"13.BÖLÜM"

166 40 3
                                        



Multimedia da "AYŞE ÇETİN"


TOPRAK'tan


Uyandığımda saatin 17.10 gösterdiğini görünce çok güzel uyumuşum Yaa.. dedim içimden. Neyse evde her zaman ki sessizlik huzur ya işte diyerek banyoya girdim. Kısa bir duş alıp saçımı kurulayarak odama geri döndüm. Üzerime bir şeyler giyindim, saçımı da havluyla güzelce kurulayıp kirli sepetine basket atıp odamdan çıkıp asansöre binip çatı katına çıktım. Yarım kalan işlerimi hallederek zaman öldüreyim Anıl istediklerimi anca yarına getirir. Barış desen hayretler içinde onu izliyorum ilk defa bu kadar uzun cümleler kurmasından belli bu kıza cidden aşık olmuş bizim oğlan. Ortalığı toparlamaya başladım, atılacak ve alınacakları yazmak için kağıt kalem çıkardım. Ama ilk önce şu tarihi geçmiş veya geçmesi çok yakın olan ilaçları hallediyim diyerek dolaplara yöneldim.


BİR KAÇ SAAT SONRA


Alınacak listesine bir şeyler daha eklerken "Bundan da 5 tane alınmalı." diyerek not tutuyorken Barışı fark ettim. Başımı kaldırıp Barışın bana acayip şekilde baktığını görmemle gülmeden edemedim.

"Oğlum neden dikildin kaldın orada? Geç otur, şunu da yazayım seni uzun uzun dinleyeceğim. Şu kızın adını öğrenmişsindir diye düşünüyorum." dedin. Barış biraz daha bana bakıp.

"Allahım.. Rüya olmasın ne olursun Rabbim.." diyerek koltuklara yönelirken bende elinde tuttuğum kağıtları masanın üzerine koyup. Yanına gidip Başıma bir tane geçirdim ve

"Saçmalamak senin görevin değil. O Anılın görevi." dedim güldüm oda güldü haklıydım. Sonuçta Barış sessizliğe geçiş yapınca ben

"Eee seni dinliyorum?" dedim. Barış önce bir etrafa bakındı sanki bir şey ararcasına.

Toprak: "Ne arıyorsun? Taradın odayı." dedim.

Barış: "Şimdi anlatacağım. Ama dalga geçmek yok. Hele Anıla anlatmak hiç yok. Bunda peşinen anlaşalım da." dediğinde bende bana bezgin bakışlarımdan attım. Oda devam etti.

Barış: "Dediklerini çok düşündüm. Haklıydın kardeşim. Ben Meleğimsiz yaşayamam." dediğinde sözünü kesip

Toprak: "Kızın adı Melek miymiş" dedim. Barış gülerek

Barış: "Yok daha gerçek ismini bilmiyorum. Ama ona o demek yerineyse Meleğim demeye karar verdim. Hem Melekleri kıskandıracak güzelliğe sahip."

Toprak: "Senin için." dedim net bir şekilde.

Barış: "Tabi benim için" dedi biraz sessizlik oluşunca Barış ayaklandığında

Toprak: "Nereye?" diye sordum.

Barış: "Oyun odana gideceğim." dediğinde afalladım. Unutmuşum uzun zamandır önünden bile geçmedim o odanın. Uzun zaman önce o oda benim her şeyim gibiydi. Eve girer girmez oyun odama giderdim, adını oyun koymuştum. Çünkü üşenmeyip Amerika ya gidip aldığım aletlerimle zaman geçirmeye bayılırdım. Teknolojiden de baya uzaklaştım hepsi eskimiştir şimdi diye düşünürken. Bir şey demeden bende kalkıp oyun odama gittik.

Odamın kapısına geldiğimizde kapının aralık olduğunu görünce durduk. İçeriden sesler gelince Barış omzumu tuttu, ben tepki vermedim. Suyun sesini duydum dondum kaldım, dinlemeye başlayınca başka bir kız sesi de vardı. Su bir kızla konuşuyor olmalıydı.

"TOPRAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin