16.Bölüm

8.6K 371 231
                                    

"Sen bana aitsin, anladın mı lan? Kimsenin değil sadece benimsin ve benim olarak kalmaya devam edeceksin."

Demesiyle gözlermi gözlerinden çektim. Kendini benden uzaklaştırıp Okyanus'a döndü.

"Ve sen siktiğimin piçi Rüzgar'dan uzak duracaksın."

Okyanus'a baktığımda hala gülüyordu, canına susadığın çok belli az yavaş gel. Aras bana dönüp elimi tuttu ve hızla kafeden sürükleyerek çıkardı. Karanlık ve boş sokakta el ele yürüyorduk, o değil ben elimi çeksem ağzıma sıçar, konuşsam ayrı sikerdi. Bende 2 adım gerisinden mal mal yürüyordum. durmasıyla durup ona baktım.

"Bir daha o kafede çalışmayacaksın duydun mu?"

"Ama Ara-"

Sinirle bakmasıyla diyeceğim şeyi yuttum. Tekrar yürümeye başladık. O kafede çalışmanın bende meraklısı değildim ama mecburdum çünkü paraya ihtiyacım vardı ve faturalar birikmişti yani başka çarem yoktu. Bu kafenin parası diğer kafelere göre cidden yüksekti. Eöimden bir şey gelse bu kadar lafı yemezdim. Bütün yolu ele ele hiç konuşmadan yürüdük, birde benim heycandan elim terlemişti. Rüzgar senin heyecanlanmak neyine sen kimsin ki? Merdivenleri çıkarken Ayşe teyzenin kapısı açıldı ve Aras hala elimi bırakmıyordu, elimi bırakması için çekmeye çalışsamda dahada sıkmış bırakmamıştı. İşte şimdi tertemiz sıçtım Ayşe teyze Allah rızası için bir sal beni ya senden kaçmaktan ben yoruldum, sen beni kovalamaktan yorulmadın. Hızla peşimden Aras'ı sürükleyerek merdivenleri çıkarken, Ayşe teyzenin sesiyle ikimizde o yöne döndük.

"Canım Rüzgarcığım, torunum Nazlı'yı buraya getirdim. Beraber gezersiniz, konuşursunuz, birbirinizi daha yakından tanırsınız falan diye getirmiştim. Ziline bastım ama evde yoktun neredeydin?"

Aslında evdeydim ama ses çıkarmadım. Hatta o gün nefes bile almamıştım. Kadın gitmek bilmeyip 1 saat aralıksız zile basmıştı helal olsun. Şu an hala Aras elimi bırakmayıp gülerek ayşe teyzeyi dinliyordu. Sonumuz hayra bile diyemiyorum şu durumda.

"Ya Ayşe teyzeciğim evde yoktum yoksa biliyorsun, sen çağırdığında ben koşa koşa geliyorum"

Yalan külliyen yalan çağırıdığında işim çıkmış gibi yapıp tupuk tupuk yapan bir insanım.
Ayşe teyze, Aras ile elimize bakıp kaşlarını çattı. Ha işte şimdi ayıkla pirincin taşını.

"Bu kim evladım? Neden sevgili gibi el ele tutuşuyorsunuz?"

"Ayşe teyzeciğim biraz arkadaşın beyninde problem var, yani hasta elini ondan tutuyorum. Yoksa elini neden tutayım değil mi?"

Ayşe teyzenin çatılan kaşları normale dönünce derin bir nefes aldım.

"Öyle mi? Çok geçmiş olsun evladım baya da yakışıklıymışsın. Tüh senide bana alırdık."

Kendimi tutamayıp kahkahayı bastım. Aras da benle gülüyordu, Ayşe teyze bana sinirle bakarken diğer elimle ağzıma fermuar çeker gibi yapıp Aras'ı peşimden sürükleyerek merdivenleri çıkarmaya başladım. Biraz daha kalırsam bu kadın beni salmazdı. Ayşe teyze arkamdan seslendi ama durmayıp koşar adım merdivenleri çıkmaya devam ettim. Ölmek için çok gencim.

"Evladım nereye gidiyorsunuz? Bir gelip çayımı içseydiniz ama böyle olmadı."

"Sonra Ayşe teyze sonra"

Deyip koşarak Aras'ı da peşimden sürükledim. Elimi zorda olsa çekip kapıyı açtım ama Aras hala mal gibi oyalanıyordu. Elinden tutup içeri soktum. Kapıyı kapatıktan sonra yaslanıp derin bir nefes aldım.

"Ucuz yırtık. Sen niye elimi bırakmıyorsun? Ya kadın yanlış anladı bak zor toparladım. "

Aramızdaki mesafeyi kapttıp beni kapıyla kendi arasına sıkıştrdı. Kokusu burnuma dolarken elini kapıya dayayıp gözlerini, gözlerime dikti. İşte şimdi sıçtın Rüzgar.

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin