46.Bölüm

1.6K 74 36
                                    

Gözlerimi siken güneşi engellemek için elimi siper ettim. Uyku sersemliğini üzerimden atmak için gözlerimi kırpıştırmaya çalıştım. Resmen her yerim ağrıyordu. Üzerimdeki ağırlığın sahibine baktım. Aras'ın kolu belimi tamamiyle sarmış bir vaziyette duruyordu, o da yetmezmiş gibi birde sıkıca sarılmıştı. Kendisine gelirsek kış uykusuna yatmış ayılar gibi uyuyordu, tabii ki uyurdu dün iflahı sikilen bendim. Göz devirip içimden söverken, yataktan kalkmak için hamle yaptım ama başarısız oldum. Her yerim ağrıyor ve kıpırdamak resmen acı veriyordu. Dün Aras nasıl bir patlama yaşadıysa şu an acısını ben çekiyordum, o ise götünü devirip mışıl mışıl uyuyordu. Aras'ın kolundan tutarak kaldırmaya çalıştım ama herif ayı olduğu için kıpırdamıyordu ama yataktan kalkıp banyo yapmam gerekiyordu. Aras'a tekrar baktığımda bebekler gibi uyuduğunu gördüm. Ay ben kıyamam moodlarına hiç giremezdim çünkü şu an bana kıyılamaması gerekiyordu. Gücümü toplayarak Aras'a en sert tekmelerimden birini geçirdim, o şokla yataktan sırt üstü düşerek acıyla inlemeye başlamıştı.

"Ne yapıyorsun lan? Bu cidden acıttı. İnsan böyle uyandırılır mı?"

"Bal gibi uyandırılır. Dün sen bana acıdın mı? Dur ben cevap vereyim, hayır acımadın."

"Dün sende zev-"

Demesine fırsat vermeden yataktan kaptığım yastığı suratına geçirmemle konuşmasını engelledim. Göz devirip ağrıyan vücudumla kendimi banyoya attım. Ilık bir duş alsam iyi olurdu belki birazda olsa kendimi daha iyi hissederdim. Suyu açarak üzerimi çıkarmaya başladım. Suyu kontrol ederek kendimi sıcak suya bıraktım. Vücudum sıcak suyka sızlarken bir o kadarda rahatlıyordum. Hızlı bir şekilde duş alıp çıktım çünkü ciddi anlamda halim yoktu ve karnım açtı. Havluya sarılarak buğulu aynada kendime bakmaya çalıştım, vücudumun bir çok yerinde morluklar vardı ve özellikle boyun tarafımda çok fazla belli olan bir kaç morluk vardı. Aras'a en içten küfürlerimi yollayarak banyodan çıktım. Odaya girdiğimde Aras tekrar yatakta uyuyordu. Şuna bak resmen paşa mübarek, bu ne rahatlık yarabbim sen sabır ver. Göz devirerek Aras'ı uyandırmak için yanına gidip dürtmeye başladım.

"Aras saat neredeyse öğlen oldu hadi kalk"

Hiç ses vermeyip hala uyumaya devam ediyordu, uyur tabi ayı oğlu ayı. Burada en çok yorulan bendim ama uyuyan oydu.

"Aras sabrımı sınama da kalk"

Hala tepki vermeyince, yanı başımda komidinin üzerinde duran suyu alarak hiç düşünmeden Aras'ın kafasından aşağı döktüm, dökmem ile birlikte yataktan fırlayarak ayağa kalktı. Saçlarından damlayan suyu silerken banada sinirle bakmaya başladı.

"Rüzgar bugün baya cesursun. İnsan gibi uyandırmıyor musun?"

"Hayır, insan olmadığın için insan gibi uyandıramam."

"Komik mi?"

"Bence çok komik, sence değil mi?"

"Değil."

"Neyse, uyandığına göre git de duş al."

"Duş alacak kadar gücüm yok ama beni yıkarsan hayır demem."

"Aras!"

"Efendim güzelim?"

"Siktir git."

"Gerçekten bugün baya baya cesaretlisin. Allah sonunu hayır etsin."

"Amin amin"

Göz devirip, saçlarından akan damlalara aldırış etmeden yanıma geldi, bende boş boş bu mal ne yapacak? Bakışıyla onu izliyordum. Beni omzumdan tutarak yatağa oturttu. Çekmeden çıkardığı saç kurutma makinasını çıkararak, saçlarımı kurutmaya başladı. Hayır demeden saçımı kurutmasını bekliyordum. Normalde saçımı bu şekilde nadir kuruturdum çünkü aşırı üşengecim. İnce uzun parmakları saçımı karıştırırken bende bu güzel hissiyatı yaşamakla meşguldüm. Saçıma bir kaç kez dokunduktan sonra kurduğunu anlayıp makineyi kapatarak yerine kaldırdı, ardından eliyle saçıma dokunup gülmeye başladı. Ne oluyor lan? Bu buzlar prensi durduk yere neye gülüyor?

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin