-10-

320 23 380
                                    

*Medya: En çok sevdiğim ship Macaristan×Polonya. Bu kitapta da olacak ama malesef Macaristan aşkını itiraf edemeden Polonya Almanya'yla olacak.

-Birkaç Saat Önce-

"Merhaba Türkiye Cumhuriyeti!" diye haykırarak kollarını iki yana açmış bir şekilde odaya giren Britanya İmparatorluğu, göz ucuyla Rusya'ya bakıp "Defol." dedi. Acıyla gözlerini kısarak doğrulan Türkiye, "Sen nasıl canlandın be sömürgeci şerefsiz!?" diye bağırdı. Rusya'nın yanından geçip Türkiye'nin karnına yumruk attı Konfederal Amerika.

Türkiye çığlık atarken zevk alarak gülümseyen Britanya İmparatorluğu, eğilip Türkiye'nin kulağına "Senin bu acı çaresiz çığlıklarını özlemişim küçük barbarcık." dedikten sonra doğruldu ve gülümsemesini bozmadan "Ama babanın acı çığlıkları ve çocuklarına dokunulmaması için yalvarışları daha mükemmeldi. Sen hiç öyle yalvarmadın. Şimdilik." diye ekledi.

Konfederal Amerika'yı yakasından tutup Britanya İmparatorluğu'nun üstüne atan Rusya, "Şimdi de yalvarmayacak." diyerek Türkiye'yi kontrol etti. Fısıldayarak "İyi misin? Doktor çağırayım mı?" diye soran Rusya'ya Türkiye, "İyiyim merak etme." diye fısıldadı.

Son anda kenara çekilmiş olan Britanya İmparatorluğu, göz ucuyla yerdeki Konfederal Amerika'ya bakarak "Kalk." diye fısıldadı. Türkiye'ye dönüp tam konuşmaya başlayacak olan Britanya İmparatorluğu, elinde üç top dondurma bulunan külahla içeri giren Fransız İmparatorluğu yüzünden susmak zorunda kalmıştı.

Dondurmayı yalayarak içeri giren Fransız İmparatorluğu, beyaz rengindeki kanepeye oturup bir kolunu kanepenin arkalığının üstüne atıp dondurmasını yalamaya devam etti. "Maraş dondurmasının tadı hâlâ aynı Türkiye." diyen Fransız İmparatorluğu'na dehşete uğramış bir şekilde bakan Türkiye, kekeleyerek "Dondurmacı yaşıyor mu?" diye sordu. Peçeteyle ağzının kenarına bulaşmış olan dondurmayı silerek "Bu seferlik evet ama bir daha benimle öyle dalga geçerse ilk ellerini koparacağım sonra da kafasını." dedi Fransız İmparatorluğu.

Homurdanan Türkiye, Rusya'dan destek alarak ayağa kalktı. "Maraş dondurmacılarının görevi o." diyerek tek eliyle saçını düzeltti. "Bu Hatay sıcağında bir dondurma almak için yarım saat çabaladım! Şaklabanlarla uğraşmak isteseydim Britanya'yla uğraşırdım!" diye haykırdı Fransız İmparatorluğu. Britanya İmparatorluğu sadece göz devirmekle yetindi.

Bir Fransız İmparatorluğu'na bir de Britanya İmparatorluğu'na bakan Türkiye kaşlarını çatarak Konfederal Amerika'ya baktı. "Neden onları getirdin buraya? Ve ne istiyorsun?"

Bir süre sessizce Türkiye'ye bakan Konfederal Amerika, birden kahkaha atarak "Tek merak ettiğin konu bu mu!? Onlar ölüydü! Dirildiler!" diye haykırdı. Başını iki yana sallayarak reddeden Türkiye, "Onlar hiç ölmediler. Birden ortalıktan kaybolan Fransız İmparatorluğu ve ondan üç yıl sonra aynı gün okyanusa düşen Britanya yeterince garipti." deyip kıkırdadı. "Sen beni salak mı zannettin? Ben sen gelirken gidiyordum! Amerika'dan almak istediğin intikamına başka ülkeleri karıştırma! Ne zannettin!? Sana Şanghay muhbiri olup her şeyi anlatacağımı mı düşündün!?"

Türkiye'yi yakasından tutup havaya kaldıran Konfederal Amerika, "Kimse bana karşı gelemez! Dediklerimi yapmak zorundasın! Yoksa dibinde Konfederal Demokratik Amerika Cumhuriyeti'nin savaş uçaklarını görürsün!" diye haykırarak Türkiye'yi duvara vurdu.

"O uçaklar gelene kadar Birleşik Krallık 82 Fransa ise 83.ilim olur! Sence ben güçsüz müyüm!? Her ne kadar Rusya da benim gibi Avrasya ülkesi olsa da benim coğrafim her zaman daha üstün! Ben her zaman önemliyim! Ve seni salak," deyip gülmeye başlayan Türkiye, "Sen benim gibi bir mücevheri kaybettin!" diyerek tamamladı cümlesini. Ardından daha Konfederal Amerika tepki veremeden karnına bir tekme atıp saçından tutarak başını kaldırdı. "Bana bak! Ben güçsüz değilim! Ayrıca artık eski Amerika Birleşik Devletleri de sen de benden uzun ve ya güçlü değilsiniz! Amerika hâlâ ekonominin bir numarası olabilir lakin sen... Sen sadece savaşmayı düşünen gereksiz toprak parçasından ibaretsin."

Sırlar Dünyası - DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin