Sırlar Dünyası - Düşüş

-8-

-2 Gün Önce-

"Yuni inat etmeyi bırak ve şu koltuğa uzan!" diye bağıran Bulgaristan, "Sen dinlenmeyi reddedersen Türkiye dinlenmeyi reddederse Girit'e kim bakacak? Bu bebek daha konuşmaya bile başlamadı. Ülkesini kendi yönetemez!" diye ekledi ardından.

"Of! Pekala!" diye bağırarak yerdeki top havuzundan Girit'i alıp koltuğa uzandı. Küçük bebeği ise göğsüne koyup ellerini küçük bebeğin sırtına sararak fazla hareket etmesini önledi. Şaşkın bir ifadeyle beyaz teni kızarmış annesinin yanaklarına dokunan Girit, "Ğa?" diyebildi. Gülümseyen Yunanistan, Girit'in elini öpüp "Ben iyiyim prensim. Endişelenme tamam mı?" diyerek Girit'in kokusunu içine çekti. Ardından gözlerini devirip "Bulgo bez ve pudra getirir misin? Ve bolca koku parfümü." dedi.

Kahkaha atan Bulgaristan, "Karma budur işte! Benimle dalga geçiyordun üstüne yapınca göreceğim seni!" diye bağırarak salondan çıktı. Kıkırdayarak doğrulan Yunanistan, kenardaki siyah örtüyü alıp koltuğa serdi ve Girit'i örtünün üstüne yatırıp yanaklarını okşayarak "Prensim sen niye bu kadar çabuk bu bezi dolduruyorsun? Daha yarım saat önce bezini değiştirdim. Yakında ülke ekonomisini senin bezine yatıracağım." dedi. Elinde bez, pudra ve koku parfümleriyle kıkırdayarak gelen Bulgaristan, "Bence Türkiye'nin dediğini yap." diyerek elindeki malzemeleri koltuğun yanındaki sehpaya bıraktı.

Göz deviren Yunanistan, Girit'in bezini açıp "O kebab kafaya kalsa Girit bir aylıkken konuşacak. Daha yeni bir aylık olmuş bebek nasıl tuvaletinin geldiğini söylesin!?" diyerek Girit'in bezini değiştirdi. Kıkırdayan Bulgaristan, "Zavallı Giritçik, Türko'da kaldığı süre boyunca tek duyduğu kelime 'Baba' oluyor. Hatta Türko, Girit 'Abi' demesin diye kardeşlerine bile 'Baba' dedirtiyor." diyerek kahkaha attı.

"GEBERTECEĞİM O KEBABI!" diye haykıran Yunanistan, Girit'in korktuğunu fark edince hızlıca Girit'i kucağına aldı ve sıkıca sarılarak başından öptü. Gülmeye başlayan Girit bebek sesleri çıkardı. İki kadın ülke Girit'in bu neşeli haline güldü. "Aynı senin bebekliğin." diyen Bulgaristan, somurtan Yunanistan'ı görünce gülmeye başladı.

-Geçmiş-

Parmak uçlarında havaya kalkarak beşiğe bakan Bulgar, "İkizler ne zaman uyanacak Kraliçe Bizans?" diye sordu. Kıkırdayan Bulgar İmparatorluğu, "Daha yeni uyudular kızım. Hemen uyanamazlar." dedikten sonra Bizans İmparatorluğu'na bakıp gözleriyle Bizans'ın elini süzerek "Anlaşılan Moskova Knezliği ölmeden seni ziyaret etmeli. Kardeşiyle baya ciddsiniz belli oluyor ki." deyip kıkırdadı.

Beyaz tenindeki kızarıklar hızla belli olurken "Kes sesini Bulgar! Sen ilk kendi başındaki derdi atlat sonra Rus ile benim evliliğime laf söylersin!" diye haykırdı Bizans İmparatorluğu. Her ne kadar Rus'u sevse de bu tür konuşmalar hoşuna gitmiyordu. Özellikle evlilik konusu acayip derecede onu geriyordu. Daha Osmanlı belası bitmemişken biriyle evlenmek istemiyordu. Bu Rus olsa bile.

Yutkunan Bulgar İmparatorluğu, "Haklısın, biraz saçmaladım özür dilerim Bizans." diyerek Bulgar'ı kucağına alıp başını onun omzuna gömdü. Minik elleriyle Bulgar İmparatorluğu'nun yanaklarını okşadı Bulgar.

Bulgar İmparatorluğu'nun üzgünlüğünü fark eden Bizans İmparatorluğu, "Oh, üzgünüm Bulgar. Atamanlı'yı kafana bu kadar çok taktığını bilmiyordum." diyerek Bulgar İmparatorluğu'na sarıldı. Gülümseyen Bulgar İmparatorluğu, "Sadece kızımın annesiz kalmasını istemiyorum. O barbar hiç kimseye acımıyor. Ülkenin kendisini öldürüyor ve çocuğu varsa alıyor yoksa o yeri temsil edecek bir çocuk yaptırıyor."diyerek Bizans İmparatorluğu'na sarıldı.

Bulgar İmparatorluğu'nu mutlu etmek için çabalamaya başladı Bizans İmparatorluğu. Gıdıklaması bile işe yaramayınca tacını düzeltip "Atamanlı, aynı babasına çekmiş. Selçuklu da zamanında Anadolu kapılarını zorlardı. Şimdi de oğlu Konstantinopolis kapılarını zorluyor. Herhalde aile geleneklerinde var bu." diyerek güldü. Göz deviren Bulgar İmparatorluğu, "Selçuklu'yu Osmanlı'ya benzetirken iğrendiğin çok belli Bizans. Malesef bu konuda Osmanlı'nın tek suçu babasının durumunu bilmeden ondan nefret etmesi." diyerek elini Bizans İmparatorluğu'nun omzuna elini koydu.