35.Bölüm

5.5K 250 141
                                    

evet saygı değer okuyucularım sizi bir ayı geçkin bir süredir beklettiğmin farkındayım ve bunun için gerçekten ama gerçekten özür dilerim. Heuheueh biraz resmi oldu ama neyse bazı sorunlardan dolayı ilham gelmediği için yeni bölüm yazmakta zorluk çekiyordum ama şükürki yazmayı başardım umarım diğer bölümleri beğendiğiniz gibi bunu da beğenirsiniz. iyi okumalar :)

_________

"Yekta gitme...Gitmesen olmaz mı?"

Kendimi küçük bir çocukmuş gibi hissediyordum. Tuttuğum ceketi yavaşça bırakırken yekta da arkasını dönmüş şaşkın gözlerle bana bakıyordu.Şuan böyle bir şey yaptığıma inanamıyordum. Utancımdan yerin dibine girmek üzereydim. Bir adım gerileyecektimki yektanın sarılmasıyla öylece kaldım. Çok geçmeden bende kollarımı beline dolamıştım bile şuan çok mutluydum hayatım boyunca böyle bir his yaşamamıştım. ilk başlarda bir erkekle olmayı kendime yedirememiştim ama zaman geçtikçe bu his dahada büyüyüp taşmıştı az kalsın bu adamı kaybetmek üzereydim kaybetsem ne olurdu acaba eski halime dönebilirmiydim sanmıyorum.

Dahada sıkı sarılıp kafamı göğsüne gömdüm. Şu saatten sonra kıyamet kopsa umrumda olmazdı çünkü şuan dünyanın en mutlu insanı olabilirdim. Yekta dahada kendini bedenime bastırıp kafasını saçlarımın arasına gömdü derince nefesler alarak kokumu içine çekiyordu. Gülümsemem derinleşirken hissettiğim ıslaklıkla yavaşça kafamı kaldırıp yektanın suratına bakmaya çalıştım yoksa ağlıyormuydu. kollarımı gevşetip bedenlerimizi ayırmaya çalışırken yekta izin vermeyip daha da sıkı sarılmıştı. Kafasını omzuma gömüp öylece durdu ılık göz yaşları omzuma akmaya başlamıştı. Ağlıyordu ve benim onun ağladığını görmemi istemiyordu. Derin bir nefes alıp boğazımı temizleyerek sessizliği bozan ilk ben oldum.

"Neden ağlıyorsun?"

bir kaç burun çekme sesinin ardından çatallaşmış sesiyle konuşmaya başladı.

"Ağlamıyorum sadece gözüme toz kaçtı."

"Klasik bahane ha o zaman neden suratını görmemi istemiyorsun."

"Sanki ayrılırsak tekrar benden kaçacakmışsın gibi hissediyorum. Seni daha yeni bulmuşken kaybetmekten korkuyorum."

Hafifçe gülümseyip yektaya dahada sokuldum. yektada bunu bekliyormuş gibi dahada sıkı sarılıp beni kendine bastırmaya başladı. Artık yektayı her şeyden çok sevdiğime emindim. Dahada sıkı sarılmak ister gibi sarılıp kokusunu ciğerime çekerek hapsettim.

"Yekta korkma artık istesende gitmem gidemem."

Hızla kendini benden ayırarak omuzlarımdan tutup sevinçle gözlerimin içine baktı. Sanki gözlerimin içinden kalbimi görürmüş gibi bakıyordu. Adeta şeker verilmiş bir çocuk gibi bakıyordu. En içten gülümsemesini sunup sessizliği bozan onun fısıldayarak çıkan sesi oldu.

"merak ettiğim bir şey var neden aşkıma bir anda karşılık verdin."

"bir anda olmadı zamanla olan bir şeydi. Aslında seni sonsuzadek reddedebileceğimi sanmıştım ama sana olan sevgim gittikçe dahada dahada zorlaşmaya başladı yapamadım."

En içten gülümsemesini bana yollarken elini yanağıma koyup hafiçe okşamaya başladı sanki narin bir şey varmış gibi kırmaktan korkarak seviyordu. Gözlerimin içine bakarak sessizce fısıldadı.

"ne olursa olsun seni asla ama asla bırakmayacağım."

Söylediğine en içten şekilde gülerek karşılık verdim. Şu saatten sonra bende onu ne olursa olsun asla bırakamazdım. Bıraksamda eski ben olamazdım. Gözlerim dolarken hızla elimle gözlerimi silmeye başladım. Ne kadar ağlamak istemesemde gözlerimden inen yaşları bir türlü durduramıyordum. Çünkü hayatımda mutlu olmadığım kadar mutlu olmuştum. Gözlerimi tekrar silecekken yektanın elimi tutmasıyla burnumu çekerek gözlerine baktım.

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin