"44. BÖLÜM"

43 6 0
                                    


Uzun bir ara oldu, farkındayım. Ama beğeneceğinizi tahmin ettiğim bir bölüm yazdığımı düşünüyorum : )

Keyifli okumalar..

SU'dan

Melekle uzun ve güzel sohbetimizden sonra evlerimize dağıldık. Anıl sağ olsun her şeyi ayarlamış. Şuan tam olarak Toprakla benim yani bizim evimizin bahçesindeyim. Burası hayallerimin kat ve kat üstünde mükemmel bir yer, öylece bahçeyi izlerken istem dışı yürüyor evimizin kapısına geldiğimde Toprak arkamdan bana sarıldı.

"Toprak burası çok güzel.."

"Eşyaları Anıl seçmiş bence onları gör sonra konuş, şimdiden söylüyorum her şeyi istediğin şekilde değiştire bilirsin hayatım." Diyerek evimizin kapısını açmasıyla beni kucağına alması bir oldu.

"Toprak ne yapıyorsun? İndir sene beni.."

"Ne olmuş karımı evimize ilk girişimizde kucağımda taşıyorum hem bu adettendir.." diyerek gülmesiyle bende onun mükemmel gülüşüne katıldım.

"Seni seviyorum."

"Ben daha çok.."

......

Evimiz mükemmel baya büyük ama Toprak bey anca yeter falan diye çok söylendi sanki futbol takımı kurabilecek kadar doğum yapacağımı zannediyor canım benim yaa..

"Toprak Sultanımıza elimiz boş gitmeyelim hem benim bir şeyler almam gerek o yüzden şehre iniyorum."

"Beraber gidelim hayatım."

"Sen şimdi çok yorgunum demiyor muydun?"

"Dedim ama söz sen olunca beni biliyorsun."

"Saçmalama Toprak.. Arabayla gidip arabayla da geri geleceğim."

"Tamam şimdi ilk kavgamızı yapmayalım. Ama.. Ben aşırı kıskanırım ve seni hep içimde hissetmek isteyen birisiyim bunu unutma." Deyip boynuma küçük bir buse kondurdu ve

"Dikkatli ol." Demeyi de ihmal etmedi.

"Elimden geldiğince dikkat edeceğime yemin ederim. Şimdi gidebilir miyim?"

"Elbette hayatım... Amaaa.. " demesinden beli Toprağı öpüp evden çıkıp Kayın pederimin düğün hediyesi olan arabama bindim.

Yolculuğumu Tarkan - Hop De şarkısı eşlik ederken ileride gözüme ilişen eczaneyi görmemle hemen o tarafa doğru sürdüm. Eczanenin önünde arabayı park edip arabadan çantamı alıp çıktım.

Eczaneden içeri girdiğimde içeride kimseyi göremeyince "Kimse yok mu?" dedim yanıt gelmedi.

"Açık mı? Kimse yok mu?" dememle içeriden "Bir saniye geliyorum." yanıtını aldım.

İyi bari açıkmış etrafta başka bir eczane aramayacağım, etrafa bakınırken dükkanın karşısında güzel bir pastahaneyi de görmemle tamamdır.

Şimdi çok güzel çikolata yaptırır ve kendi yaptıklarım gibi olmasa da Toprak için suböreği alırım ve birkaç bir şeyler daha alırım zaten gelirken çiçekçide görmüştüm dönüşte oradan da bir buket yaptırdım mı ohh miss..

Ben düşüncelere dalmışken birinin bana dokunmasıyla yerimden zıpladım resmen..

"Kusura bakmayın seslendim ama duymadınız. Korkutmak istememiştim."

"TOPRAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin