psikopat Aşık (BxB)

3.Bölüm

2 saattir telefonum çalıp duruyordu ve ben bakmıyordum, kimse kim umrumda değildi sadece uyumak istiyordum. Arayan kimse hiç pes etmemiş kapandıkça tekrar arıyordu ama bu kadarı da yeterdi yani sabahın köründe kimse ağzına sıçmak için telefonu açtım. Telefonun üzerinde yavşak Burak yazsını görmemle daha da sinirlenerek telefonu açıp kulağıma dayadım.

"Sabah sabah ne var zır zır arıyorsun? Açmıyorum amına koyayım niye arayıp duruyorsun? Belki müsait değilim, belki öldüm piçoros ölüyede mi saygınız yok"

"Yav he he sabah mı kaldı lan saat öğlenin 3'ü akşama halı saha var gelmezsen, topluca seni sikmeye geleceğiz"

"Yav vallaha bıktım beni sikmenizden tamam biliyorum yakışıklıyım fala-"

"Ben senin taaa tipine sokayım bir de yakışıklıyım diyorsun. Lan garip olarak yakışıklı denebilecek kadar az bir sıfat yapın olurken, kız gibi yüzün daha baskın olduğundan bence suratın çok güzel. Bu felsefenin üzerine git bir aynaya bak derim. Akşama gelmeyi unutma telefonu kapattıktan sonra uyursan sen ve ebenle grup yaparız."

"Ebemide rahat bırakmadınız kadın sikile sikile bir hal oldu. Halı saha saat kaçta?"

"Aynı saatte 7-8 gibi başlarız"

"Tamam eyvallah, görüşürüz kardeşim"

"Gelmezsen biliyorsun ne olacağını"

Cevap vermeden telefonu suratına kapattım. Ne ara saat 3 oldu hala anlamıyorum. Aman telefonumla yatakta az daha vakit geçirsem sorun olmazdı. Dünkü bilinmeyen kişiden mesaj vardı. Adını değiştirip ruh hastası yaptım.

Ruh hastası: Günaydın.

Ruh hastası: Höh ama hala uyuyorsan amına koyayım başka da bir şey demiyorum.

Rüzgar: Sanane de sen niye bana yazıyorsun?

Rüzgar: Senin beni öldürme planları falan ne bileyim, götüme lafları sokacakmışsın ya onların planlarını yapman lazım değil mi?

Ruh hastası: Böylesi daha eğlenceli.

Rüzgar: Abi vallaha ben bir şey yapmadım. Ne istiyorsun benden? Kimsin sen? Harbi sikerler böyle işi

Ruh hastası: Kim olduğumu zaten yakında anlarsın az kaldı, az sabredemiyor musun? Bu arada dikkat et de seni sikmesinler.

Rüzgar: Ay ne kadarda komik haspama bak hele

Ruh hastası: Komiğimdir eyvallah. Eee ne yapıyorsun?

Rüzgar: Sanane ne yapıyorsam yapıyorum.

Ruh hastası: Adam gibi soru sordum piç gibi cevap verme pezeveng

Rüzgar: Yaa sanane ne yaptığımdan. Tanımadığım birine bir şey söylemek zorunda değilim.

Ruh hastası: Ben seni tanıyorum ondan bana adam gibi cevap versen iyi olur.

Ruh hastası: Yoksa beni gördüğünde pişman olacağın bes belli o lafları götüne sokmakla kalmam, o lafları götünden sokar ağzından çıkarırım adam akıllı dur.

Ufaktan tırsmaya başlamaştım. Hani bütün olasılıkları düşündüm, o Piç herif olma olasılığınıda kattım. Artık adam gibi konuşma hatta yağcılık bile yapabilirdim hatta ben bu göt korkusuyla everese bile çıkarım. Hiç gerek yok artis artis laflara dermişim. Gene artis artis konuşacağım için sustum. Hayır bende rajona ters baba yani geri dönmeyiz, gerekirse ilerden döneriz. Bu laflarla gidersem kesin bu herif beni sikicek ama hayırlısı.

Ruh hastası: Görüldünü sikeyim bana görüldü atıp durma

Rüzgar: Peki efendimisss siz nasıl isterseniz.

Ruh hastası: Kafana bir şey mi düştü lan? Ne bu konuşma tarzı?

Hay amına koyayım yeminle bu herifede yaranılmıyor, delireceğim. Nerde gerizekalı, mal, ruh hastası, sapık, yavşak varsa beni buluyor.

Rüzgar: Kim demiş kafama saksı bilmem ne düştüğünü yiğidim artist artist konuşma lan benle, sen kendini ne sanıyorsun?

Ruh hastası: Ben insanım ama seni bilemeyeceğim aslan parçası. 😉

Rüzgar: Cidden bazen karşımdaki insanın beyni var mı merak ediyorum.

Ruh hastası: Yok senle konuşurken çıkartıyorum eksik hisetme sen diye.

Rüzgar: Bebe laflarıylada gelirmiş aman aman çok da sikimde, sikim bile senden büyüktür be

Ruh hastası: kimin ki büyükmüş görmek ister misin?

Bu herifte amma gevşek gevşek konuşuyor, ağır ağır laf sokuyor beynim durdu.

Rüzgar: Maç var akşama ben gidiyorum. Sen takıl sikinle.

Ruh hastası: Nerede?

Rüzgar: Sanane

Ruh hastası: Bulmam zor değil.

Rüzgar: O zaman bul Anasını satayım bana ne soruyorsun? Ben gidiyorum, sende böyle ekranla bakış falan hadi bay bay.

Görüldü atmıştı Allah'ın artisti. Sikerler böyle adamı herif iyi tehtit ediyordu hani tırsmıştımda. Yataktan kalkıp dişlerimi fırçaladım. Kısa bir duşun ardından aynada kendime bakıp saçlarıma şekil vermeye başladım. Burak'ın dedikleri aklıma geldi. Saçlarım düz değildi, hafif olarak dalgalı ve sarıydı. Gözlerim mavinin en açık tonuydu belli belirsiz griye çalıyordu. Dudaklarım dolgulu ve kırmızıydı, ruj sürmüş gibi duruyordu. Tenim süt gibi beyaz olmasa da yinede beyazdı. Cidden güzelmişim utanmasam aynanın karşısında kendime bakarak osbir çekerim, tabi o kadar abaza da değilim.

Banyodan çıkıp altıma şort üstümede bir tişört   geçirdim. Gitmeden önce üstüme ceket alacaktım ne olur? Ne olmaz? Tedbirli olmak lazım. Mutfağa gidip bir şeyler atıştırmaya başladım. Annem ve babam yıllar önce ayrılmışlardı. Tek çocuk bendim bir kardeşim olsun isterdim ama kardeşlerim vardı zaten onlar bana yeterdi. Annem yurt dışında başka bir adamla evlendi babamda burada biriyle evlendi, anlaşılan ikisi de beni istemiyordu. Ama her ay bana para gönderiyorlardı. Bu evi de onlar almıştı. Bazen ikisini de özlüyordum ne kadar beni sevmeselerde ben seviyordum. Küçükken hissettiğim aile sevgisinin şimdi nasıl bir his olduğunu hayal meyal hatırlıyordum. Ara sıra bizimkiler bende kalırlardı ama annem ve babam gibi değillerdi. Belki de hiç sevgi almadım onlardan, sevdiklerini de düşünmüyordum zaten sevseler beni böyle bir başıma bırakmazlardı. Bunları düşünürken gözlerimin dolduğunu hissettim. düşüncelerimden sıyrıldım ve yemeği bitirip tezgaha koydum. Saat 6'ya kadar evde oyalanacaktım. Oturma odasına gidip kendimi koltuğa attım. Kafamı meşgul etmem lazımdı televizyon kanallarını gezmeye başladım.