"29.BÖLÜM"

141 40 4
                                        


TOPRAK'tan


Vural bey Suya bir şeyler dedi, bana acırcasına bakıp uzaklaştığında. Suyun ağladığını fark ettim, ama ağlamamaya çalıştığı çok belli oluyordu. O güzel gözlerinden süzülen yaşlardan habersizdi sanki, onu öyle görmek içimdeki kor ateşlerin alevlenmesine sebep oluyordu. Canımın ilk defa bu kadar acıdığını iliklerime kadar hissediyordum, dayanamadım ve Suya sımsıkı sarıldım. Su kollarımın arasındaydı, yanımdaydı, kokusu içimdeki alevleri söndürüyordu sanki. Titreyen bedeni bana can veriyordu sanki. Bu kız bana ne yapmıştı, onsuz olmayı istemez hale ne zaman geldim? Ne ara bu duruma geldim? Suyun birden ağlamaları kesildi, bedeninin daha şiddetli sarsılmasını hissetmemle hemen Sudan ayrıldım. Su olamaz.. Su kriz geçiriyordu.

Hemen Suyu yere yatırıp.

"Sakin ol... Su sakin ol... Sakinleşmen gerek... Korkma!!... Korkma bitanem, bak ben buradayım.." diyorken Vural bey yanıma geldi ve

"Prensesim... ne yaptın? Prensesime!!" diyerek beni yakamdan tuttuğunda bende sinirle,

"Bırak!! Suyla ilgilenmeliyim!.." diyerek Vural beyi kenara savurdum, hemen Suyun başını dizlerime koyup.

"Su Nefes almaya çalış. Su... Su.." Su konuşmuyordu gözlerinin kaymasıyla.

"Suu!!... Sakın!!... Suuu!! beni bırakamazsın!!.." diyerek kucağıma aldım koşarak arabama gittiğimde Vural bey kapıyı açtı, bende hemen Suyu arabaya yerleştirdim arabanın anahtarını Vural beye verdim ve Suyun yanına geçtim Suyla ilgilendim.

"Su hadi aç gözlerini.. Bak yapma böyle... Sen bu güne kadar gördüğüm en güçlü kızsın... Yapma bana bunu.." derken ağladığımı fark ettim. Ben ne zamandan beri ağlıyordum? Telefonumu aradım Vural bey bana uzatınca hemen alıp Barışı aradım.

Çalıyor... Çalıyor...

Barış: "Kardeşim nerelerdesin? Seni çok merak..."

Toprak: "Barış, Su fenalaştı hastaneye geliyoruz. Hazır bekleyin."

Barış: "Ne!! Su iyi mi?"

Toprak: "Kriz geçiriyordu ama bayıldı, nefesi şuan düzene girmeye başladı. Ama ne oldu? Ne yapmam gerek? Aklıma gelmiyor.. Barış delirmek üzereyim.. Elimden bir şey gelmiyor.."

Barış: "Şşş.. Sakin kalman gerek Toprak. Sakin olmalısın. Suyun nabzını ölçmelisin, artmasını önlemen gerek biliyorsun."

Toprak: "Nabzı çok hızlı atıyor Barış. Nasıl düşürebilirim? Söyle!!.."

Barış: "Etrafta soğuk bir şeyler yok mu? Su olur mesela, Suyu rahatlatman gerek Toprak."

Toprak: "Tamam, tamam.." diyerek telefonu kapattığımda Suyun gözlerinin çok hafif açıldığını görmemle, Suyla konuşmaya başladım.

"Su beni duyduğunu biliyorum, kendini bırakmaman gerek. Anladın mı beni?? Kendini bırakma, sen çok güçlüsün." diyerek Vural beye,

"Torpidoda Su olması gerek." dediğimde Vural bey hemen torpidoyu karıştırdı ve bana Su şişesini uzatırken de Suya,

"Minik prensesim güçlüdür tabi. Bir şey olmayacak benim kızıma." dediğinde Suya baktım kendine gelmeye başlıyordu sanki, nabzını kontrol ettiğimde biraz öncesinden biraz az atıyordu. Bende hemen Suyun yüzünü ve bileklerini suyla ovaladım kolonya olsa diye düşünürken Vural bey.

"Al kolonya buldum, bu daha iyi gelir." demesiyle başımı Sudan kaldırıp uzattığı kolanyayı aldım ve hemen elime sürüp Suya koklatırken.

"TOPRAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin