-42-

216 16 89
                                    

"Tüh!" diyerek güldü Konfederal Amerika

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tüh!" diyerek güldü Konfederal Amerika. "Elimden kaydı." dedikten sonra yere düşen ilacın üzerine ayağıyla bastı. "Ne kadar alt yapın olursa olsun. Göçebe olmayan milletler toprağına bağlıdır. Yani ülke de toprağa bağlı. Bu depremler yüzünden kalp hastasısın yazık. Bu son ilacındı değil mi Casus?"

"Konfederal yapm-"

Atılmak üzere olan Tayland'ı el işaretiyle durdurmuştu Konfederal Amerika. "Sakın, sakın deneme bunu. Yoksa o bebekleri öldürürüm." deyince Tayland yutkunmuştu ve bebeklerin beşiğini sallamıştı. Girit ve Yujo, birbirlerine sarılmış uyuyorlardı. Etrafı demirlerle çevrilenmiş yatak vardı. Orada da Cemre uyuyordu.

Öksüren Japonya, yumruğunu göğsüne vurup nefes almaya çalışıyordu. Lakin vücuduna yayılan acıyla kıpırdayamaz olmuştu. Kalp krizi geçiriyordu.

"JAPONYA!" diye bağıran Amerika'nın sesiyle irkildi Konfederal Amerika. Arkasını döndüğü zaman Amerika'nın kendisine doğru gelmekte olduğunu gördü. Arkasında da Türkiye ve Yunanistan.

Beşikten Girit'i alıp üst kata koştu Konfederal Amerika. "Biz üst kata çıkıyoruz!" diyen Türkiye, Yunanistan ile beraber Konfederal Amerika'nın peşinden gitti. Amerika, cebinden ilaçları çıkarıp "Tayland sen ilgilen Japonya'yla ve Yujo'yla! Ben o pisliği geberteceğim!" diyerek ilaçları Japonya'ya içirdi. Üst kata koştu.

İlaçları içince sakinleşip kendine gelen Japonya, öksürerek "Tayli... Amerika'nın peşinden git. Lütfen..." deyince Tayland başını sallayıp üst kata koştu.

"Eğer oğluma dokunursan seni bırak Birleşmiş Milletler'i kimse alamaz elimden! Seni gebertip diriltir gebertirim! Bırak oğlumu!" diye bağıran Türkiye'ye inat silahı Girit'in başına dayadı Konfederal Amerika. "BIRAK O SİLAHI!" diye bağırdı Yunanistan. Gülümseyen Konfederal Amerika, "Kesin sesinizi. Savaşı bitireceğim herkes huzuruna kavuçacak." dedi.

"Yapamazsın Konfederal. Bu yaptığın aptallık olur. Washington'a o bombayı attığında ne olacak? Oradaki insanlar ölecek etrafa o radrasyon yayılacak. Bunun sana ne yararı olacak? Amerika hâlâ yaşayacak! Sen ise Dünya Mahkemeleri'ne çıkıp Hoddie cezası alacaksın. O cezayı hiçbir ülke almak istemez Konfederal. Yapma vazge-"

Türkiye cümlesini tamamlayamadan Yunanistan, Konfederal Amerika'yı silahı tutan elinin bileğinden vurmuştu. Acıyla çığlık atan Konfederal Amerika, hem silahı hem de Girit'i düşürmüştü. Girit, bir kedi misali emekleme pozisyonuna düşüp güldüğünde Türkiye tuttuğu nefesini bıraktı. "Hadi Konfederal. Hiçbir şey için geç değil. Herkes ikinci şansı hak eder. Halkın da artık seni desteklemiyor. İntikam alamazsın."

"HAYIR!" diye bağıran Konfederal Amerika, sırıttı. "Biz bir hikayede değiliz. İyilik ve ya kötülük diye bir şey yok. Sadece çıkar var. Bu çıkarlar için yaptığın her şey. İyi ve ya kötü olarak sınıflandırılamaz." diyerek düğmeye bastı. Ama hiçbir ses çıkmadı. "Ş-şu an bir roketin havalanma sesini duymamız gerekirdi?" diyerek birkaç kez daha bastı düğmeye.

"Aşağılık köpek!" diyerek Konfederal Amerika'ya yumruk attı Türkiye. Yere düşen Konfederal Amerika'nın üzerine çıkıp yumruk atmaya devam etti. "SEN BENİM OĞLUMU ÖLDÜRMEYE ÇALIŞTIN ÖYLE Mİ!? ONUN KÜÇÜK KAFASINA SİLAH DAYADIN ÖYLE Mİ!? SENİ ELİMDEN KİMSE ALAMAZ! ŞİMDİ BEN SANA EŞŞEK SUDAN GELİR Mİ GELMEZ Mİ GÖSTERMEZ MİYİM!?"

Türkiye'nin hakaretleri, Yunanistan'ın ağlayarak Girit'e sarılması, Amerika'nın odaya dalışı... Hepsini yarı açık gözleriyle seyrediyordu Konfederal Amerika. "Neyi yanlış yaptım..? Bu sefer neyi yanlış yaptım..?" diye düşündü. Sonra gözüne düğmenin bulunduğu yerin altındaki kablolar gözünde çarptı. "O izler nelerdi? Y-yoksa... Girit... Kabloları ısırmış mıydı? A-ama nasıl? Neden o kısmı kapatmadım?" Yine bir yanlış yapmıştı. İlk yanlışında ölmüştü. Şimdi ki yanlışında ne olacaktı?

-Geçmiş-

"Başını dik tut! Şapkanı düzelt! Kemerini, pantolonunu düzelt! Başkalarına karşı başın dik olsun! Korktuğunu belli etme!"

Korktuğunu belli etme mi? Ama kendisinden korkulmasını istemiyor muydu? Başkaları kimdi? Onun varlığını hiçbir ülke bilmiyordu. Sadece Britanya İmparatorluğu ve Birleşik Krallık biliyordu.

"Düşünmek yasak demedim mi!?" diyerek elindeki bastonu kafama vurduğunda yere düşmüştüm. Düşmüş müydüm!? Düşmek yasak! Yasak! Aptal ben! Bir işi düzgün yapsam y- Aptal mıyım? Ben zeki değil miydim? Neden kendime hakaret ettim?

Delirdim... Bu adam beni delirtti. Bir bebekken bile kurallarım vardı. İncir sütünü kendim içmek zorundaydım. Ya da hizmetçiler içirecekti. O içirmezdi.

Bazen nedeni beni yaptı merak ediyorum. Beni asla sevmedi. O Amerika'yı seviyordu. O neşeli, eğlenceli, sevecen ve tatlı çocuğu istiyordu. İspanyol İmparatorluğu'nun oğlunu istiyordu. Herkes o çocuğu istiyordu ama İspanyol İmparatorluğu o çocuğa gözü gibi bakıyordu vermezdi. Ya vermez miydi? O vermezse Britanya alamaz mıydı? Hayır. Bu haliyle bir balığı bile alamaz bu adam. Güçsüz. Ama ya güçlenirse? Hayır. Kimse izin vermez buna. Özellikle de Fransa Krallığı. Britanya kim güçlenmek kim? Gülünç.

- ... -

B-bu imkansız! Britanya, Amerika'yı aldı! Şu an karşımızda İspanyol İmparatorluğu ve Amerika sıkıca sarılarak ağlıyor. Britanya ise yüzünde memnuniyetinin simgesi olan büyük gülümsemesi- hayır! Büyük sırıtışıyla bu dram tablosunu izliyor. Sanırım bu olayın tablosu yapılsa en iyi acı tablosu olur. Duymuştum aslında. Britanya bir gün kendi kendine konuşurken "Gün gelecek Hollanda'ya, İspanyol'un o acı resmini çizdireceğim. O gün gelecek!" dediğini duymuştum.

O gün bugündü. Britanya dediğini yapmıştı. Amerika'yı almıştı. Acıyordu bu çocuğa. Kendisi alışmıştı ama o daha kendisini bekleyenin ne olduğuna bilmeyen sadece babasından ayrıldığı için ağlayan bir çocuktu. Amerika'ya tek ben değil. Bütün ülkeler üzülüyordu. Portekiz İmparatorluğu bile İspanyol İmparatorluğu'nu teselli ediyor ve üzülüyordu.

"Zavallı Amerika." diye mırıldandım. Britanya'nın eli omzuma değince irkilip ona baktım. Yüzündeki sırıtışıyla "Başkalarına acımak seni daha çok acınası hâle getirir. Demiştin bunu. Hatırla." diye fısıldadı. Yutkunarak başımı salladım. Haklıydı. Ben daha acınası bir hâldeydim.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sırlar Dünyası - DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin