Multimedia da Suyun beğendiği Keşkek yemeği var : )
SU'dan
Küçük bir hatırlatma
Toprağa baktım cidden uyumuş, demek ki gerçekten yorulmuş. Yoksa insan nasıl başını koyduğu gibi uyuyabilir ki? Neyse yatağa yaklaştım, Toprağın üzerine ince pikeyi örtüp odadan çıktım. Tam karşımda da bir yatak odası olması mükemmel, koltukta uyumak zorunda kalmayacağım diyerek odaya girdim.
Kapıyı da kapatıp kendimi koca yatağa attım. Ohh.. Yumuşacık yastığa kafamı gömdüm ve uykuya teslim oldum..
Taki aynı kabusla uyanana kadar. Neden ben yine kabus görmeye başladım Yaa.. Off.. Ben normalde rüya bile görmem ki neden gerildim ki ben Yaa.. Off..
Neyse uyanmış bulunduk iyiki de uyandım, kabus görmektense hiç uyumamak daha iyi diye düşündüm ve yataktan kalktım. Etrafa bakındım hava zifili karanlıktı, tam benlik ben gecelere aşık bir insanım. Bakışlarım bir parıltıya takıldı birden korktum sonra o parıltı benim aynadaki yansımam olduğunu görünce gülmeye başladım ve kendi kendime konuşmaya da tabi.
"Ayy.. Yüreğim ağzıma geldi Bee.. Toprak bunlarla mı uyuyormuş Yaa.. Üzerimde olduğunu tamamen unutmuşum.. Ama çok rahatmış, unutmuşum resmen üzerimde olduğunu Yaa... :) :) " içten bir kahkaha atarken birden sustum.
"Yalnız değilsin Su, insan ol kuzum. Toprak uyuyordur şimdi, yazık çocuğu uyandırmayalım. Oda benim kafadan zaten uyandı mı asla uyumaz şimdi, ama ben üzerimdekileri değiştirseydim Yaa.. Aman boş ver, evde sadece biz varız zaten Toprakta uyuyor gören olmaz. " diye kendi kendime konuşmaya devam ederek.
Odadan çıktım Toprağın kaldığı odanın kapısı kapalıydı gece çıkarken kapatmıştım zaten uyuyordur, diye düşünüp direk merdivenlere yöneldim. Belki Toprak ta benim gibi en ufak sese uyananlardandır, diye ses yapmamaya çalışarak aşağı indim. Etrafa bakındım büyük bir salon salonla birleşik Amerikan mutfak, bahçe kapısı sürgülü onun önünde iki tane tekli koltuk ortada sehpa. Çok tatlı bir yermiş küçük ve hoş işte köşk Yaa.. Küçük ama çok tatlı.
Mutfağa yöneldim çok şirin beyaz ağırlıklı mutfakta, ilk gözüme ilişen su ısıtıcısı oldu tabi. Hemen gidip su ısıtıcısını doldurdum ve çalıştırdım o suyu kaynatana kadar bende dolapları kurcaladım ve istem dışı.
"Allah sıcak çikolata var." diyerek bulduğum sıcak çikolata paketini aldım ve dolapları kurcalamaya devam edip. Güzel tam benlik büyük beyaz kupayı da buldum, hemen tezgaha koydum dolabı kapatıp sıcak çikolata paketini açıp kupaya boşalttım. Poşeti de etrafa bakındım çöp yok ve ben,
"Ben dolapların birinde görmüştüm sanki çöpü Yaa.." derken arkamdan....
TOPRAK'tan
Ben böyle mi uyumuşum Yaa.. Üzerimi Su örttü heralde, evde başka kim var ki örtün. Neyse Sanki birileri konuşuyor gibi sesler duydum, yataktan kalktım odaya bakındım banyoya falan Su yoktu.
'Senini yanında olmasını mı, beraber uyumanızı mı hayal ediyordun Toprak?'
Ne alaka şimdi, sade ben Suyu...
'Merak ettin. Tabi.. tabi canım.'
Kes..
Odadan çıktığımda karşımdaki odanın da kapısının açık ve içeride de kimse görünmüyordu. O yüzden yavaşça merdivenlerden indiğimde, Su Salona bağlı olan mutfakta konuşa konuşa bir şey arıyordu. Çöpü arıyormuş ne aradığını kavrayınca bende,

ŞİMDİ OKUDUĞUN
"TOPRAK"
Fiksyen RemajaFLASHBACK (Geriye Dönüş) "Nefes. Yapma, bak ciddiyim yapma dedim!!!" "Offf Toprak, Paşalığın tuttu gene. " "Ben bir tek senin paşanım. Sultanım " Annem dediğimi duysa beni kesin keser. Çünkü o benim biricik Sultanım, ama Nefesi tanısa bir şey demez...