*Medya: Her haliyle mükemmel olan İstanbul! Yerim seni!
"Çok teşekkürler ya! Bu yaz sıcağında beni Girit'e getirdin ya helal olsun sana!" diye sitem eden Türkiye, gülen Yunanistan'ın kucağından bir annesine bir babasına bakan Girit'i kucağına aldı. Burunlarını değdirerek "Nasılmış benim şehzadem?" diyen Türkiye, Yunanistan'ın "Prens demek istedin herhalde." demesiyle kıkırdadı. Anne ve babasını mutlu gören Girit de kollarını iki yana açıp gülmeye başladı.
Girit'in başını öpen Yunanistan, "DSÖ ile konuştum. Girit'in gelişimi hızlı yani birkaç aya yeni konuşmaya başlamış bebekler gibi konuşabilirmiş." diyerek beyaz kol çantasını düzeltti. "Harika! Sonunda onun durduk yere olan ağlama krizlerini anlayabileceğiz. Beni korkutuyor ağlama krizlerinde." diyen Türkiye, Girit'in anlını öpüp bağrına bastı.
"Beni de korkutuyor Türkiye." diyen Yunanistan, tedirgin bir şekilde Girit'e bakarken yutkundu. "Bir noktaya odaklanıyor. Ardından birden ağlama krizine giriyordu. O kadar fazla çığlık atıyor ki ses tellerine bir şey olacak diye korkuyorum. Bazen çok farklı bakıyor." diyen Yunanistan, anlatmaya devam edecekken Türkiye "Yuni yine oluyor." diye kekeledi.
Girit, karşısındaki denize odaklamıştı gözlerini. Sanki orada biri varmış gibi bakıyordu. Elini denize doğru uzattı. Biri parmağını tutmuş gibi parmağı havadaydı. Mutlu görünüyordu. Ama birden çığlık atarak ağlamaya başladı. Girit sadece çığlık atıyor ve ağlıyordu. Yunanistan ve Türkiye ise onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Τοяυηυмα βυΙαֆмαγι βιяακ 1453!" ժίγε нαγκιяժι ΟδмαηΙι ΊмφαяατοяΙυցυ. "Κεδ δεδίηί βαяβαя!" ժίγε καяֆιΙικ οΙαяακ βαցιяժι Βίζαηδ ΊмφαяατοяΙυցυ. ΚεηժίΙεяίηί ցϋΙεяεκ ίζΙεγεη Girit'in φαямαցιηι τυταη Βίζαηδ ΊмφαяατοяΙυցυ Girit'in δενίмΙίΙίցί καяֆιδιηժα γαναֆςα τεβεδδϋм εττί. "Ֆυ βεβεκΙε ίΙετίֆίмε ցεςмεγί βιяακιη!" ժίγε իαγκιяαη ցόΙցεηίη δεδίηժεη κοяκαη Girit çığlık atarak ağlamaya başladı.
ԾբκεΙί ցծζΙεяίηί Girit'e ժίκεη ցծΙցε, "Υοκ οΙ իεмεη!" ժίγε իαγκιяժι. İlk korkmamaya çalışsa ցծΙցεηίη ετяαբιηժα οΙυֆαη ֆίмֆεκΙεяί ցծяϋηсε ςιցΙικ αταяακ αցΙαмαγα βαֆΙαժι Girit. İşte o zaman karşısındaki görüntüler gitmişti.
Ağlamaktan yorulmuş olan Girit en sonunda sakinleşmişti. Başını annesinin göğsüne gömmüş bir şekilde duruyordu. Girit kadar yorulmuş olan Türkiye ve Yunanistan da Girit'in başını okşuyor öpüyordu.
"Türki, Girit'e ne oluyor? Oğluma ne oluyor!?" diyen Yunanistan, gözlerinin dolmasına engel olamıyordu. Korktuğu kadar endişeleniyor, endişelendiği kadar üzülüyordu. Girit'in başını öpüp Yunanistan'ın saçlarını okşamaya başlayan Türkiye, gülümseyerek "Düzelecek her şey. Endişe etme Girit mutlu bir bebek olacak. Neyi olduğunu öğreneceğim söz veriyorum." dedi.
Rahatlamanın verdiği hisle gülümseyen Yunanistan, Girit'in anlını öptü. "Sevimli yakışıklı prensim." diyen Yunanistan'ı "Sevimli yakışıklı şehzademiz." diyerek düzeltti Türkiye. Kaşlarını çatan Yunanistan, Türkiye'ye dönünce kahkaha atmaya başladı. Üç ülkenin güzel günü böyle başlamış ve sahilde yürüyerek devam etmişti. En sonunda bir lokantaya gitmişlerdi. Lakin Girit'in yemeklerle ve lokantadaki insanlarla olan savaşı sonucunda lokantadan atılmışlardı.
Şimdiyse marketten aldıkları piknik örtüsünü yere sermiş olan Yunanistan arada bir Türkiye'yi Girit'i tutarken dikkatli olması konusunda uyarırken bir yandan da poşettekileri çıkarıp örtünün üstüne diziyordu. Girit'i ayaklarından tutup ters bir şekilde sallandıran Türkiye'yi fark eden Yunanistan "Türkiye Cumhuriyeti! Bebeğimin beyni akacak düzgün tut!" diye bağırdı. Somurtarak düzgünce Girit'i kucağına alan Türkiye, "Tek senin bebeğin değil Yuni! Girit benim de oğlum!" diye bağırıp Girit'in karnını öptü. Kollarını ve bacaklarını sallayarak gülmeye başlayan Girit, uzaktaki yavru köpeği görünce gülümsemeye devam ederken çığlık atmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırlar Dünyası - Düşüş
Science Fiction"Size otuz yıl vermiştim." "Sadece iki yıl daha istiyoruz! Bu kadar gaddar olma!" diye bağırdı yaşlı adam. Yanındaki karısını arkasına saklayarak öfkeli gözlerle karşısındaki ölümsüz yaratığa baktı. Kıkırdayan yaratık "Olmaz~ Eğer yaşamanıza izin ve...