"Size otuz yıl vermiştim."
"Sadece iki yıl daha istiyoruz! Bu kadar gaddar olma!" diye bağırdı yaşlı adam. Yanındaki karısını arkasına saklayarak öfkeli gözlerle karşısındaki ölümsüz yaratığa baktı. Kıkırdayan yaratık "Olmaz~ Eğer yaşamanıza izin ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"HAPŞU!"
"Mikroplarını kendine sakla Türk!" diyerek burnunu çekti Güney Kıbrıs. Ardından başını sağa çevirip öksürdü. Güney Kıbrıs "Keşke savaş olmasaydı. Ablam gelip çorba yapardı bize." diye mırıldanınca Kuzey Kıbrıs salondan "Şu an ablanın çorbalarını yeğlerim! Yaptığın çorbalar berbat! Bir insan nasıl tavuk suyu çorbası bile yapamaz ya!?" diye bağırdı.
"Şükret sen yaptığıma! En azından senin gibi salonu çöplük niyetine kullanmıyorum! O salon birinci dereceden virüs yuvası!"
"Hadi be oradan! Git bana ilaçlarımı getir seni pislik Rum!"
"Uşağın yok senin! Gel kendin al aşağılık Türk!" diyerek elindeki tepsiyle salona gelip tepsiyi Kuzey Kıbrıs'ın yanındaki sehpaya bıraktı. "İç çorbanı daha sonra ilaçları içeceğiz." diyen Güney Kıbrıs, tepsideki bir kaseyi alıp karşıdaki tekli koltuğa geçti.
"Bu tavuk suyu çorbası değil ama!" diye itiraz eden Kuzey Kıbrıs, kollarını göğüs hizasında birleştirip başını sola çevirerek somurttu. Göz deviren Güney Kıbrıs, "Ya sabır!" diye mırıldanıp kasesini koltuğun koluna koyup Kuzey Kıbrıs'ın yanına geldi. "Aç ağzını hadi. Bu çorba sağlıklı." diyerek kaşığı Kuzey Kıbrıs'a yaklaştırdı.
Kuzey Kıbrıs, tam kaşıktaki çorbayı içecekken Güney Kıbrıs'ın suratına hapşırdı. Kaşığı Kuzey Kıbrıs'ın üzerine düşürüp geri çekilen Güney Kıbrıs, "SURATINA MARTILAR SIÇSIN! LANET OLASI TÜRK EVLADI TÜRK! MİKROP YUVASI PİSLİK!" diye bağırdı.
"Rum! Rum!"
"Ne var lanet olasıca!?" diyerek peçeteyle yüzünü silip Kuzey Kıbrıs'ın burun akıntılı yüzüne baktı. "Sümüğün her tarafa bulaşmış! Ben daha yeni yıkadım kıyafetleri ve yorganları!" diyerek peçeteyle Kuzey Kıbrıs'ın burnunu sildi.
-
"Banyoya girmek istemiyorum! Çok soğuk!" diyerek itiraz eden Kuzey Kıbrıs, salonda koşmaya başladı. "TÜRK! Gir şu banyoya! Sıra sende!" diye bağırarak Kuzey Kıbrıs'ı kovalıyordu Güney Kıbrıs. "Şimdi ben sokacağım sen o banyoya!"
"Aa! Pis sapık Rum! Bana yaklaştığın anda abim seni Akdeniz'e gömer!" diye bağırıp kanepeye zıpladı. "Asıl eğer ablam senin gibi bir Türk'e baktığımı bilirse beni terlik manyağı yapar! Gir şu banyoya!" diye bağırıp kanepeye zıpladı.
"Ee şey bölmek istemem ama evinizi su basmış sanırım." diyen Karadağ'ın burada olmasını umursamak yerine yerlerdeki suya bakıp çığlık attı iki Kıbrıs. "Senin yüzünden musluğu kapatmayı unuttum! Salak Türk!" diye haykıran Güney Kıbrıs, banyoya koştu. "Küveti doldurup musluğu açık bırakmak senin salaklığın salak Rum!" diyerek Güney Kıbrıs'ın peşinden banyoya koştu Kuzey Kıbrıs.
"İkisi de suçlu bu konuda ama neyse." diyerek pantolonun paçalarını kıvırdı ve bir koltuğun üstüne çıkıp bağdaş kurarak oturdu. Birkaç saat sonra ev sudan arınmış ve Kuzey Kıbrıs duş alıp salona gelmişti.
