Saçıyla Oynarsın ~ Pentagon Tepkisi
Jinho:
Elini Jinho'nun tüylü kafasında gezdirirken, küçük saç tellerinin avucunu gıdıkladığını hissederek, "Hala tam olarak aynı hissettirmiyor," diye dalga geçtin.
"Bu senin alışkın olduğun şey değil," diye onayladı, "benim de alışmam biraz zaman aldı. Sabahları saçımı yapmak zorunda olmamam rutinimi çok kısaltıyor.”
Hafifçe kıkırdayarak başının tepesini öptün. "Parmaklarım için çok daha az şey var, fırçalamam gereken daha fazla düğüm yok."
"Bahse girerim hepsini gerçekten özlüyorsundur," diye şaka yaptı, elini nazikçe koluna vurarak. "Umarım, senin için düzgün bir şekilde büyümeye başlayana kadar çok uzun sürmez."
Başını salladı, "Sadece benim için değil, senin için de. Senin de özlediğini biliyorum."
"biraz," diye mırıldanmaya devam etti, "ama askerdeyken özleyeceğim çok şey var, saçlarım endişelerimin en küçüğü."
“Bu şeyler listesinin neresindeyim?”
"Kesinlikle benim bir numaramsın."
Hui:
"Gel biraz rahatla," diye Hoetaek'e gülümsedin, yatağın yanında boş kalan tarafını okşadın.
"Sanırım yapabilirim," diye düşündü, masasından kalkıp kendini senin yanına attı, göğsüne sıkıca kıvrıldı. “Çok yorgunum, iş gerçekten çok şey bekliyor.”
Ellerin yukarıya kalktı, çok iyi açtığı açık pembe bukleleri nazikçe fırçaladı. "O zaman burada biraz rahatla, eğer yapmamı istemiyorsan hiçbir yere gitmem."
"Yaptığın şeyi yapmaya devam et," diye fısıldadı utangaçça, elini karnına dayayarak, " iyi hissettiriyor."
Başını salladı ve onunkinin üstüne bir öpücük kondurdu. "Gerçekten zor zamanlar geçiriyor olmalısın."
"Seninle geçirdiğim zaman çözemeyeceğim bir şey değil," diye seni temin etmeye çalıştı, nazikçe içini çekerek, "belki de son zamanlarda seni biraz ihmal ettiysem özür dilerim."
"Çok çalışıyorsun, anlıyorum."
"Ama senin için asla çok meşgul olmamalıyım."
Hongseok:
"Yorulduysan gözlerini kapat," dedin Hongseok'a, yorgunluktan başının omzuna yaslandığını hissederek.
"Hayır, kalkıp seninle konuşmak istiyorum," diye yanıtladı, elinin simsiyah buklelerinde gezinmeye başladığını hissederek, "yine de bunu yapman kesinlikle beni uyutuyor Y/N."
Hareketinizi tekrarlamaya devam ettiniz, “Güzel, çünkü tam olarak olmasını istediğim şey bu. Çok çalıştığını bildiğimde benim için ayakta kalmana gerek yok."
"Yapabilirim," diye tartışmaya devam etti, kendisini çok zorlayan bunaltıcı uyku hissiyle savaşmaya çalışıyordu. "Seninle olmak istiyorum."
Başka bir iç çekişi bıraktın, "uyuyorsan da hala benimlesin, bu yüzden bu senin için işe yaramayacak."
"Saçlarımla oynamaya devam edersen, o zaman gerçekten çok fazla uyanık kalamam," diye bir kez daha uyardı, ama yine de tek kelime dinlemedin.
"Uyumanı istiyorum, buna ihtiyacın var."
"Tek ihtiyacım olan seninle olmak."
Shinwon:
"Ayağa kalkarsan yetişemem," diye içini çektin, kollarını kaldırıp Shinwon'un saçlarını düzeltmeye çalıştın, böylece bir fotoğraf çekebilmek için düzeltebildin.
