H-hoş geldin baba."
Gülümsesem de tedirgin oluşum sesime yansımıştı.
"Hoş buldum." deyip içeriye geçtiğinde hissettiğim kalp atışlarımla kapıyı kapattım. Stres olurken bir tarafım rahattı. Bu hâlime anlam veremedim.
Masaya oturduktan sonra yemek yemeğe başlamıştık. Arada gözlerim babama gidiyordu. Rahat tavrı beni memnun etse de korkuyorum işte. Kötü bir şey olmasından korkuyorum.
"Eve gelirken bir delikanlıyla karşılaştım."
Yutkunup başımı kaldırdığımda babamla göz göze geldim. Yanaklarım hızla yanmaya başlamıştı. Benimle ilgili mi? Hayır ben evlenmek istemiyorum. Faruk'a sinirli babam. Yoksa patronunun oğlu mu? Araları bozulmamış mıydı babamla?
"Öyle işi gücü varmış..."
Banane ama ya!
Yanan gözlerimle başımı eğdim. Ne var ki Faruk ile evlenmemi kabul etsen?
"İkra ile evlenmek istiyor."
Dolan gözlerimle başımı daha çok eğdim. Komşuların oğullarından biri mi? Üniversiteye giderken teyzeler sürekli süzüyor beni. O kesin. Ama benim başım bağlı. Bağlı?
"Çok saygılı çocuk."
Faruk da saygılı.
"Kabul ettim ben."
Başımı hızla kaldırıp babama baktım. Hafif çatılmış kaşlarıyla bana bakıyordu. Zorlukla dudağımı araladım. Korkuyorum ama yapmak zorundayım. Ben Faruk'tan başkasıyla evlenmek istemiyorum.
"Baba ben istemiyorum." deyip başımı eğdim. Ortamdaki sessizlikle içime korku salınırken başımı yavaşça kaldırdım. Annem hâlâ sessizliğini koruyordu. Babam, ciddi hâlde yüzüme bakıyordu. Gözlerim anneme giderken masanın altından ayağıma vurup konuştu. Hı?
"Saygılıymış. Hemen kestirip atma İkra. Babanın sözünü dinle. Bugün de dersin yoktu ama yoruldun herhalde."
Anne...
"Anne-"
"Onu bunu bilmem! Yarın görüşürsünüz. Hemen evlenecek değilsin ya!"
Babam, masadan kalkıp gittiğinde dolan gözlerimi anneme çevirdim. Faruk...
...
Bugün öğlene kadar iki dersim vardı. Daha çok sakınmıştım Faruk'tan. Ağladığımı, mutsuz olduğumu anlardı çünkü. Kavuşamayacak mıyız seninle?
Dersin bitimiyle onunla yüz yüze gelmemek için hızla toparlanmaya başladım. Aynı bölümde ve sınıftaydık. Sınıf öğretmenliği.
Kitaplarımı gelişigüzel elime alıp kapıya doğru ilerlerken birine çarpmamla sendeledim. Elimdeki kitapları daha çok kavrarken gözlerimi kapattım. Amacım şurdan çıkmaktı. Niye çarptın ki bana?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEŞİL
Tâm linhYeşil iri gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Ne güzel gözleri var. Başındaki yeşil şal ve gözlerinin yeşilliği ile gözlerimi ondan alamıyordum. Gözlerinin içine baktığımda parkta yalnız başına kalmış bir çocuğun kırgınlığı gibi bir duygu geçti içim...