38.Bölüm

4.5K 213 98
                                    

Ulaş'ın bakış açısından

Sabah gözlerimi delip geçen güneş ışıklarıyla zorda olsa gözlerimi aralayıp etrafa bakmaya başladım. Rüzgara baktığımda ben rüzgara sarılmış oda hala göğsümde uyuyordu. Yavaşça haraket ederek kollarımı rüzgardan çektim. Ağır haraketlerle yataktan kalkarak telefonumuda alıp oturma odasına gittim. Saate baktığımda hala okula gitmemiz için bir saaten fazla bir süre vardı. Normalde son dakikaya kadar uyanmayan tiplerdendim ama şu sırarlar o kadar olay oluyorduki uyuyamıyordum bile üstüne üstlük birde rüzgarın olayı çıkmıştı. Bunca zamandır tek başına bu kadar yükü taşıdığına aklım ermiyordu.

Benden yardım istemesi o kadarmı zordu ama bir yandan rüzgarda haklıydı. Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdiki sonuçta bas baya tehtit edilmişti. O zaman rüzgarı kim tehtit etmişti aslında ısrar etsem belki rüzgara onu kimin tehtit ettirdiğini söyletebilirdim ama daha fazla üzerine gitmek istememiştim. Rüzgarı ağlarken görmek canımı yakıyordu. İnsan kardeşinin üzülmesini istemezdi bende rüzgarın hiç üzülmesini istemiyordum. Onu ilk defa bu kadar çaresiz bu kadar üzgün görmüştüm. Rüzgarı sadece annesi ve babası ayrıldığında rüzgarı artık hayatlarından tamamen çıkarıp bir kenara attıklarında bu halde görmüştüm ve bu olayalara kadarda hiç bu halde görmemiştim. Dünkü hali ise aynı o günkü gibi çaresiz ve üzgün olduğu gibiydi.

Arası çok seviyordu görebiliyordum ama elindende bir şey gelmediğini anlayabiliyordum. İnanki benimde elimden bir şey gelmiyordu keşke rüzgarı bu dertten çıkarabilseydim ama benimde elimi kolumu bağlamıştı. Elimi yumruk yapıp sıkmaya başladım o herifi bulup öldüresiye dövmek istiyordum ama şuan tek yaptığım burda oturmaktı. Masanın üzerinde duran sigaradan bir dal alıp yakarken dumanı ciğerlerimle buluşturdum.

Rüzgarın üzüldüğünü görmeye dayanamıyordum o benim zor zamanlarımda yanımda olmuş bende onun yanında olmuştum. Şuanda da yanındaydım ama destek vermekten başka bir şey yapamıyordum. Keşke yapabileceğim daha iyi bir şey olsaydı eski rüzgarı geri kazanacak bir şey olsaydı ama sanki çoktan eski rüzgarı kaybetmiş gibiydim. Çünkü rüzgara baktıkça karşımda ölümü beklerken boş gözlerle etrafa bakan rüzgarı görüyordum. Sanki o neşeli halinden eser kalmamıştı ben o hallerdeyken beni kurtaran o olmuştu ama şuan ben yardım edemiyordum. Ailesi ayrılınca benim yanıma gelmişti zaten ailesiyle anlaşamıyorlardı ama rüzgar bu duruma o kadar üzülmüştükü sabaha kadar ağlayıp sonradan bana sarılarak uyuya kalmıştı. Dünde böyle bir şey yaşadığım için aynı şeyleri yaşamasından korkmuştum. Çünkü düzelmesi zaman almıştı ona alışmıştı ama bu olay bam başka bir şeydi alışılacak bir şeyden daha farklı bir şeydi. Dün o halini gördüğümde buna alışamayacağını kendini bile bile ölüme attığını görmüştüm. O herif tehtitle bunları rüzgara yaptırıyordu ve rüzgar ise sırf aras için kendi hayatını ortaya koymuştu.

Belki bir daha eski rüzgarı göremeyecektim. Bunu dün gece gözlerime bakarken anlamıştım. Ne olursa olsun en azından bir şey düşünüp o herifin kim olduğunı bulmam lazımdı. En son ne zaman bu kadar değişmişti. Galiba okula göz altlarındaki morluklarla geldiğinde artık eski rüzgar yoktu ama ne olmuştuki ondan önce bir dakika biri bana nesaj atıp rüzgarın telefonunun onda olduğunu söylemişti. Rüzgar ise o telefonu almaya gittikten sonra ertesi gün bu hale gelmişti. Demek o herifti ama o herif kimdi ki işte bunu bilmiyordum. Ben düşüncelerle boğuşurken saatin nasıl geçtiğini anlamamıştım ve sabah sabah içitiğim sigarlar yüzünden midem bulanıyordu. Alarmın çalmasıyla saate bakıp derin bir nefes aldım. Bu günde okula gitmek zorundaydım ve hiç mi hiç gitmek istemiyordum. Alarmı kapatarak göz devirip rüzgarı uyandırmak için kalkacakken telefona mesaj gelmesiyle mesajı atan kişiye baktım yektaydı.

Yekta: güzelim hazırlan seni ben okula bırakacağım beraber gidelim

Ulaş: ben evde değilim

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin