Sırlar Dünyası - Düşüş

-6-

*Medya: Güzel beş ülkemizin Nato'dan havalı çıkışları mxnsnznmz.

-3 Gün Önce-

Kapının sert bir şekilde çalınmasıyla irkilen Moğolistan, yattığı yatakta doğrulup kenardaki saate baktı ve kaşlarını çatarak "Kim bu saatte güzel uykumu bölmeye cürret eder!?" diye haykırdı. Tibet'in evde olduğunu hatırlayıp iki eliyle ağzını kapatıp "Lanet olsun." diye fısıldadı. Ayağa kalkıp masanın üstünden ince hırkasını alıp giydi. Yaz aylarında olunmasına rağmen Moğolistan her zaman kalın giyinirdi. Bu konuda Rusya ve Finlandiya'yla ortak özelliğe sahipti. 

Lacivert beyaz renklerin dolu olduğu iki katlı evinin üst katında kalıyordu. Alt katı sadece eve misafir gelirse kullanırdı. Gelen kişilere karşı misafirperver olsa da Kazakistan dışında kimse gelmezdi eğer Tibet birilerini çağırmadıysa. Zaten gelen misafirler de sabahın beşinde evinde olmazdı. 

Sonunda kapıya ulaşmış olan Moğolistan gözlerini devirerek zile basan ülkeye karşı içinden küfürler yağdırıyordu. Esneyip kapıyı açan Moğolistan birden kendini yerde buldu. Boğazını sıkan Kazakistan'a korkuyla bakarak çırpınıyordu. 

Ayağıyla kapıyı iterek kapanmasını sağlayan Kazakistan öfkeli altın sarısı gözlerini Moğolistan'a dikmişti. Her ne kadar nefes almamasını istese de en sonunda öfkesini durdurarak "Şükret bana anlatman gerekenler var. Yoksa senin ölünü de dirini de kimse bulamazdı!" diye haykırıp Moğolistan'ın boğazını sıkmayı bıraktı. Nefes almayı başaran Moğolistan, hızlıca ayağa kalkıp "Kazak ne bok yediğini sanıyorsun!? Sen her arkadaşının evini sabahın beşinde basıp boğazını sıkarak nefessiz mi bırakıyorsun!?" diye haykırdı. Nefes alamamaktan nefret ederdi. Hatta korkusundan denizden bile uzak dururdu. Böyle nefessiz kalmaktan nefret ettiği için aşırı sinirlenmişti. 

Sakinleşmek için mavi aralarında sarı tutamlar bulunan saçlarını çekiştiren Kazakistan, işaret parmağıyla Moğolistan'ı işaret ederek "Bana bak bunak Moğol İmparatorluğu! Bana her şeyi ya anlatacaksın ya anlatacaksın!" diye bağırdı. Öfkesi bir gram bile dinmemişti. "Neyden bahsediyorsun Kazak? Kafana taş falan mı düştü? Ne Moğol İmparatorluğu? O öleli yüzyıllar geçti." derken sözlerini dikkatli seçiyor, şüphe uyandırmamaya açlışıyordu Moğolistan. Çığlık atarak saçlarını iki yandan çeken Kazakistan, kopardığı saç tellerini umursamadan Moğolistan'ın karnına tekme attı. "BENİMLE OYUN OYNAMA BUNAK KARI! MOĞOL İMPARATORLUĞU'NUN ÖLMEDİĞİNİ VE SENİN O OLDUĞUNU BİLİYORUM! ŞİMDİ BANA GERÇEKLERİ ANLAT!"

Karnını tutarken gülen Moğolistan, alaycı bir tavırla "Ya anlatmazsam? Sence ben o zamanki gücümü kaybetmiş miyimdir? Alt üstü biraz boyum kısaldı diye o acımasızlığım ve mükemmel ötesi gücüm gitmiş midir?" diye sordu. Delirmek üzere olan Kazakistan, Moğolistan'a yumruk atmaya yeltenmişti ama daha yumruğu havadayken Moğolistan onun yumruğunu tek eliyle yakalayıp dizini Kazakistan'ın karnına geçirerek Kazakistan'ın yerde acıyla çığlık atarken kıvranmasını sağlamıştı. 

Dizlerinin üstüne düşen Kazakistan acıyla kıvranmaya devam ederken Moğolistan Kazakistan'ın saçını tutarak kafasını kaldırdı. Çığlık atan Kazakistan, bütün siniriyle beraber gücünü de kaybetmişti. Bunun nasıl olduğuna dair fikri bile yoktu. Acıyla kıvranırken zar zor "Sen nasıl benden daha güçlü olabiliyorsun?" diye kekelemişti. Gülen Moğolistan, "Sence biz eski ülkeler gücünü kaybeder mi? Britanya gücünü kaybetmiş miydi Sovyetler Birliği kurulduktan sonra? Sence ben o sırtlan ordusu gibi olan Çin ordusunu nasıl bir güçle yendim yer cücesi?" diyerek neşesine neşe katıyordu. 

Çin her ne kadar başkalarını zor bir durumda bırakmaktan hoşlansa da asla Moğolistan kadar olamazdı. Moğolistan ilk önce karşısındakini güç olarak zayıf bırakır sonraysa sözleriyle o kişiye daha çok acı çektirirdi. Zaten kimse Moğolistan ile uğraşmak istemezdi. Moğolistan da kimseye bulaşmazdı ama kendisine karşı kötü bir niyeti ve ya amacı olan kişileri yerle bir etmekten acayip zevk alırdı. Qing Hanedanlığı ve Rus İmparatorluğu zamanında ona "Sadist." derken Moğolistan kahkahalar atarak Kımız içiyordu. Şimdi de bu olayı Kazakistan üstünde yapıyordu.