Biraz hareketli müziklerde olsun değil mi ama : )
Multimedia da "SU"
SU'dan
Hala paşamızla uğraşıyorum, arada sayıklamaya devam ediyor. Termometreyi koltuk altına sıkıştırdım, kolunu da sıkıştırmak amaçlı tutup bekledim. Bir müddet sonra termometreyi alıp, derecesine baktım. Ohh... Şükürler olsun, 38 olmuş. Baya düşmüş genede son bir kez daha 3 bezi de değiştirdim. Yenilediğim soğuk sirkeli suya son kez bezleri koyup. Hafif nemli kalacak şekilde sıkıp bir tanesini sol bacağın, bir tanesini de göğsüne koydum. Son olarak ta son bezi sıkıp anlına koyup ellerimi silip pufa oturdum. Birazdan yine ateşini ölçer, emin olur odama geçerim. Derken çok yorulduğumu fark ettim ve uyku beni kolları arasına aldı.
...
Almanya sokaklarında dolanıyorum, gene kavga ettiler, gene kafam dolu dolu. Yürürken arkamdan gelen iğrenç Almanların argo kelimelerini duymamla, kafamı kaldırdım. Olamaz bana bunu yapmış olamazsın ayaklarım. Buraya nasıl getirdin beni sen Yaa..
'Maalesef cnm tam bulunmaman gereken yerde bulunmaktasın. :('
Etrafıma baktım karanlık sokak ve bu sokak. Türk düşmanlarının kaldığı semtin sokağı. Beni gördüler olamaz Yaa.. Allahım yardımcım ol.
'Allahım yardımcımız ol.'
Her şey bir anda oldu. Kendimi koşarken buldum, hala koşuyorumdum. Taki Bir mandanın kolunu karnımda hissedene kadar. Geriye savrulmam ve duvara sabitlenmem bir anda oldu. Kırık Tükçeleriyle
"Bir Türk, bizim semtimizde Haa.." dedi. Manda ve peşi sıra, hemen kafasını boynuma gömdü. İtmeye çalıştım, ağırlığını üzerime verdi. İçimden Ya Allah diyerek onu tüm gücümle ittim ve malum bölgesine sağlam bir diz attım. Kaçmaya başladığım sırada karşımda 3 adet daha manda görmemle, durmak zorunda kaldım. Etrafımı tarıyordum gözlerimle kaçış yeri arıyordum, ama bulamıyordum.
"Yapma." dedim. Geriye doğru giderken biri beni arkamdan tutunca.
"Bırak beni!!" dedim. Ama bırakmadı tabi, karşımdaki 3 mandadan ortadaki manda gelip. Tam kaburgalarıma bir kroşe geçirmesiyle iki büklüm oldum. Sesleri kulağıma uğultu gibi gelmeye başladı. Mandaların eğlenceli kahkahaları sokakta yayılıyordu. Bir yumruk daha attı ve yere yığılacağım sıra arkamdaki beni tutan adam, daha sıkı tutup yere yığılmamı önledi ve beni düzeltti dik durmamı sağladı. Bu seferde sağdaki adam geldi, karnıma öyle bir tekme savurdu ki. Beni tutan adam bile beni serbest bıraktı. Yere yığıldım ve peş peşe tekmeler gelmeye başladı. Biri saçımdan tutup kafamı kaldırdı ve sıkı bir yumruğu sol elmacık kemiğime geçirmeden hemen önce,
"YETER!!" diye bağırdığım.
Kendimi yatakta buldum. Karşımda bana bakan bir adet boz ayısıyla karşılaştım. Bana boş, boş baktı, Bir ara gözleri ellerime kaydı galiba sonra odamdan çıktı. Ben hala rüyamın etkisiyle yeni fark ettim ki titriyorum. Gözlerim parmaklarıma takıldı Ahh.. Kahretsin gene mi hissizleşmişler. Bu kansızlıkta fena Yaa.. Ama bu kadar morardıysa lanet olsun. Bu son haftalarda çok yıprandım, kesin ondan Yaa.. Off..
'Olacakla, öleceğe çare bulunmaz. Elden bir şey gelmez.'
Titremem geçmiyor, hatta daha da şiddetlenmeye başladığımı fark etmemle. Yorganın içine girip ona sıkı sıkı sarılmam bir oldu. Titrememin geçmesi için dualar ediyordum. Gidip kendime sıcak bir şeyler yapmam, hatta mümkünse sıcak su torbası bulursam sıcak su doldurup ellerimin arasına almam gerek. O bana çok iyi geliyor, hemen kendimi toparlardım ama kalkacak tarkatim yok. Çok yorgun hissediyorum sesim bile çıkar mı? Onu bile kestiremez haldeyim. İyice yatağa sokuldum, ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama. Odanın içerisine Toprağın girdiğini gördüm. Bana bakıp hemen sonra elindeki tepsiyi komidinin üzerine koyup, tepsinin üzerindeki sıcak su torbasını alıp ellerimin arasına sıkıştırdı. Bana biraz bakıp arkasını dönüp gidiyordu ki. Teşekkür etmek istedim ama ağzımdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"TOPRAK"
Teen FictionFLASHBACK (Geriye Dönüş) "Nefes. Yapma, bak ciddiyim yapma dedim!!!" "Offf Toprak, Paşalığın tuttu gene. " "Ben bir tek senin paşanım. Sultanım " Annem dediğimi duysa beni kesin keser. Çünkü o benim biricik Sultanım, ama Nefesi tanısa bir şey demez...