-49-

170 19 47
                                    

"Tek başına oynamak sıkıcı değil mi hala?" diyen Gazneli, Avrupa Hun'un karşısına oturdu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tek başına oynamak sıkıcı değil mi hala?" diyen Gazneli, Avrupa Hun'un karşısına oturdu. Kıkırdayan Avrupa Hun, "Antreman yapmam gerek. Torunumun aklını başından alacağım." diyerek elindeki mangala taşlarını oyuklara birer birer dağıttı. "Bana karşı oyna?" diyen Gazneli taşları alıp oyuklara dağıttı. Arkasına yaslanıp masadan bardağını aldı ve bir yudum içti Avrupa Hun. "Sen karşılıksız oynamazsın. Ne oldu Ming daha çok kendini soydurmuyor mu? Ya da çok sevdiğin rakibini başkasına mı kaptırdın?"

Somurtan Gazneli, "Ablam geldi bütün eğlencemi mahvetti. 'Günah! Sen kumar oynamaya utanmıyor musun!? Dini de ben mi öğreteceğim sana!?' diye kızıp mangalamı aldı. Ayrıca Ming'den aldığım her şeyi geri iade etmem gerekti. Güzelim işlemeli porselen ve üç havaii fişeğim gitti!" diye söylendi. Kahkaha atıp bardağındaki üzüm suyundan bir yudum aldı Avrupa Hun. "Dur tahmin edeyim Selçuk senin azarlanmanı görünce güldü ve sende sinirlenip buraya geldin."

"Hala senin kopyalanma gücün mü yoksa her şeyi bilme gücün mü var?" diye homurdanan Gazneli, Avrupa Hun'un bu neşeli halini hâlâ anlayamamıştı. "Zamanında ablam da beni azarlardı o sırada baban olacak gavat şerefsiz gülerdi! Üstüne bir de gider babama yetiştirirdi!" derken sinirlenmişti Avrupa Hun, elindeki bardağı ağaca fırlatmış ve ağaca çarpan bardak yere düşmüştü.

Yutkunan Gazneli, "Hala kızma ama bir şeyi çok merak ediyorum." dediğinde Avrupa Hun derin bir nefes alıp vermişti. "Karahan da sordu. Babanıza ne olduğunu söylemeyeceğim. Yeminim var."

"Peki hala. Bu arada sen niye mutlusun?"

"Güzel müjdeli bir haber aldım ondan."

"Ondan mı? Komisyon öğrenirse ve ya bir ülke onu fark ederse hepimizin başı derde girecek."

"Fark edecekler zaten. Lakin kim fark etsin karar veremedim. Sanırım çocuk ülkelerin fark etmesi daha iyi olacak. Sonuçta yetişkin ülkeler onu öldürmek ister düzen bozulmasın zımbırtılarını söyleyerek."

"Anlaşılan yine Macar Krallığı'nın bebekliğini göremediğin için pişmansın. Ben gitsem iyi olacak. Bana patlamanı istemiyorum."

-

"HERKES BURADA MI!?" diye bağıran Türkiye'nin omuzlarından tutup bastırarak sandalyeye oturttu Doğu Türkistan. "Sakin ol şampiyon. Daha eksiklerimiz var. Macaristan, Kırım ve Kıbrıs eksik." dedikten sonra Türkmenistan'a baktı Doğu Türkistan. "Beş dakikaya Kıbrıs ve Kırım gelecek. Belarus gıcıklığına oyalamış Kırım'ı. Bu arada hazır ol abi. Toplantı sonunda belgeleri Birleşmiş Milletler'e verirken Sırbistan sinirini bozabilir ayrıca sakın belgeleri kaptırma! Tekrar hazırlamaya kalkışırsak bu birlik işi yatacak."

"Merak etme ölürüm de  o belgelere bir şey olmasına izin vermem. Niye yönetim yine insanlara geçti ki? Ben güzelce yönetiyordum."

Türkmenistan ve Doğu Türkistan, kıkırdayarak Türk ülkelerine bakıp "Şansınıza küsün." dedi. Göz deviren Kırgızistan, "Tabii siz rahatsınız biriniz darbe yapıp başa geçti," dediğinde Türkmenistan gururla gülümsedi, "..biriniz ise hiç başkanlık seçimi yapmadan ülkenin başına geçti." dediğinde ise Doğu Türkistan göğsünü kabartarak gururla gülümsedi.

"Kıskanma güzel kardeşim. Çalış seninde olsun." diyerek Kırgızistan'ın saçlarını karıştırdı Doğu Türkistan. "Abi! Ben bu saç için kaç saat uğraştım haberin var mı!?" diye ciyaklayan Kırgızistan'ın yanağını sıktı Doğu Türkistan. "Malesef ki var. Sabah tuvaleti üç saat işgal ettiğin gibi zavallı Kazak'ı uykusundan ettin." diyerek başını masaya yaslamış uyuyan Kazakistan'ı işaret etti.

Kuzey Kıbrıs ve Kırım'ı içeri girince "Biz geldik!" diye bağırıp Kazakistan'ı uyandırmıştı. Hokurdanarak başını kaldırmış ve kızgın bir şekilde Kuzey Kıbrıs'a ve Kırım'a bakmıştı. "Özür dileriz Kazak abi." deyip gülmüştü Kuzey Kıbrıs. "Macaristan gelecek mi?" diye soran Kırım, Türkiye'ye bakmıştı. İç çeken Türkiye, elindeki belgeleri masaya bıraktı. "Geleceğim demişti. İnşallah gelir."

"Üzgünüm, küçük bir sorun çıkmıştı geç kaldım." diyen Macaristan'ın eli ensesinde gülümsüyordu. Kaşları havaya kalkan Türkmenistan, Macaristan'a yaklaşmış; inceliyordu. "Sen niye kıpkırmızısın?"

"Her zamanki halim!" diyerek gözlerini kaçıran Macaristan'ın kafasına vurmuştu Azerbaycan. "Lan oğlum kız olsan allık sürdün deriz de erkeksin sen bu yanaklar niye kırmızı açıkla hemen!"

Göz devirerek çayından bir yudum alan Doğu Türkistan, "Geç kalma nedenin kur yapan kuşlar gibi rengarenk olup kızın yanına gidip konuştun mu iki saat?" diye sordu. Şaşkınlıkla gözleri kocaman olan Macaristan, "S-SEN NEREDEN BİLİYORSUN!?" diye bağırdı. Sonra da ne dediğini fark edip üstünü düzelterek "Yani yok öyle birşey." dediğinde herkes güldü. Macaristan da gülüp sandalyeye oturdu. "Eee Keneş daha gelmedi mi?" 

Gülmeye başlayan Kırım ve Kuzey Kıbrıs'a şaşkınca bakmıştı Macaristan. Eğilip Kuzey Kıbrıs'ın elini tutan Kırım, Kuzey Kıbrıs'ın elinin üstünü öperek "Sizinle sohbet etmek benim için bir onur. Kıymetli vaktinizi bana ayırdığınız için çok müteşekkirim." dedi. Kuzey Kıbrıs, gülümseyerek "Beni çok utandırıyorsunuz. Sözlerinize hayran oluyorum. Çok kibarsınız." dediğinde Türk ülkeleri yine gülmeye başlamıştı.  "Cidden birbirleriyle flört mü ediyorlar?" diye soran Azerbaycan'ı yanıtlayan Türk Keneşi olmuştu.

"Hayır, buna flört değil nezaketin bulunduğu güzel bir sohbet deniyor. Tabii sizler yeni çağa çok iyi ayak uydurmuşsunuz ki bu tür güzel bir sohbete flört diyerek o güzel sohbeti iğrençleştiriyorsunuz." dedikten sonra Kırım'a ve Kıbrıs'a bakmıştı. "Bazılarınızdan burnunu çok yanlış yerlere sokuyor dikkat etsinler. Burunlarını koparıveririm tepem atarsa."

"Ee Keneş bu nezaket dolu sohbetiniz sonucunda ne oldu?" diye soran Türkiye'ye, "Benden sebzeli pilav tarifi aldı. O Araplar'a yemek yapmak için." diye cevaplayan Türk Keneş'i somurtarak sandalyeye oturdu. "Merak etme Keneş. Şu durumlar düzelince zaten tatile gidiyoruz. O zaman ikiniz yakınlaşırsınız." diyen Özbekistan, Türk Keneşi'ne sarıldı. "İnşallah. Neyse hadi şu konuyu halledelim."

"Macaristan belgelerin hazır mı?"

"Evet, meclisin ve başkanın imzasını aldım." dedikten sonra belgeleri Türkiye'ye uzattı. "Teşekkürler." diyerek belgeleri alan Türkiye, belgeleri dosyaya koydu. "Şimdi bir kız mı olacak? Çok tatlı olacak Turan!"  diyen Azerbaycan, Özbekistan'a sarıldı sıkıca. "Salak bana niye sarılıyorsun!? Yürü git!" diyerek Azerbaycan'ı itti Özbekistan.

"Türkiye hadi git."

"Tamam gidiyorum Keneş. Hadi kardeşlerim, kuzenim ve başımın belası ben kaçar!" diyerek odadan çıkmıştı Türkiye.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sırlar Dünyası - DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin