Olayın üzerinden iki hafta geçmişti ve hiçte bir bok olmamıştı. Puşt herif iyi korkuttu yalnız ve okulların açılmasına bir hafta kaldı, bir hafta ya ben ağlamayım, ben kafamı duvara vurmayayım da kimler vursun resmen delirmemek elde değil. 4 ayımı yatarak geçirdim, keşke daha çok yatsaydım. Bugün bizim çocuklarla kafede buluşacaktık ve hiçte gidesim yoktu bok mu varda gidiyorduk anlamıyordum. Bir de gelmezsen sikeriz triplerine giriyorlar, beni sikmeye meraklılar hayır yani bende olsam beni sikerim, Daş gibi çocuğum maşallah tütütü
Saatin 11'e yaklaştığını görünce ağır çekimde duşa girdim. Hiç gidesim yoktu ayaklarım resmen gitme diye direniyordu. 12'de bizimkilerle buluşacaktım ve bir saatim vardı, Mükemmel. Duşumu aldıktan sonra saçlarıma aynanın karşınsa şekil verdim. Hayır yani tabiki de egom yok ama Allah özene bözene yaratmış. Aynayı tükürükledikten sonra kıyafetlerimi giydim ve hazırdım. Hiç değilse kafe uzakta değildi yürüyerek gidecektim. Beyaz spor ayakkabılarımı giyip kapıyı kilitleyerek evden çıktım.
Kulaklığımı çıkarıp telefona takana kadar canım çıktı. Neden bu kulaklık sürekli dolaşıp bana eziyet etmek zorunda ki anlamıyorum neyse sonunda başarıp müzik dinlemeye başladım. Yarım saat sonra kafedeydim bizimkileri gözlerim aradı ve hemen buldum neden? Çünkü sürü gibi yığılmışlar, görmesem ayıp olur. Bu daracık alanda artık elleşiriz.
Ulaşın beni görmesiyle el kaldırarak seslendi "Ooo bro seni aramızda görmek büyük şeref" söylediği şeye göz devirirken Burak da hemen arkasından iğrenç esprisini patlatmıştı "Ben şok ben bim ben A 101" kusma isteğimin gelmesiyle cevap verdim. "Bu espiriden sonra geri gidesim geldi amına koyayım" taşak geçme modunda gerilememle Deniz muhabbete daldı. "Otursana artık, mal mısın? Davetiye falan mı bekliyorsun?" Burak'ı göstererek "Sizden değil de şu yavşaktan elleyecek diye korkuyorum" dediğim şeye yüzünü buruşturarak "Lan beyinsiz çük Tuna'm varken sana niye elleyeyim?" Tuna sinirle Burak'a bakarak "Ağzına sokayım Burak az daha konuşursan sikeceğim her bir yerini" Burak bu deyişine çarpıkça gülümseyerek "Sen böyle deyince içim bir hoş oldu. Ne sokacaksın ağzıma?" Tuna iyice kaşları çatılmış bir şekilde "Ebenin amını" diye cevap verirken, Burak da üzülmüş gibi yaparak "Kırdın" diye karşılık vermişti.
Bu duruma büyük bir göz devirirken bu arada da Ulaş'ı zorla cam kenarından kaldırıp oraya oturmaya çalışıyordum. Neden diyeceksiniz? Sıkılıyorum anasını satayım dışardan geçen insanları izliyorum o daha eğlenceli. Bu sırada da Ulaş'a söylenmeyide ihmal etmiyordum.
"Kalksana lan oraya ben oturacağım"
"Lan başka yer mi yok? Efe'yi kaldırsana amına koyayım"
"Kör müsün kardeşim? Efe ile Deniz yan yana bu yüzden sevenlerin arasına girmek günah günah. Terbiyesiz herif bunu da mı sana ben öğreteyim?
Uzun ısrarlarım sonucu ve biraz sesimi yükseltip insanlar rahatsız olunca seve seve bana yerini verdi canım dostum. Tuna ve Burak hala tartışırken Ulaş da telefonla uğraşıyordu. sap kankam benim, bende sapım çaktrmayın. Efe ve Deniz de sevgili sevgili takılıyorlardı. Hayır yani neden biz buraya geldik? Anlamıyorum. Bir bokta yaptığımız yok herkes kendi aleminde bende pencereden dışarı bakmaya başladım. insanların nasıl giyindiğine bakmayı ya da hangi ruh hallerinde olduklarını tahmin etmeyi seviyordum. Ben bunları düşünürken karşı caddede birde ne göreyim? Geçen beni tutsa sikecek olan piç. Onu görmemle bağırmam bir oldu.
"Ananı, avradını sikeyim"
Deyip direk girebildiğim kadar masanın altına girmeye çabaladım. Ama deve kuşundan farkım yoktu buna eminim. İnşallah görmemiştir diye dualar ederken bizim çocuklarda söyleniyordu ama onlar sikimde değil. Bu beni gördüyse kesin ecdadımı siker. Bakayım mı? Bakmayayım mı? arası giderken cesaretimi toplayıp camdan dışarı baktım ama kimse yoktu hayal mi gördüm? Vay anasını iyice mala bağladım. Burak'ın seslenmesiyle ona baktım "Kimden saklanıyorsun? Söyle de bizde bakalım" etrafa bakmaya başlarken, Tuna'nın konuşmasıyla ona baktım "Ne oldu? İki saatir söylüyoruz 'ne oldu?' diye, bizi resmen siklemiyorsun. Göz devirip "Abi durun 2 dakika tehlikeyi kontrol edeyim" Efe bıkkın bir ses tonuyla söylenmeye başlamıştı "Abicim iyice paranoyaklaştın yeminle"
Ben dışarıya bakarken Ulaş'ın da araya girmesiyle tam olmuştu. "Ne oluyor amına koyayım? Neyi kaçırdım?" demesiyle Deniz cevabı yapıştırdı. "Lan sen burada mıydın? Korkudan altıma sıçtım" ben bunların salak saçma konuşmalarına göz devirirken, derin bir nefes alarak geriye yaslandım. Bu sırada da Ulaş dudak büzerek "Kalbim kırıldı" demeyi de ihmal etmemişti. Bunu duyan çok bilmiş Burak yerinde durur mu? Durmaz tabi ki hemen cevap vermiş ve ikisi arasında laf dalaşı başlamıştı. Ben ise hala camdan gördüğüm kişiyi düşünüyordum.
"Kırılsa yerinde duramazdın çıkıktır o çıkık"
"Bu espiriyi cidden yaptın mı? Şu an seni öldürme isteğim git gide artıyor haberin olsun."
"Salarım üstüne Rüzgar'ı ha adam ol."
Adımın geçmesiyle kendime geldim. Yemin bile edebilirdim orda bana baktığına ama önemsemedim. Kafamı o anın sikmemesi için Burak'ın bana attığı lafa cevap verdim. "İt oğlu it kimi, kimin üstüne salıyorsun?" Tuna dediğime gülerek cevap vermişti" Burak sıçtın run" Burak ise korkmuş gibi yaparak düğmesi olmayan tişörtünü ilikler gibi yaparak "Saygılarla Rüzgar abim" deyip başını eğdi.
Siklemedim, sadece gülüp geçtim sonuç olarak arkadaştık birbirimizi çocukluktan beri tanıyıp götümüzü kollardık. Gerçi sürekli başımıza Burak yüzünden bela açılsada grubumuzun neşe kaynağıydı. Kafede bir saat kadar kalınca daha sonra kafeden çıkıp sinemaya gittik. O gün baya bir gezdik ve ben artık yeter diye ağlama safhasına gelmiştim ama sonunda evlere dağılma kararı alındı ve ben direk eve gidip yatma planları yapıyordum. İyi ki yemek yemiştim yoksa açlıktan ölmüştüm.
Saate baktığım da saatin 10 olduğunu gördüm. Vay anasını saat 10 olmuş biz hala sürtüyoruz.
Ya Rabbim ben bunlara nasıl uydum? Telefonuma bildirim gelmesiyle yerimden sıçradım, ardından ikinci bildirimin gelmesiyle ekrana baktım. Mesaj bilinmeyen numaraya aitti. Gene gece gece kim bu ya? Söve söve mesaja cevap vermeye başladım.Bilinmeyen numara: Gece gece böyle sokaklarda gezmemelisin. Başına bir şey gelebilir.
Bilinmeyen numara: Nasıl korktun lan resmen sıçraman kangurulara eş değer şekildeydi.
Rüzgar: Kimsin?
Bilinmeyen numara: Zamanla tanıyacaksın, şimdilik bir dost diyelim.
Rüzgar: Ruh hastası mısın lan? Bugünün en beyinsizi sensin herhalde
Bilinmeyen numara: Ruh hastası olduğumu söylerler. Bence seni izleyen birine böyle demen çok cesurca, yürek falan yedin sanırım.
Bilinmeyen numara: Boşuna etrafına bakıyorsun beni görmen imkansız.
Rüzgar: Kimsin lan adını söyle?
sapık mısın? Beni neden dikizliyorsun?Bilinmeyen numara: Ben olsam tanımdağım biriyle böyle konuşmazdım. Sonradan pişman olacağın işler yapma.
Rüzgar: Pişman olmam kardeşim siktir git senle uğraşamam.
Bilinmeyen numara: Bu lafları götüne teker teker sokacağım bekle sen.
Mesajına cevap vermeden yürümeye başladım umrumda değildi. Kimse kim amına koyayım, Her mal beni buluyor. telefonum ardı ardına titrerken artık sövmek için açmıştım.
Bilinmeyen numara: Görüldü ne görüldü çocuğu, senin amına koyarım.
Bilinmeyen numara: Bak daha siklemiyor
Bilinmeyen numara: O telefonu alır götüne sokarım senin.
Bilinmeyen numara: Beynini siktiğimin puştu.
Rüzgar: Ne var lan? Derdin ne benimle şerefsiz? Erkeksen çık karşıma.
Bilinmeyen numara: Zamanı geldiğinde o da olacak.
Göz devirip telefonu umursamadan cebime attım, sessizce korkak dedim. Bak sen birde beni izliyormuş hafiften tırstım ama çaktırmıyorum. Gece gece sapıklar üşüştü başıma ya Rabbim sen yardım et eve sağ salim gideyim. Telefon tekrar ardı ardına titrerken bu sefer siklemedim. Büyük ihtimalle gene o piçti ve sövüyordu, umrumda değil istediği kadar sövsün
Yarım saat sonra eve geldim. Kıyafetlerimi hızla çıkarıp yatağın şefkatli kollarına kendimi attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psikopat Aşık (BxB)
Teen FictionBirbirinden zıt iki insan birbirlerini sevebilecekler mi? Mafyanın oğlu olan Aras ve kendi halinde takılan Rüzgar Bir erkeğe aşık olacaklardan habersiz iki erkek. Peki onları ne zorluklar bekliyor olacak.