Gözlerim sürekli dalıyordu. Yerimde dikleşip çorbayı karıştırmaya devam ettim. Ailemizin evine geldik. Gönül annemgildeyiz. İpek ablamgil de var. İpek abla ikizlerine şeker almak için ikizlerle markete gitti. Hazırladığı mercimek çorbası pişmeye yakındı. Mutluyum...
"İkra..."
Kulağıma dolan sesle başımı sesin geldiği yöne çevirdim. Faruk gülümseyerek bana bakıyordu. Kalp atışlarımı hissederken yanıma gelmişti. Elimde hissettiğim hafiflikle gözlerimi kırpıştırdım.
"Çorba bende."
Hafiften yanan yanaklarımla gülümsedim. Gözlerindeki tedirginliği gördüğümde duraksamıştım. Kıskançlığımla onu üzme düşüncesi beni düşündürüyordu. Onu üzmek istemiyordum.
"İkra..."
Gözlerimi çorbaya çevirdim. Elindeki kaşığı alıp ocağın altını biraz kıstım. Kendi kendine pişer şimdi.
Beklentiyle bana bakarken dudağımı araladım.
"Bakma öyle. Bak iyiyim."
Gözlerini kısıp bana baktığında gülümsedim.
"Baktım, pek de iyi değil gibisin."
"Faruk..."
Yüzümden silinmeyen gülümsememle ona bakıyordum. Kocaman gülümsedi. Mutfağın kapısına küçük bir bakış atıp Faruk'a döndüm. Gülümseyerek bana bakıyordu. Yerimde yükselip yanağına öpücük kondurdum. Kalbi güzelim...
Yanaklarım hafiften yanarken önümdeki yemek yapımına devam ettim. Ortamdaki sessizlik daha çok utanmama sebep oluyordu. Aff...
Başımı hafifçe ona çevirdiğimde gözlerini sıkıca kapatıp açtı. Evlendiğimizden bu yana çok garipti. Tepkileri... Yani sanırım benim yüzümden.
"Faruk..." dedim yanan yanaklarımla. Yüzünde beliren gülümsemesi ile kalp atışlarımı hissederken duyduğum sesle yutkundum.
"Kolay gelsin..."
Gönül annemin mutfağa gelmesiyle gülümsemeye çabaladım. Terliyorum.
"Sağ ol anne." dedi Faruk rahat bir sesle. Allahım sanırım bende sorun var. Benim yanımda böyle değildi.
Memnun hâlde başını sallayıp yanıma geldi Gönül annem.
"Gelinim iyisiniz de mi? Sıkıntı yok?"
"İyiyiz anne. İpek abla ikizleri markete götürünce Faruk da yanıma geldi."
İkra!
Allahım, bu açıklamaya ne gerek vardı?
Gözlerim Faruk'a giderken yüzünü çevirdiğini gördüm. Faruk!
"İyi kızım. İşini iyi yapıyor de mi? Ara ara yemek yaptır ona. Eli yatkındır."
Hafiften bana gülme gelirken dudaklarımı bastırdım.
"Yani sayılır."
Faruk'un rahat konuşması ile kaşlarım havalandı. Gerçekten benim kocam rahat.
"Annem doğru söylüyor." dedim bir anda. Bir aylık evliliğimizde birlikte yemek yapmışlığımız vardı. Allahım çenem açıldı!
"Sevindim."
Faruk! Bir anda öpmemin acısını çıkartıyor sanki. Yani şurda utanıyorum.
"Ayy gelinim. Bugün hava da çok sıcak."
Yanaklarım daha çok yanarken pencereye doğru ilerlemişti Gönül annem. Hemen Faruk'a döndüm. Gülmemek için kendini sıkıyordu. Kaşlarımı çattım. Bak hâlâ!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEŞİL
EspiritualYeşil iri gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Ne güzel gözleri var. Başındaki yeşil şal ve gözlerinin yeşilliği ile gözlerimi ondan alamıyordum. Gözlerinin içine baktığımda parkta yalnız başına kalmış bir çocuğun kırgınlığı gibi bir duygu geçti içim...