Medyadaki Yekta
Alarm çalıyordu ama benim kapatacak halim yoktu. Bir kaç dakika öylece durduktan sonra alarmın yeterince beynimi siktiğini anlayıp, alarmı kapatma kararı aldım. Yataktan doğrularak tarlası yanmış köylü gibi oturmaya başladım. Bugün iş arayacaktım ve hiç havam da değildim. Lavaboda ihtiyaçlarımı karşılayıp mutfağa gittim. Ağzıma bir kaç parça bir şey atıp odaya döndüm. Üstüme bir pantolon ve tişört geçirdim, telefonumu ve cüzdanımı alıp evden çıktım. Yolda giderken Ulaş'a denk geldim, el sallayıp yanıma geldi.
"Vay kardeşim nasılsın? Bakıyorum da bugün pek havanda değilsin."
"Okuldan sonra iş arayacağım da belki ondandır."
"Sizinkiler para göndermiyor mu?"
"Onları biliyorsun belki artık beni umursamıyorlar ya da unuttular, bilmiyorum."
"Bak kardeşim sana bu ay parayı ben verey-"
"Hayır Ulaş sana daha öncede paranı istemediğimi söyledim."
"Aman tamam ne kızıyorsun? Ama ihtiyacın olduğunda bana diyeceğine söz ver."
"Söz."
"Dökül bakalım o olayı şimdi."
"Aa ne olayı?"
"Rüzgar!"
Artık kaçışım yoktu zaten Ulaş'dan bir şeyler saklamak da istemiyordum ve artık birine anlatmam lazımdı, yoksa patlayacaktım. Baştan sona kadar her şeyi anlatmaya başladım.
"Lan ciddi misin amına koyayım? Sen şimdi diyorsun ki geçenlerde artislendiklerin mafya ve bizim okulda okuyorlar, gerçi böyle okulda mafya olduğu söyleniyordu. Onu geçtim Aras adındaki mafya oğlan seni öptü. Doğru mu anlamışım?"
"Ya bu bininci söyleyişin, amına koyayım evet öyle oldu."
"Vay anasını avradını filler sikesice, resmen film gibi olay. Aras abimize saygım sonsuz ama piç Melih için aynı şeyi diyemem. Okulda yanımdan ayrılma sana bir şey yapabilir."
Göz devirip "Tamam anne" dedim. Dediğime gülümseyerek karşılık verip, konuşa konuşa okul bahçesinden içeri girdik. Gözlerim direk Aras'ı ve çetesini buldu. Melih'in burnunda kocaman tampon vardı, demek ki Aras iyi gömçürmüş. Vay koçum benim kim tutar seni aslan parçası. Aras'ın bana dönmesiyle, Ulaş'ın arkasına saklandım.
"Ne yapıyorsun amın feryadı? Lan çekilsene kıçıma yapıştın."
"Sen şuraya baksana."
"He şu burnu götünden büyük olan piç Melih mi oluyor?"
"Aynen abi ta kendisi."
Ulaş hareketlenip yanına gitmeye çalışınca, kolundan tutup durdurdum.
"Abi dur lütfen okulun ilk günleri mevzu çıksın istemiyorum."
"Hay sikeyim böyle işi, tamam amına koyayım."
Telefonumun titremesiyle telefona baktım, mesaj Aras'dan gelmişti. Aras'a baktığımda telefona bir şeyler yazıyordu. Telefondan başını kaldırdığında gözleri beni buldu, gülümsedi. Telefonu gösterip önüne döndü. Piç mafya kılıklı ne kadarda güzel gülmüştü. Lanet kalbim bu hareketlerine dayanmıyor. Telefonu açıp mesaja tıkladım.
Mafya uzak dur: Deve kuşundan farkın yok, biliyorsun değil mi?
Mafya uzak dur: Ulaş'ın arkasından çık, fazla yakınsınız.
Hayır, sanane kardeşim sevgilim değilsin, arkadaşım değilsin, hiçbir şeyim değilsin. He bir dakika bu Ulaş'ı nereden biliyor? Doğrulup Aras'a yazmaya başladım. Bu arada da Ulaş mesajları okuyordu ve şaşkınlıktan gözleri pörtlemek üzereydi, bende bu duruma gülmemek için dudağımı ısırıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psikopat Aşık (BxB)
Teen FictionBirbirinden zıt iki insan birbirlerini sevebilecekler mi? Mafyanın oğlu olan Aras ve kendi halinde takılan Rüzgar Bir erkeğe aşık olacaklardan habersiz iki erkek. Peki onları ne zorluklar bekliyor olacak.