-Dün-
"Ben kesin birlikten atılacağım o belli." diyen Türkiye, üzgünce iç çekip ince belli bardağındaki çaydan bir yudum aldı. "Doğru diyorsun. Zıt bir şey diyemem Kızıl." diyerek kıkırdadı Doğu Türkistan. Odaya elindeki tableti sallayarak giren Türkmenistan'ın "Her şeyi öğrendim!" diye bağırmasıyla Türkiye içtiği çayı yutkunamayıp öksürmeye başladı.
Doğu Türkistan yumruk yaptığı elini Türkiye'nin sırtına vurunca Türkiye, "AYI MAVİŞ!" diye haykırdı. Endişeyle Türkiye'nin karşısına oturan Türkmenistan, Türkiye'yi kontrol ederken "Ağabey ne yapıyorsun ya!?" diye sitem etti. Kahkaha atan Doğu Türkistan "Biraz elim ağır o kadar." demekle yetinince Türkiye "Hayvan gibi elin var!" diye bağırdı.
"Sen neyi öğrendin bakalım?" diye sordu Doğu Türkistan. Bu soruya karşılık olarak elindeki tabletten ses kaydını açıp ikisine dinletti Türkmenistan. Doğrulan Türkiye, ses kaydını dinledikten sonra "Bak sen şu gavur ikilisine." diyerek masadaki kağıtlardan birini alıp bir şeyler yazmaya başladı. "Ne yapıyorsun kızıl?" diye soran Doğu Türkistan, merak edip göz ucuyla kağıda bakmaya çalıştı.
"Şartlarımızı yazacağım. Madem o pislik bizi birlikten atacak bari Çin ve Rusya'ya istediğimizi yaptıralım." diyerek gülümsedi Türkiye. "Bu gerçekten de harika olacak!" diye haykıran Türkmenistan, Türkiye'nin elinden kalemi alıp birkaç madde daha ekledi. "Bende bir şeyler eklemek istiyorum!" diye haykıran Doğu Türkistan ikizinin ve kız kardeşinin ortasına oturup birkaç madde yazdı.
Madde eklemeyi bitirince üç ülke kağıdı hızlıca okuyup gülümsedi. "Bu çıkacak olan savaş bizim leyhimize kardeşlerim. Bu fırsatı kaçırmayalım." diyerek kağıdı dosyaya koydu Türkiye.
-Şimdi-
Bütün şartlar dinlenmişti. Üç Türk ülkesi de taviz vermeye niyetli görünmüyordu Çin konuşana kadar.
"Güzel oyun sergilediniz." diyerek dirseklerini masaya koyup çenesini kenetlediği ellerinin üstüne koyan Çin, khaki renginde gözlerini üç ülkeye dikerek "Hadi şimdi gerçekleri konuşalım. Ne dersiniz?" dedi. Hiçbir tepki alamayınca çekik gözlerini kısarak güldü. "O zaman ben başlayayım şartlara."
"Kırım konusunu Rusya'yla konuşursunuz. O konu beni hiç alakadar etmiyor." diyerek önündeki belgeleri toplayıp Doğu Türkistan'a çevirdi gözlerini. "Anlaşmamız hâlâ geçerli Doğu Türkistan. Ayrıca bu anlaşmayı sen istemiştin şimdi değişmesini istemen biraz alay konusu haberin olsun." diyerek kıkırdaması Doğu Türkistan'ın kaşlarını çatmasına neden oldu.
"Evet, gelelim Türkmenistan'ın isteğine. Kısa süreliğine asker takviyesi ve normalden daha ucuza silah satışı mı? Bu kısa süre için ne yapmak istiyorsun Türkmenistan?" diye soran Çin, bu sefer gözlerini Türkmenistan'a odaklamıştı. Yutkunan Türkmenistan, başta kekelemiş olsa da fazla dikkatleri üzerine çekmeden "O konu sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum Çin Halk Cumhuriyeti." diyebilmişti.
"Her şeyi biliyor ve fark edebiliyorum Türkmenistan. Her ne kadar düzeltsen de başta kekeledin. Ayrıca masanın altında tuttuğun ellerini yumruk yaptın konuşurken." dedi Çin, hiç gözlerini Türkmenistan'dan ayırmadan. Yumruk yaptığı iki elini masanın altından çıkarıp masaya vuran Türkmenistan, "Madem her şeyi biliyorsun neden herkesi zor durumda bırakıp açıklama istiyorsun!?" diye haykırarak kaşlarını çattı.
Gözlerini kısıp eliyle ağzını kapatan Çin, hafifçe güldü. Ardından "Oyun kurallarına göre oynanmalıdır Türkmenistan. Senin gibi duygusal kişilerin bu oyunda yeri olmaz. Eğer çok istiyorsun senin bu isteğini yerine getiririm." diyerek belgeyi yavaşça Türkmenistan'a itti. "Evet çok istiyorum!" diye haykırarak ayağa kalktı Türkmenistan. Sırıtan Çin, kalemi belgenin yanına koyarak "Şanghay'a katılırsan ve ne için istediğini söylersen hem ben hem Rusya sana bu konuda yardımda bulunacak." dedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/276922332-288-k310608.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlar Dünyası - Düşüş
Science Fiction"Size otuz yıl vermiştim." "Sadece iki yıl daha istiyoruz! Bu kadar gaddar olma!" diye bağırdı yaşlı adam. Yanındaki karısını arkasına saklayarak öfkeli gözlerle karşısındaki ölümsüz yaratığa baktı. Kıkırdayan yaratık "Olmaz~ Eğer yaşamanıza izin ve...