-27-

279 18 120
                                    

Trabzon Fetihinden Sonrası 1470
Trabzon Sarayı Öğleden Sonra:

"Çağrı! Etrafta koşuşturma şehzadem!" diye bağıran Osmanlı'nın sözünü dinlemeden etrafta koşmaya devam etti Türkiye. "Bir daha seni hiçbir yere götürmeyeceğim Çağrı!" diye son kez bağırıp bacağına sıkıca sarılmış olan Doğu Türkistan'ı kucağına aldı Osmanlı. "Kız kardeşin nerede Oğuz'um?"

"Bahçede Mihrimah." diyerek Osmanlı'ya sıkıca sarılıp başını Osmanlı'nın omzuna koyarak etrafta koşup her şeyi inceleyip soru soran Türkiye'yi izlemeye başladı Doğu Türkistan.

"Anlaşılan biri yine yeni yerlerden çekiniyor." diyerek kıkırdayan Osmanlı, Doğu Türkistan'ın başını öpüp camların önüne gitti ve Doğu Türkistan'la beraber bahçedeki köpeklere emir vermeye çalışan Türkmenistan'ı izledi.

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşu 1871:

"Otur oturduğun yerde! Oraya gitmen tehlikeli! Kaç yüzyıl sonra bağımsızlık kazanmış uzak topraklara yanında ben olmadan gidemezsin!" diye bağıran Osmanlı'ya "Hayır!" diyerek karşı çıktı Doğu Türkistan. Sırıtarak tek kaşını kaldıran Osmanlı, ayağa kalkıp "Ne dedin sen?" diye sordu.

Birkaç adım geri giden Doğu Türkistan, açık yeşil çekik gözleriyle Osmanlı'ya kararlı bir şekilde bakarak "Artık kendi topraklarıma halkımın yanına tek başıma gidebilecek kadar büyüdüm." dedi.

"Üç gün bile doğru dürüst huzur bulamazsın. Qing seni kendine köle yapar. Belki de Japon İmparatorluğu'na seni kendi oğlu karşılığında satar? O da sana aklına ne gelirse yapar. Konu kapandı. Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, İstanbul'da kalarak güvende olmaya devam edecek."

"Hiç güvenmeyeceksin bana değil mi? Çağrı sancak beyi oldu. Ama ben daha kendi topraklarımda bir haftadan fazla kalamıyorum bile."

"Sen korku ve acının vücut bulmuş halisin Oğuz. Kendini diğer Doğu Türkistanlar gibi görme. Korkaksın. Çok çabuk korkup üzülüyorsun. Senin yerin benim yanım. Orayı insanlar yönetebilir. Sen de benimle beraber ziyarete gidebilirsin."

"Hayır! Seni dinlemeyeceğim! Ben topraklarıma gidiyorum!"

"Bu saraydan çıktığın anda bir daha geri gelemezsin."

"Bu topraklara bir daha adım atmam! Bu sözlerini sana yutturacağım Devlet-i Aliyye!" diyerek odadan çıkan Doğu Türkistan, karşısında Türkmenistan'ı ve Türkiye'yi görünce yutkundu. "İkiz ciddi değilsin di mi?" diyen Türkiye, Türkmenistan'ın saçlarını okşamaya devam etti.

Doğu Türkistan "Ciddiyim. Onun topraklarında kalmaya ihtiyacım yok. Benim de her ülke gibi bir halkım var. Ve şu an onların mutlu olduğu zaman. En azından şimdi onların yanında olmalıyım." diyerek yürümeye başlayacaktı ki Türkmenistan sıkıca sarılmış ağlamaya başlamıştı. "Ağabey! Gitme lütfen! Babam sadece seni korumaya çalışıyor!"

"O beni aşağılıyor Mihrimah. Buna katlanamam. Üzgünüm kardeşim ama belki ileride görüşürüz ne dersin? Belki o hastalıktan kurtulur, eski iyi hallerine döner ve benden özür dilerse o zaman tekrar görüşürüz."

Çin Halk Cumhuriyeti'nin Doğu Türkistan'ı İşgal (1945) Etmesinden Sonrası 1960

"Yaşamak zorundasın! Seni o yerden kurtardım! Nankörlük etmeyi kes!" diye bağıran Çin'i umursamadan gökyüzüne bakmaya devam etti Doğu Türkistan.

Sırlar Dünyası - DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin