Selamün Aleyküm Biriciklerim💚
İkinci özel bölüm ile geldim ☺️ Umarım bu bölüm yüreğinize iyi gelir 🤗
Yorumlarda buluşalım 💚
Buyrun bölüme 🍀
^^FARUK^^
Kulağıma dolan seslerle gözlerimi aralamaya çabaladım. Vücudumda ağrı hissediyorum. Boğazımda hissettiğim acı ile yutkunamadım. Sesler daha net geldiğinde kızımızın ağladığını anladım. Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Evet şimdi daha iyi görüyorum.
"Bebeğim..."
Yeşil'im kızımızın başına öpücük bırakıp başını bana doğru çevirdiğinde yüzünde mahcup bir ifade belirdi. Bu hâline anlam veremezken yerimde doğrulmaya çabaladım.
"Kalbi güzelim, uyu sen..."
Yatağın kenarına ilişti. Beklentili hâlde bana bakıyordu. Gözlerim kızımıza gittiğinde şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Yeşil'im ve Küçük Yeşil'im...
"Yeşil'im..." dedim gülümseyerek. Afra'nın ağlayışı kesilmişti. Tatlı karım elinin tersiyle alnını silip gülümsedi. Kızımızı yanıma bıraktığında kollarımın arasına aldım. Yeşil'im yanıma uzandığında gözlerimi gözlerine çevirdim. Gülümsüyordu.
"Faruk sabah işe gideceksin."
Kıkırdadı. Gözlerimi yeşillerinden ayıramazken devam etti.
"Kızımızın babasını istediğini bilemedim. Afra, babasını çok seviyor."
Elini yanağıma getirip okşamaya başladı. Başımı biraz çevirip avuç içini öptüm. Kıkırdadı. Gülümsüyorum.
"Ben de kızımızı çok seviyorum. Ve annesini..."
Pembeleşmiş yanaklarıyla bana bakarken alnına yaklaşıp öptüm. Eşimden uzaklaştığımda gülümsüyordu. Yüz yüze bakıyorduk. Elini saçıma getirip okşamaya başladı. Bu hâlini yüzümdeki gülümseme eşliğinde izleyedurdum.
"Kalbi güzelim..."
"Hmm..."
Eli yüzüme hareketlendi. Elini alnıma getirip saçımı geriye ittiğinde gülümsemesi solmuştu. Ne olduğunu anlamazken elini boynuma getirdi. Bana bakması için boynumdaki elini kavradım. Tedirgince yüzümü turluyordu.
"Faruk, ateşin var."
Sözleri üzerine duraksadım. Vücudumda ağrı hissediyorum ama şiddetli değil.
"Ben kötü değilim güzelim. Sadece biraz vücudumda ağrı hissediyorum."
Başını hafifçe sallayıp eğdi. Kolumu beline sardığımda başını kaldırmıştı. İkra...
"Sana çorba pişireceğim." dedi gülümseyerek. Gözleri kızarmıştı. Gözlerine takılı kaldım.
"Yeşile kırmızı hiç yakışmıyor."
Gözlerini kırpıştırdı. Yerinden doğrulduğunda gözlerimi yüzüne çevirdim. Omuzlarına dökülen saçlarını kulaklarının arkasında getirip kızımızı kucağına aldı. Gözlerini bana çevirdiğinde şirin sesini duydum.
"Bebeğimiz uyumuş, beşiğine yatırayım. Sonra yakışıklıma çorba pişireceğim."
Başımı hafifçe sallayıp gülümsedim. Kızımızı beşiğine yatırdıktan sonra başına öpücük bıraktı. Gülümsüyordu. Yerimden doğrulurken yanımda hissettiğim hareketlilikle duraksadım. Yeşil'im yatağın kenarına ilişmişti. Kollarını belime sardı. O an terlediğimi fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEŞİL
EspiritualYeşil iri gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Ne güzel gözleri var. Başındaki yeşil şal ve gözlerinin yeşilliği ile gözlerimi ondan alamıyordum. Gözlerinin içine baktığımda parkta yalnız başına kalmış bir çocuğun kırgınlığı gibi bir duygu geçti içim...