34.Bölüm

5.2K 260 123
                                    

Naber gençler eheuheuee vurmayın tamam biliyorum baya ama baya geç yazdım bölümü ama hastalanmıştım ondan dolayıda yazamıyordum. Yoksa biliyorsunuz ben her zaman yazarım shsjsj inşallah bir daha bu kadar uzun sürdürmücem neyse ben uzatmadan kaçıyorum yoksa dayak yicem iyi okumalar umarım beğenirsiniz :)

________

Rüzgar'ın bakış açısından devam

Alarmın sesiyle gözlerimi açıp ovmaya başladım. Dün direk eve gelip saatlerce ağlamıştım. Onun üzerinede okyanus piçi aramıştı bende sırf soru sorup yine tehtitler yağdırmasın diye gülerek konuşup kalbimin bir kez daha acımasına izin vermiştim. Okyanusla konuştukça arasa ihanet ettiğimi biliyordum ama elimden hiç bir şey gelmiyordu. Ardından 2 saat uyumuştum. O zaman zarfında da rüyamda arası görerek geçirmiştim.

Bundan sonra hayatım daha ne kadar kötüye gidebilirdi ki merak dahi etmiyordum. Telefonuma gelen bildirimle yastığın altında duran telefonu alıp mesajın kimden geldiğine baktım. Piç okyanustandı aras dün geceden beri yazıyordu ama ben cevap dahi vermemiştim okyanusada vermeyecektim.

Okyanus: benim olmana son 2 gün bebeğim bol şans :)

Sinirle telefonu bırakıp yataktan kalktım. Bu yaptıklarından da zevk almıyosa benide tüm evren siksin amına koyim.

Burnumdan soluyarak odamdan çıkıp, kendimi banyoya attım. Ellerimi lavabonun kenarına dayayarak suratımı incelemeye başladım. Bir ölüden farkım yoktu adeta yürüyen zombi gibiydim. Yüzüme çarptığım suyun serinliği ile kendime gelirken, bu gün arası tekrar göreceğim için ayrı bi mutsuzdum. Eskiden arası görünce mutlu olurken şimdi sadece acı çekiyordum. Çaresizlikle mutfağa ilerleyip dolabın kapağını açtım. Çıkardığım çikolatayı ekmeğe sürüp ağzıma atarken artık bi işe girip eve yiyecek bir şeyler almam lazımdı. Şuan paraya ihtiyacım vardı ve birktirdiğim paralar bitmek üzereydi. İştahımın kaçmasıyla zorda olsa ağzımdaki lokmayı yutup ekmeği ve çikolatyı aldığım yere kaldırdım.

Ne kadar kısa sürede iş bulursam benim için o kadar iyiydi tabi bulduğum işi okynus ve aras bilmemesi lazımdı. Tabi buda ne kadar mümkünse benimkide laf işte benim haberim olmadan arasın haberi oluyordu. Buda beni deli ediyordu. Ne kadar kısa sürede işi bulursam benim için o kadar iyiydi çünkü param git gide azalmış biriktirdiklerimden harcıyordum ama onlarda tükenmek üzereydi. Faturalar ise ard arda gelmişti bu gidişle paramı aldığım ilk gün bütün param faturaları ödemek için biticekti ve ben bu kadar olayın içinde iş bulup çalışacaktım. Aklımda sürekli aras varken artık nasıl çalışabileceksem.

Neden hayat bir kere olsun benim yüzüme gülmüyordu? Neden bir kerecik olsun acı çekmeden yaşayamıyordum. Gözlerimden akan yaşları elimin tersiyle silip üzerimi değiştirmek için odaya gittim. Dolaptan çıkardığım rastgele kıyafetleri üzerime geçirip aynada gözlerimin altına fondateni sürdükten sonra saçıma şekil vermeye başladım. Fondatenle gözlerimin altındaki kızarıklıklar nerdeyse kapanmışdı ama hala şişliği belliydi. Derin bi iç çekip yatağın üzerinde duran telefonu cebime attım. Bu günün hemen bitmesini istiyordum.

Evden çıkıp merdivenleri inerken telefonu açıp whatsapa girdim aras yeni mesjlar atmıştı okumayıp o mesjları silmekle yetindim çünkü o mesjlar orda dursa okurdum. Ama en son attığı mesajda lütfen cevap ver yazıyordu. Üzgünüm cevap vermemem. Binadan çıkar çıkmaz Derin bi nefes alıp bizimkilerin attığı endişe mesajlarına teker teker cevap verdikten sonra en son ulaşa iyi oluğumu belirtip whatsaptan çıktım. Çok geçmeden telefonun çalmasıyla arayan kişiye baktım ulaştı. Telefonu kulağıma götürüp karşıdan sesin gelmesini bekledim. Esneme sesinden sonra kulağımı sağır edecek derecede o karga sesiyle bağırıp kulak zarımı sikmişti bile

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin