Selamün Aleyküm😊
Biz geldik!
Bu bölümü biricik yazararkadaşım gecedenfarksiz 'a ithaf ediyorum 🤩
Yüzün hep gülsün 💚🤗
Bu bölümü Faruk ile İkra'nın ağzından dinleyeceğiz 💚
Buyurun bölüme 🍀
^^FARUK^^
"Yakışıklıyım."
"Ultra yakışıklıyım."
"Yakışıklı oğullarım." dedim gülerek. Erkan'ı kolumun altına aldığımda Furkan bıkkınca kravatını gevşetti. Sırıtıyorum.
"Hayırdır bunaldık sanki?"
Kravatı boynundan çıkartıp bana döndü.
"Baba şunu takmasak olmuyor mu? Sırf annem için katlanıyorum şu kravata." dedi beklentiyle bana bakarak. Erkan cıkcıklarken kolumu omzuna biraz daha sarıp Furkan'a başımla işaret ettim.
"Hani ultra yakışıklıydın. E oğlum bir akşamlık dayanacaksın. Bak öyle daha yakışıklı olursun."
Elindeki kravata bakıp dudak büktü. Başımı Erkan'a çevirdim. İkizi Furkan'dan daha ılımlıydı. Bu yönlü amcasına benziyor.
"Baba baştan söyle Furkan'a. Önceki davet yemeklerinde olduğu gibi uğraştırmasın beni. Kafasına göre hareket ediyor. Tamam ben de sevmiyorum şu yemekleri ama onun kadar rahat değil kafam."
Güldüm. "Boş ver oğlum. Kasma kendini. Fazla kalmayız zaten. Ben söylerim ikizine."
Gözlerini devirdi. "Annem olmasa umrumda olmaz da neyse. İkizim diye de dövemiyorum."
Saçını dağıtıp gülerek konuştum.
"Hadi annenle ablana haber ver. Çıkacağız birazdan. Saçlarını düzeltmeyi de unutma."
Kolumdan çıkıp yanaklarını şişirdi.
"Baba o kadar uğraştım ya."
Ellerimi acele etmesi için birbirine vurdum art arda. "Hadi güzellerim hazır olsun. Bekliyorum sizi."
Odadan çıktığında başımı Furkan'a çevirdim. Fazlasıyla bana çeken oğlum ergenliğini zirvede yaşıyordu. Ayna karşısında saçlarını düzeltirken seslendim. Kravatını takmamış.
"Ultra yakışıklılık da zarar bak. Aynayı çatlatacaksın." dedim gülerek. Güldü. Aynadaki yansımasından gözlerini bana çevirip rahat tavırda konuştu.
"Yakışıklılıkta seni geçemem baba. Kaç yaşına geldin, herkesi sollarsın şu hâlinle. E biz de senden bir şeyler kapmışız."
Kaşlarımı kaldırdım. Şu havalara bak. Sırıtıyorum.
"Annen için süsleniyoruz oğlum. Tabii olacak o kadar. Sen de davet yemeğinde ikizin gibi sakin dur, annen üzülmesin. Erkan, abi gibi ilgileniyor seninle. Acı biraz kardeşine."
Arkasını dönüp bana baktı. O da her şeyin farkında ama bazen işine gelmiyor.
"Zaten hep abim gibiydi, değişen bir şey yok. Arada ben de ona abilik yapıyorum. Akıl danışıyor bana. Aslında ekip olsak iyi döverdik o ablama bakan züppeyi ama yine iyi dövdüm."
Kaşlarımı çattım. "Bak oğlum. Bu hiddetin yüzünden bir gün canın sıkılacak diye tedirginim. Ben orda gereken cevabı verdim. Babasıyla da konuştum. Aman neyse. Sen anladın. Bir sıkıntı olunca birlikte çözeriz. Biliyorsun, benim taktikleri."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEŞİL
SpiritualeYeşil iri gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Ne güzel gözleri var. Başındaki yeşil şal ve gözlerinin yeşilliği ile gözlerimi ondan alamıyordum. Gözlerinin içine baktığımda parkta yalnız başına kalmış bir çocuğun kırgınlığı gibi bir duygu geçti içim...