Medya Aras
Sabah sikik alarmın çalmasıyla yataktan kalkıp lavaboya yöneldim. İşlerimi halledip odama giderek üzerime tişört ve pantolon geçirip, kahvaltı yapmadan evden çıktım. Dışarı çıktığımda Ulaş'ın beni dışarıda beklediğini gördüm.
"Lan sen neredesin? Ağaç oldum burada amına koyayım."
"Haber verdin mi? Pezevenk."
"He lan doğru, ben sana haber vermeyi unuttum."
Göz devirip yürümeye başladım, arkamdan söylenip o da yürümeye başladı. Yekta'nın seslenmesiyle durdum.
"Rüzgar!"
"Efendim?"
"Deminden beri sesleniyorum duymadın mı?"
"Yok valla duymadım, kusura bakma."
"Yok önemli değil. Okula gidiyorsunuz değil mi?"
Ulaş sinirle "Bu saatte nereye gidebiliriz?" deyip hızla yanımızdan uzaklaştı.
Yekta eliyle ensesini kaşıyarak "Ulaş beni sevmedi sanırım." diye mahçup bir ses tonuyla homurdandı.
"Yok ya öyle değil. Yeni tanıdıklarına karşı o öyle davranıyor, tuhaf biri işte."
"Anladım."
"Sen yetiş bize, ben Ulaş'ın yanına gideyim." deyip, koşarak Ulaş'a yetiştim.
"Lan oğlum sen ne yapıyorsun? Bu çocuğa garezin mi var?"
"Yok amına koyayım farkında mısın? Onlar mafya ve ortada Aras abimiz var ama şu çocuğu sevmedim"
"Sana artık ne yaptıysa, Yekta'yı tanımıyorsun bile."
Göz devirip yürümeye devam etti "Yekta yanımızda yürüyecek sik gibi davranma çocuğa." diye kızdıktan sonra o da göz devirip "Tamam lan, anladık." diye söylendi.
Yekta'ya el işaretiyle yanımıza gelmesini söyledim. O da hızlanarak yanımıza gelip Ulaş'a bakarak konuşmaya başladı.
"Eğer sıkıntı yaratıyorsam gidebilirim."
Tam cevap verecekken Ulaş benden önce davrandı.
"Yok kalabilirsin."
Ulaş'ın kulağına eğilip "Baya iyi rol yapıyorsun, oyuncu olmayı dene derim." dedim. O da gülerek saçımı karıştırdı. Yekta'ya baktığımda bizi gülerek izliyordu.
"Eee Yekta görüşmeyeli nasılsın?" diye saçma bir soru sordum.
"İyi, sen nasılsın?"
"Ya işte görüyorsun bir şekilde yaşamaya çalışıyoruz."
Okulun geri kalanını konuşmadan gittik. Okulun bahçesinde Yekta bizden ayrılıp kendi çetesine gitti, bende Aras'a bakmadan sınıfa çıktım ve ilk ders sikim sonik matametikti ve bu hoca uyutmuyordu. Oflaya poflaya yerime geçmem ile Burak piçinin bana laf atması bir oldu.
"La piç Rüzgar bizi saygı değer mafya eniştemizle ne zaman tanıştıracaksın?"
"Lan çük beyinli sevgili değiliz enişte enişte deyip durma."
"Ben bilmem değilseniz olacaksınız o kadar."
Ulaş'ın araya girmesiyle kaşlarım çatık bir vaziyette oturmaya başladım. "Sanane amına koyayım, sen önce kendine bak." diyerek, geriye yaslandı. Burak ise ellerini birleştirerek Ulaş' a dik dik bakarken "Çok ayıp hala sende sapsın dikkatini çekerim." demesiyle, Efe araya girdi. "Bak işte sonra neden sövüyorsunuz? Diye yakınıyorsun." manitası Deniz da boş durmadan araya girerek Efe'ye destek çıktı "Efe'm her zaman olduğu gibi gene haklı o yüzden adam ol." bende boş durmayıp gaz verme moduna girdim. "Yürüyün ben koçlar kim tutar sizi? Tabiki de kimse." Deniz bu dediğime göz devirerek "Burak'ı savunmadık diye bu sana sap sap gez demek değil. Lan amına koduğumun malı, gece içip içip mala bağlıyorsun sonra bizi arıyorsun." Deniz'in dediğini Efe onaylar nitelikte kafasını sallarken, hemen savunma moduna girdim. "Çok ayıp çok ayda yılda bir içiyorum." Tuna ise beni savunma moduna girecekken geri vites yapmıştı. "Bak bunda haklı ama içtiğinde de burnumuzdan getiriyorsun piç herif." Söylediğine göz devirirken, içeriye hocanın girmesiyle konuşmamız yarıda kesildi. Evet bir 40 dakikalık ölüm dersi başlamıştı. Allah bana ve buradaki herkese sabır versin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
psikopat Aşık (BxB)
Teen FictionBirbirinden zıt iki insan birbirlerini sevebilecekler mi? Mafyanın oğlu olan Aras ve kendi halinde takılan Rüzgar Bir erkeğe aşık olacaklardan habersiz iki erkek. Peki onları ne zorluklar bekliyor olacak.