"34. BÖLÜM"

142 26 1
                                    



AYŞE'den

Aptal kız Yaa.. O kadar yiyecek aldık şu şapşala, ama bizim kızımız daha şapşal olduğundan yemeden gelmiş. Neyse hızlı bir şekilde alıp geleyim de aldıklarımızdan biraz yesin de kan şekeri dengelensin, teni çok soluk göründü gözüme. Hızlı yürürken arkamdan,

"Heyy.. Nereye?" diye seslen Anılın sayesinde durmak zorunda kaldım.

"Suya aldığımız yiyecekleri almaya gidiyorum." Dediğimde Anıl bana sadece baktı, anlamadı tabi bende hızlıca.

"Toprak Bey Suyu yedirmeden odaya yollamış. Eee yiyecekler nerede? Kan alma odasında bende hızlıca oraya gidiyordum. Aaa ne oldu? : ) Evet sen beni durdurdun. Neyse işim var benim seninle uğraşamam." Diyerek yoluma devam ederken Anıl.

"Bu havan kime anlamadım ki?"

"Öncelikle senin anlaman için beynin olmalı ama yok işte : ) Üzülme bu yıllara kadar sen böyle yaşadıysan, her türlü yaşarsın : )" deyip Anılı tınlamadım söyleniyordu ama umurumda değildi, önceliklerim var. Herkese zaman ayıracak bir kız değilim.

Kan alma odasına girdiğimde hazırladığım tepsi hazırladığım yerde öylece beni beklediğini görmemle sırıttım. "Koskoca tepsiyi göremeyecek kadar ne yaşandı bu odada da, Su uyanır uyanmaz odaya geldi acaba." Diyerek tepsiyi aldım arkamı dönmemle.

"Ayy.. Anıl sen manyak mısın? İnsan ses eder." Dedim ve odadan çıkacakken.

"Sen benden ne istiyorsun kızım?" demesiyle duraksadım ve gözlerine baktığımda, sinirli olduğunu görmem beni şaşırttı ve ağzımdan sözler döküldü.

"Bu kadar alınacağını düşünmemiştim. Ben sadece espiri olsun diye söylemiştim, her insanın beyni vardır Anıl takma sen beni." dedikten sonra odadan çıkacağım sıra Anıl kolumdan tutunca bakışlarım gene Anıla döndü.

"Anıl Su beni bekliyor. Aklından ne saçmalık geçti neyi ciddiye alıpta sinirlendin, hiçbir fikrim yok ama ne yeri nede zamanı." Dediğimde Anıl kolumu bıraktı bende hızlıca odadan çıktım.

Bu çocuk kendini ne zannediyor Yaa.. Her zaman bana laf sokmaya çalışıyor sonra ben laf sokunca da gelmiş sinirli sinirli bakıyor. Neredeyse sağlam bir geçiresi varmışta, geçiremiyormuş gibi bakmalar bu ne tavırlar Yaa..

Neyse neyse düşüncelerimden sıyrılıp Suyun yanına gittiğimde, Suyun bakışlarını yere kitlenmiş sadece yere baktığını görmemle elimdeki tepsiyi bir yere koyup Suya yaklaştım. Suyun omzuna dokunmamla Su üzerime yığılınca

"Su!! Ahh.. Yardım edin!! Hemşire!! Su! Su Tatlım.. Su.." diye seslenme başladım kısa süre sonra odanın kapısı aniden açıldı. Karşımda telaşlı bir Anıl bulunmakta.

"Suya ne oldu??" diye sorunca bende direk.

"Sen önce Suyu kaldırsan da bende kalksam." Dememle Anıl Suyu üzerimden yavaşça kaldırdı ve yatağa uzandırdı. Ben ise kalkamıyordum çünkü Su üzerime yığıldığında dizim tersti kesin ezildi demek oluyor. Buda benim canımı yakıyor ama öncelik Su diye düşünerek kalkmaya çalışırken ağzımdan bir "Ahh.." kaçtı.

"Ayşe Sen iyi misin?"

"Şey iyiyim Yaa.." diye geçistirmeliydim hem ayağa kalkarsam acısı gider.

"Eminmisin?"

"Hayır Ayşeyim : )" dedim Ayy.. Ne salağım ben Yaa..

"Gel Buraya başımın belası." diyerek beni yerden kaldırınca, düşüncelerim doğruymuş. Ayağa kalkınca dizimdeki ağrının çoğu gitti. Anıla

"TOPRAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin