Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şimdi gelip bana sarılamaz mısın?" Minseok kendini masasından itip işini bitirirken derin bir iç çekişini bırakırken sordun.
Sana bakmak için arkasını döndü, "Sadece sarılmakla kalmıyorsun, benden sevgi de kazanmalısın."
Bununla, uzandın ve sana gelmesi için onu yakalamaya çalıştın. "Lütfen," tatlı bir şekilde gülümsedin, kirpiklerini çırparken ona doğru somurttun.
"Çok tatlısın," diye mırıldandı Minseok, sandalyeden kalkıp yanına oturmak için ilerledi. "Bu kadar tatlı olacağını düşünmemiştim, nasıl oluyor da bana böyle şeyleri iyileştirdiğini göstermiyorsun?"
"Bunu hak etmiyorsun," diye dalga geçtin, "aegyomu kazanmak zorundasın, sadece anlamıyorsun."
"Mantığımı bana karşı kullan," diye mırıldandı nefesinin altından.
Suho:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir sonraki kitabınıza göz atarken, makaleniz için yararlı bir bilgi bulamadan, "Sadece pes edeceğim," diye bağırdınız.
Junmyeon sana baktı, "Bunu söyleme, bana sorunun ne olduğunu söyle."
Kollarını uzattın, Junmyeon'u yanında görünmesi için cesaretlendirdin. “Bu makale bir fiyasko olacak; Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Bırakayım mı?”
"Kesinlikle, olamaz," diye çabucak sizi temin etti, iki elinizi de tutarak şapka ona uzandı. “Sadece pes edemezsin; bu kitap sadece olması değildi. Kendine bir süre ara ver ve sonra tüm bunlara geri dön.”
"Zamanım yok," diye sızlandın, başını sıkıca omzuna yaslayarak.
"Evet, var. " diye gülümsedi, kitaplarının her birini kapatarak.
Lay:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
