yanımdaki bedene tebessümle bakarken arabanın her sarsıntısında biraz daha acı çekiyordu ve bu durum benim canımı sıkmaya yetiyordu. Bir yandan yoldaki tümseklere dikkat ederken diğer yandan da yanımdaki narin bedene dikkat etmeye çalışıyordum. Okyanusu azda olsa tanıyorsam benim yaptığımın altında kalmazdı. Ben okyanusa söverken telefonun çalmasıyla arabayı kenara park edip arayan kişiye baktım. Yekta arıyordu zaten bu saatte başka kim arayabilirdiki bir rüzgara bir telefona bakıp oflayarak telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"alo efendim yekta"
"aras olum nerdesin lan sen baban her yerde seni aratıyor. Okyanusla melih iş birliği yapıyormuş amını sikim melih şerefsizide videoyu babana atmış. Gene duramadın demi lan şuan rüzgar yanında
değil mi?""evet yanımda rüzgarı aldım onu o piçle bırakamazdım ve Okyanusun melihle iş birliği içerisinde olduğunu azda olsa tahmin ediyordum. O videoyuda sırf istediği olmadı diye babama illaki atacaktı. Onları siktir et olan oldu bana sabaha bi uçak ayarla
tamam mı?""tamam ayarlarım ama nereye"
"babamın bana sıkıntı çıkarmayacağı bir yere"
"tamam ama bende seninle gelicem"
"hayır yekta seninde başın derde giricek hem burda ulaş var mallık yapıp oğlanı tek bırakma"
"aras ben seni ne zaman tek bıraktım. Bende gelicem diyorsam gelicem. Saat kaça ayrılıyım uçağı"
"küçüklüğünden beri böylesin gelme desemde sürekli yanımda oldun bunun için teşekkür ederim kardeşim ama ulaşa ne olucak."
"bu gün son kezde olsa yanına gidicem."
"tamam uçağı saat sabah 5 gibi ayarla kimse görmeden gidelim"
"tamam orası bende dikkat edin sizde ortalıkta gözükmeyin baban delirdi aras sabaha kadar dolaşma mümkünse dağdaki evinize gidin diğer evini illa aratır."
"biliyorum onun için babamın bilmediği tek ev dağdaki ev bende oraya gidicem. İllaki babam seni sorguya çeker sende işlerini hallet yanımıza gel"
"tamam hadi kapatıyorum sende oyalanma dikkat edin ikinizde"
"ederiz"
Telefonu kapatıp cebime atarken arabayı tekrar çalıştırıp sürmeye başladım. Rüzgara sormadan onuda kaçırıcaktım ama ne olursa olsun o evet desede hayır desede benimle gelecekti. Onu burda bırakıp babama yem edemezdim ne olursa olsun gelecekti. Yoldan gözlerimi ayırmadan Rüzgara soruyu sormaya başladım.
"rüzgar"
"efendim"
"sana sormadan benimle geleceğini çoktan planladım. Hani sen geleceğimde desen gelmeyeceğimde desen bir şey değişmeyecek illaki geliceksin ama düşünceni merak ettim."
"biliyorum senle gelmek istemeyen yok zaten burda kalmamı gerektirecek bir şeyde yok. bir haftaya yakın bir süredir sen yoktun. Zaten o zaman bana bi ok gibi saplanıp nefesimi keserken bir daha ayrı kalamam"
Suratımdaki gülümseme derinleşirken elimle saçlarını okşadım yumuşacıktı. Saçlarındaki elim yanağına değince ağzından bi inilti çıktı demek ki ilacın etkisi hafiflememişti bile. Elimi yanağından çekip tekrar direksyona koyup söylediğine karşılık verdim.
"o bir hafta sen yoktunya bana öyle bir zehir olduki anlatamam şu saatten sonra sen git desende gitmem. Ne giderim nede seni bırakırım."
Dediğim şeye gülümserken bende gülümseyip aklımdaki sorularla ara yola saptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psikopat Aşık (BxB)
Teen FictionBirbirinden zıt iki insan birbirlerini sevebilecekler mi? Mafyanın oğlu olan Aras ve kendi halinde takılan Rüzgar Bir erkeğe aşık olacaklardan habersiz iki erkek. Peki onları ne zorluklar bekliyor olacak.