"38.BÖLÜM"

123 20 0
                                        


AYŞE'den

Bu olanlara inanamıyorum, ben ne ara ukala dediğim çocuğa tutuldum da onun evlilik gibi çok önemli teklifini kabul ettim. Gerçekten anlam veremiyorum. İşin en tuhafı da ben mutluyum.. Geçen saçma sapan saplantılı Dean aşkını içten içe bilirken, Anılın bunu yüzüme vurmasıyla saplantımdan kurtulmak bu kadar kolay olması beni şaşırtıyor. Meleğin ısrarlarıda cabası neymiş efendim çifte değil üçte düğün olsunmuş oldu cnm..

'Olsun canım..'

Yok artık. Tamam ailemle aram yok artık ama bu kadar da değil. Evlilik gibi bir şeyi ben kaldıramam ki ben anca kitap okur derse veya işime veririm kendimi o kadar.. Evlilik ev işleri bana göre değildir.

'Şuan sadece saçmalıyorsun Ayşe herkes senin yemeklerini bilir. Tamam kabul Su sayesinde öğrendin ama çok güzel yemek yaparsın Anılın hüplettiği mantıyı unutma'

Olabilir ama evlilikten bahsediyoruz. Hem ben daha doktora yapacağım.

'Sanki Anıl sana okuma evden çıkma bana sadece itaat et dedi de, sende bunu kabul edemiyormuşsun gibi davranma'

Ben evliliği yapamam..

'Neden Haa.. Neden?? Hem evliliği kabul edemiyorduysan Neden çocuğa umudun en büyüğünü vererek teklifini kabul ettin.'

Bilmiyorum.

'Sen sadece evlilik korkusunu yaşıyorsun, bu yüzden de saçmalıyorsun. Sen Anılın yanında kendini huzurlu hissediyorsun sen kapılmak istemesen de o tatlı huzura, Anıl seni o huzura hapsetmek istiyor. Bir kerede kalbini dinle ve o huzura hapsol..'

Düşüncelerimden Suyun üzerime bildiğin atlamasıyla uzaklaştım.

"Anlaşılan birileri Karadenizi rahat bırakmıyor." Demesiyle Suyun ellerinden tutup yanıma oturttum.

"Su ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Anıla da evet demiş bulundum." Dememle Su direk

"Ne dedin sen? Nasıl Yaa.. Ayşe kızım sen iyi misin? Evet demiş bulundum demek nedir Yaa!.." Su birden çıkışmaya başlayınca onu hemen sakinleştirmeye çalıştım.

"Su lütfen beni de anla ne olursun." Dememle

"Ayşe neyi dinleyeyim Haa.. Sen burada böyle konuşurken Anıl orada seninle mutlu olduğunu zannediyor. Evet demiş bulundum diyor Yaa.. inanamıyorum sana Ayşe cidden" diye söylenmeye devam ederken bende en sonunda sinirlerimi boşalttım birden.

"Su anlamıyorsun.. Benim yerine koy kendini, çok az zamandır tanıdığım biri.. Biliyorum yanında kendimi iyi hissediyorum ama evlilikten bahsediyoruz evlilik yani ve biliyorsun ki ailem beni yok saysa da ben onları yok saymıyorum sayamıyorum. Onlar beni anlamadan dinlemeden sildiler sende beni anlamadan dinlemeden silme Su" ne ara ağlamaya başladığımı bilmiyordum ama şuan hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Su bu halime dayanamadı ve kolları arasına aldı beni..

"Ayşe ben sana yeterim.. Senin ailen benim Ayşe bunu anlayamadın mı? Seni bir kalemde silen insanlar aile olamazdı zaten. Ama Ayşe Anıla bunu yapma. Anıl bunu kaldıramaz hem kendinde söylüyorsun onun yanında kendini iyi hissediyorsun. Tamam hemen evlenin demiyorum zaten.. Anıl hemen evlenmeyi istese de ben buna izin vermeyeceğim, bundan emin olabilirsin. Yeter ki kendine şans ver."

Suyun sözleri beni sakinleştirirken haklı olduğunu da bilmek beni birazda olsa kendime getirdi. Tamam evlilikten ölesiye korkuyorum sebebi ise kendi ailemin berbat ötesi bir evliliğe sahip olmalarıydı, beni evlilikten soğutan bir evlilik..

"TOPRAK"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin