50.Bölüm

969 30 6
                                    

Söylediğim şeyler karşısında şok geçirirken hızla içeri koştu ve getirdiği laptobunu açıp kişileri göstermeye başladı.

"Bunlar arasında olan biri mi?"

"Hayır, tam bir ters köşeydi."

"Nasıl?"

"Siktiğimin kancıkları bütün gerekli şeyleri değiştirmiş veya silmiş. Kendisi başka bir adamımızın yerine geçtiği içinde sürekli bir açık çıkıyordu ama videoları tekrar tekrar izlediğimde görevi olmadığı halde o piçin bir yerlerden çıktığını fark ettim. Sikeyim daha önce neden fark edemedik ki lanet olsun."

"Siktir bu kadar basit bir şeyi fark edememişim."

"Geçen bana bıçak saplayan piçin tarifine hemen hemen uyuyor. İşte şimdi o sikik orospu çocuğunu yakaladım."

"Plan ne?"

"Birkaç saatlik Çağlar'ın onu gizli göz altına almasını isteyeceğim ve elbette Bartu'dan da Enes'i serbest bırakmasını isteyeceğim."

Başıyla onaylarken bende telefonu masanın üzerinden aldım ve Çağlar'ı aradım. Çok geçmeden telefonu açıp klavye tuşlarının çıkardığı sesler arasında konuşmaya başladı.

"İşlerin nasıl olduğunu sormak için aradıysan pek bir şey söyleyemeyeceğim."

"Çağlar aradığımız adamı bulduk."

"Ne? Nasıl?"

"Şimdi onu boş ver. Sen direkt benim büyük mekana git ve sana atacağım adamı gizlice gözetle ama onun bir haltlar olduğundan şüphelenmesine izin verme, senden şüphelendiğini anlarsan direkt yakala ve alt katındaki depoya kilitleyip bana haber et."

"Tamamdır."

Telefonu kapattım ve Bartu'yu aramaya başladım. Çok geçmeden Bartu da uykulu sesiyle telefonumu açarak konuşmaya başladı.

"Bartu Enes'i serbest bırak."

"Demek ki gerçek hainin kim olduğu anlaşıldı, hangi orospu çocuğuymuş?"

"İşte o kişiyi sana birazdan göndereceğim sende o kişiyi araştıracaksın, belki işimize yarayan bir kaç bilgi bulabiliriz. Ha bu arada Pamir ismini de araştır."

"Tamam şimdi arştırmaya başlıyorum. Herife ne olacak?"

"Çağlar'a söyledim ben oraya gidene kadar onu izleyecek. Bir gelişme olursa beni haber et."

Telefonu kapattıktan sonra ikisine de herifi gönderdim ve kendimi koltuğa bırakarak masanın üzerinden aldığım viskiyi bardağıma doldurup yavaşça yudumlamaya başladım, aynı şekilde Yekta da kendine bir bardak alıp o da içmeye başlamıştı. Az da olsa rahatlamıştım çünkü en azından artık kim olduğunu biliyordum ama hala problemler bitmemişti aksine daha büyükleri geliyordu çünkü yanıma hain sokacak adam basit biri olamazdı, bu yüzden adam hakkında işimize yarar bir şeyler bulabileceğimizi düşünmüyordum. Ne yapıp edip konuşturmamız gerekiyordu. Viskimi içerken Yekta'ya göz ucuyla baktığımda düşünceli bir biçimde adamın resmine baktığını fark ettim.

"Yekta sorun ne?"

"Sanki bu herifi daha önce görmüş gibiyim ama emin değilim."

"Hatırlamaya çalış bu bizim için önemli olabilir."

"Biliyorum kuzen de belki birine benzetmiş bile olabilirim sonuçta bir gün içinde çok fazla adam görüyorum."

"Hmm öyle diyorsan öyle olsun."

Yarım saat ikimizde konuşmadan öylece durmuştuk. Derin bir iç çekerek bir sigara yakıp kafamı geriye attım. Bu adamı nerede halledeceğimi bilmiyordum çünkü yerleri öğrenilmeyen depolarımın yerleri de öğrenilmiş olabilirdi ve onların bilmediği tek yer şu an benim evimdi ama evime getirmek hiç mi hiç istemiyordum. Parmaklarımla burun kemerimi sıkarken gözlerimi sıkıca kapattım. En kısa sürede bir çözüm bulamazsam büyük bir problem çıkacaktı. Merdivenden çıkan adım seslerini duymamla kafamı kaldırıp gözümü merdivene diktim, Yekta da aynı şekilde benimle birlikte merdivene bakıyordu. Çok geçmeden ayak sesleri sahibinin Enes olduğunu gördüm. Birkaç adım attı ve kafasını eğerek "Teşekkür ederim efendim." diyerek kafasını kaldırmadan öylece beklemeye başladı. Derin bir nefes alıp sigaramı kül tablasına söndürdüm ve ayağa kalkarak yanına gittim. Omzuna vurarak "Teşekkür etmene gerek yok, senin bir suçun yoktu." hafifçe kafasını kaldırıp "Sizi zora soktuğum için özür dilerim." dedi. İyileşmeye başlayan yaraları eskisinden daha iyi durumdaydı. Derin bir iç çekip "Enes uzatma, sinirimi bozma da otur şuraya ayakta durma." dedim ve kalktığım yere tekrar oturdum. Yekta, Enes'i yanındaki koltuğa vurup yanına çağırırken, bende ellerimi birleştirerek hafifçe öne doğru eğildim ve düşüncelere daldım.

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin