49.Bölüm

707 31 0
                                    

(Smutu bir müddet yazmayacağım için smut severler adına bu bölümde iki smut bulunmaktadır. Smutu sevmeyenler için yerlerini belli ettim atlayarak okuyabilirler. Umarım bölümden keyif alırsınız, iyi okumalar. :)

_______

Piçlerin olduğu mekana gelip etrafı incelemeye başlamıştık çünkü şu saatten sonra hataya yer veremezdim. Adamlarım çevreyi tararken bizde saldıracağımız yerde onlardan haber bekliyorduk. Çok sürmeden adamlardan biri gelip dışarıdaki 2 kişinin halledildiğini ve içeriye saldırmak için hazır olunduğunu söyledi. Herkes yerini alırken saldırma emrimle içeri dalarak etrafa ateş etmeye başladım. Birkaç kişi mermimden nasibini alırken diğerleri çoktan saklanmış ve bize ateş etmeye başlamışlardı. Siktiğimin piçlerinin bize karşı kazanmaları imkansız olduğu barizdi ama hala direniyorlardı. Etraflarını çevirmiş her yerden ateş ederken kafasını gösterenler tek tek ortadan kaldırılıyordu. Birkaç dakika ateş eder vaziyette durduktan sonra sayılarının azalmasıyla aralarından biri "Pes ediyoruz lütfen ateş etmeyi kesin" diye bağırdı. Adamlarımın bana bakmaya başlamasıyla elimle ateşi kes işareti yaptım. Yekta da benim işaretim üzerine bağırarak ateşi kesin ama ellerinizi tetikten ayırmayın diyerek uyardı. Saklanan itler inlerinden çıkarken bizde onlara doğru adımlamaya başlamıştık. Adamlarım etrafını sarıp sertçe diz çöktürürken ellerindeki silahlara el koydular ve her birine silah doğrultmaya başladılar. Geriye sadece 16 kişi kalmıştı. Tek tek kalan kişileri süzerken bir yandan da sorular sormaya başlamıştım.

"Lideriniz kim?"

İçlerinden esmer tenli, hafif kaslı ve uzun saçlı olan oğlan gözleri kısık bir vaziyette, gözlerini yukarı kaldırıp tam gözlerimin içine bakmaya başladı. Benden diğerleri gibi korkmadığı belli oluyordu ama korkmalıydı. Dışardaki piçlerden birinin bu oğlanın arkasında olduğunu tahmin edebiliyordum ama ya o kişi bunun cidden arkasındaydı ki bu pek mümkün görünmüyordu çünkü böyle basit biri bir işe yaramazdı, sonuçta ayakçılık yapan biriydi ya da o piçler arkalarında olduğuna inandırıp bunları kandırmışlardı. Bir nevi bunlar yemdi.

"Benim."

"Bu halde olmanın sebebini biliyorsun, o yüzden konuş."

"Biliyorum ama konuşmayı reddediyorum çünkü konuşacak hiçbir şeyim yok."

Sinirden dişlerimi sıkarken adamlarımdan biri oğlanın saçını tutup çekerek konuş diye bağırmaya başladı. Elimle durmasını işaret edip cebimden çıkardığım sigaradan bir dal alıp dudaklarım arasına aldım ve yaktım. Yekta yakaladıklarımızdan birkaçı ile konuşurken, Çağlar da elindeki kağıtlarla uğraşıyordu ki bu çok uzun sürmeden elindekileri koltuğunun altında sıkıştırarak yanıma geldi ve gözüyle işaret ettiği yere giderken bende peşinden gidip adamlardan biraz uzak bir mesafede kısık bir sesle konuşmaya başladı.

"Patron lider denilen kancık dışarıdakilerle temas halinde olan kişi."

"Fark ettim ve o orospu çocukları benden detaylı bahsetmemişler sanırım, resmen bol bol yürek yedirip göndermişler."

"Bu işin sonu ne olacak?"

"Ne olacağı belli olmuyor mu? Herkes sonunu kendi yazar."

Gözlerimi kısıp o piçin suratına bakarak biten sigaranın izmaritini yere attım ve ayağımla üzerine basarak, yeni bir sigara yaktım. Orospu çocuğu benim hareketlerimi incelerken bende sigarayı ağzıma alıp yanına hızla ilerledim ve tam önünde çömelerek saçlarından tutup suratını suratıma yaklaştırdım ve dişlerimin arasından konuşmaya başladım.

"Bana bak piç ben senin dengin değilim, sabrımın sınanmasından nefret ederim o yüzden konuş yoksa buradan leşin çıkar."

"Konuşacak bir şeyim yok."

psikopat Aşık (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin