"Size otuz yıl vermiştim."
"Sadece iki yıl daha istiyoruz! Bu kadar gaddar olma!" diye bağırdı yaşlı adam. Yanındaki karısını arkasına saklayarak öfkeli gözlerle karşısındaki ölümsüz yaratığa baktı. Kıkırdayan yaratık "Olmaz~ Eğer yaşamanıza izin ve...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-Geçmiş-
"Polonya sakin olur musun? Lütfen." diyen Sovyetler Birliği'ne "SAKİN Mİ OLAYIM!? AYNI BABALARINIZ GİBİSİNİZ SİZDE!" diye bağırdı Polonya. "O sesini kesmezsen seni insanlara teslim edeceğim." diye tehdit ederek dikdörtgen siyah gözlüğünü düzeltti Nazi Almanyası. Polonya'yla Nazi Almanyası'nın arasına girerek "Tehdit yok Weimar! Polonya düşmanımız değil. Aksine dostumuz olmalı." dedi.
"Sen de bana Weimar diyip durma!"
"Sana o pisAvusturyalı'nın verdiği ismi kullanmayacağım!"
Nazi Almanyası "O zaman ben de sana Natasha derim!" dediğinde Sovyetler Birliği onu yakasından tutup yere yapıştırarak "Desene? Bak bakalım nasıl seni o Çar'la aynı kanlı cehenneme gönderiyorum!" diye bağırdı.
İkisinin bu tartışması Polonya'nın kahkaha atmasıyla bitmişti. Gülmeye devam eden Polonya, "Harika ve komik bir çift olduğunuzu itiraf etmem gerek." dedi. Sovyetler Birliği, normalde Nazi Almanyası'yla böyle görünmek istemese de Polonya'nın gülüşünü çok tatlı bulduğundan sesini çıkarmamıştı. Zaten daha önce hiç görmemişti Polonya'nın gülümsemesini.
Üç kez çocukken karşılaşmıştılar. Saraylarında ve tesadüfen Osmanlı'nınsarayında. Her seferinde Polonya babasının yanından ayrılmazdı. Hatta Lehistan Krallığı, Polonya'yla beraber görüşmelere katılırdı. Hiç yanından ayırmazdı.
Hatta bir kere Osmanlı, bu duruma sinir olup Polonya'nın çocukların yanında kalmasının daha doğru olacağını söylemişti. İşte o zaman bütün saray Polonya'nın çığlıklarıyla ve ağlama sesleriyle ayağa kalkmıştı. Lehistan Krallığı, Osmanlı'yı "çok güzel" bir şekilde uyarıp yine her zamanki gibi Polonya'yla görüşmeye katılmıştı.
"Bak gerçekten sana zarar vermeyeceğiz. İki amacımız var sadece. Eğer ki bize yardım edersen sende mutlu olacaksın." diye Sovyetler Birliği, Polonya'nın krem rengi gözlerine bakarak gülümsedi. İç çeken Polonya, "Söyleyin bakalım. Amaçlarınız ne?" diye sorarak kırmızı koltuğa oturdu.
"Dünya'daki bütün eski ülkeleri öldürüp yeni ülkeler olarak hükümetleri devirmek istiyoruz." diyen Sovyetler Birliği'ne arkasından sarılan Nazi Almanyası, simsiyah kömür gözlerini Polonya'ya dikerek "Böylece Britanya ve Fransız'dan babamın intikamını alabileceğim." diye fısıldadı. Gözlerini yere diken Polonya, "Bu büyük bir fikir ama.." deyip Sovyetler Birliği'ne ve Nazi Almanyası'na bakarak gülümsedi. "Bana zarar vermediğiniz sürece size yardım ederim."
-
"Hani ona aşıktın? Niye ihanet ettin?" diye soran Polonya'ya nefretle bakarak "Zorunlu olmasam yapar mıydım!? O Asyalı manyak kadınla ve yamuk beyinliyle müttefik olmaktan nefret ediyorum. Lakin bu durumda yine istediğimi elde edebilirim! Eğer Britanya'yı ve Fransız'ı yok edersem sıra o asyalıya ve yarım akıllıya gelecek!" diye haykırdı Nazi Almanyası.
