-9-

283 20 194
                                    

*Medya: Pontus Rum İmparatorluğu×Kırım Hanlığı shipinin nasıl bittiği hakkında spoiler.

-1 Gün Önce-

"Elimden geleni yapıyorum! Ekonomi bakanı ben değilim! Ben bir ülkeyim ve tek derdim ekonomim değil!" diye haykırdı Birleşik Krallık. "Bir ülke olarak göreviniz tek halkı temsil etmek değil." diye söze başlayan adam, kollarını göğüs hizasında birleştirip "Zaten bundan sonra halk ile daha yakından ilgileneceksiniz resmi işleri daha iyi biri yapacak." diyerek kapıda bekleyen genç çocuğa baktı. "Kapıyı aç."

Kapıyı açan genç çocuk, saygı duruşuna geçerek "Güneş batmayan imparatorluk, Britanya İmparatorluğu!" diye haykırdı. Gülümseyerek sertçe bir adım atan Britanya İmparatorluğu, "Nasılsınız güzel halkım ve değerli erkek kardeşim?" diyerek elindeki baston yardımıyla yürümeye başladı. Sol ayağı, sağ ayağına göre daha yavaş hareket ediyordu. Bunun nedenini herkes Britanya İmparatorluğu gibi biliyordu.

Kıkırdayan Birleşik Krallık, "Anlaşılan oğullarımın yarattığı iz daha geçmemiş. Buna çok sevindim!" diyerek gülmeye başladılar. Adam "Bay Birleşik Krallığı lütfen beyefendiliğinizi koruyun." deyince Britanya İmparatorluğu sırıttı. Gülümseyen Birleşik Krallığı hafif kaşlarını çatıp kıkırdayarak "Ben beyefendiliği geçen sene bırakmıştım. Bunu biliyorsunuz Bay Jack." dedi.

"Her zaman beyefendi gibi davranman gerekir Birleşik Krallık!" diye haykıran Britanya İmparatorluğu, elindeki bastonu yere vurarak çıkan büyük sesin odada yankılanmasına izin verdi. Gülümseyen Birleşik Krallık, "Hayır, gerekmez Britanya İmparatorluğu. Ben istediğim gibi davranır giyinirim aynı şu anda olduğu gibi." deyince Britanya İmparatorluğu dikkatlice Birleşik Krallık'ın kıyafetini inceledi.

"Seni aşağılık!" diye bağıran Britanya İmparatorluğu, bastonunu Birleşik Krallık'ın göğsüne dayayıp itti. "Beyefendiliği nasıl bırakırsın!? Bu senin yapman gereken bir görev!" diye bağıran Britanya İmparatorluğu, Birleşik Krallık'ın güldüğünü fark edince daha çok sinirlendi.

Gülmeye devam eden  "Ben hiçbir şey için zorunlu değilim. Beyefendiliği sonsuza kadar yapmak zorunda değilim!" diye haykırdıktan sonra yüz ifadesi ciddileşerek "Ben senin gibi emir köpeği değilim. Aynı bir insan gibi istediğimi yaparım." dedi.

Görevliler, Britanya İmparatorluğu'nun etrafından çıkan elektrikleri fark edince "Lütfen sakin olun Bay Britanya İmparatorluğu." dese de Britanya İmparatorluğu bir gram sakinleşmemişti. Sırıtan Birleşik Krallık, "Senin canın tatlıdır Brit. Bana zarar vermek için kendine acı çektirmezsin." deyince Britanya İmparatorluğu nefes alıp vererek sakinleşti. "Haklısın küçük kardeş."

"Biz ikiziz Brit."

-

"Türkiye gerçekten iyi mi?" diye soran Almanya, kapıyı açtı ve Fransa'nın geçmesi için kenarda çekildi. Başını sallayarak toplantı odasına giren Fransa, "Evet ilk haline göre daha iyi ama hareket etmek istiyor. Rusya ise ona ikide bir gazete, tavla, bulmaca gibi şeyler getirmekten yoruldu." diye açıklayarak toplantı odasına girdi. İlk önce bütün Avrupa ülkeleri göz devirse de Fransa'nın arkasından normal bir şekilde içeri giren Almanya'yı görünce gözlerini fal taşı gibi açtılar. Hatta Avusturya dayanamayıp "Almanya siz kavgalı değil miydiniz?" diye sorunca Almanya, saçlarını düzelterek "Hayır. Sonuçta o olay Avrupa Birliği'nin suçuydu." dedi.

Almanya'nın arkasında olan Avrupa Birliği, "Keşke arkamdan konuşmak yerine yüzüme söylesen." diye mırıldanarak oval masanın başına geçip oturdu. Gülümseyen Almanya, "Arkamda olduğunu fark ettiğim için zaten konu hakkında konuştum Bayan Avrupa Birliği. Ayrıca arkanızdan konuşulması rahatsız etmemeli. Başkasının özelini başka birine vererek arkasından iş çeviren biri kendine yapıldığında üzülmemesi gerekir." diyerek Belçika ve Avusturya'nın arasına oturdu.

İç çeken Avrupa Birliği, Fransa da yerine geçtiğinde önündeki belgeleri düzeltmeye başladı. Yarım saat geçtiğini fark eden Portekiz, "Avrupa Birliği ne zaman toplantı başlayacak?" diye sorduğunda Avrupa Birliği sadece kahvesinden bir yudum almakla yetindi. Sinirlenen Almanya ayağa kalktığı anda lacivert iki kapı sonuna kadar açıldı. Herkes içeri giren kadını görünce ayağa kalkmıştı.

Almanya, kısa saçlı asker üniforması giyen kadını görünce yerine geri oturdu. Gülümseyen Avrupa Birliği, "Hoşgeldin Fransız İmparatorluğu, şeref verdin." diyerek Fransız İmparatorluğu'nun önüne geldi. Gülümseyerek Avrupa Birliği'nin saçlarını okşayan Fransız İmparatorluğu, "Hoşbuldum Avrupa. Seni tekrardan görmek mükemmel." dedi.

Ardından Almanya'ya baktı ve gülümseyerek "Merhaba Allemagne!" diye haykırıp Almanya'nın önüne geldi. Gülümsemesini hiç bozmadan elini uzatarak "Her zaman ki gibi saygın mükemmel. Boyunun uzaması ve kaslarının artması dışında hiçbir değişiklilik olmamış sen de." dedi. Göz devirip nefes alıp veren Almanya, yüz ifadesini düzelterek tek dizinin üstüne çöküp Fransız İmparatorluğu'nun elini öptü. "İltifatlarınız için teşekkür ederim madam."

Fransa toplantı başladığından beri eziyet çekiyor gibiydi. Yanında ikide bir gülen ve herkese iyi davranan Fransız İmparatorluğu'nu gördükçe ellerini yumruk yaparak tırnaklarını derisine batırıyordu. Fransız İmparatorluğu, konu çıkarlar olmadıkça aşırı neşeli ve kibardı. Bu yüzden Avrupa Birliği toplantısında ikide bir konuşuyor ve ufak şakalarla ortamın ciddiyetini alıyordu.

-Geçmiş-

"Ondan sonra ben de 'Ulan Brit sen kim benim zekamla ölçüşmek kim?' diyerek kahkahayı patlattım." diyerek anlatmayı bitirdi Fransız İmparatorluğu. Odada ki bütün ülkeler kahkaha atıyordu ve Avrupa Birliği'nin ilk toplantıya katılması gerginsizdi. Almanya da endişesini kaybederek gülmeye başlamıştı.

Gülümseyen Fransız İmparatorluğu, dirseklerini masaya koyup ellerini birleştirdi ve başını ellerinin üstüne koydu. "Ee Almanya? Sen bir anını anlat."

"Ben mi?" diye kekeledi Almanya. Avrupa Birliği'ni utandırmaktan çok korkuyordu. Anlatacağı hiçbir şey yoktu. Daha doğrusu onların dinlemek isteyeceği bir anı yoktu.

Heyecanla gülümseyen Avrupa Birliği, sağ elini havaya kaldırıp "Kaybolmanı anlat! Kaybolmanı anlat!" diye haykırdı. Endişeyle Avrupa Birliği'ne baktı Almanya. O anıda Nazi Almanyası'nın bulunması bütün herkesi korkutabilirdi. Avrupa Birliği, Nazi Almanyası'nın yaptıklarını daha tam bilmiyordu ve korkmuyordu. Aynı şeyler Avrupa ülkeleri için geçerli değildi.

Avusturya da her zamanki gibi en olmadık yerde destek olarak "Hadi Almanya anlat o anıyı. En eğlenceli anılardan biri." dedi. Macaristan "Yapma Avusturya." diye fısıldasa da Avusturya dinlemeyip Almanya'ya gaz vermeye devam ediyordu. Almanya ise sadece gözlerini Fransız İmparatorluğu'na odaklamıştı.

"Babanla olan güzel anını dinlemek isterim şahsen Almanya."

-Şimdi-

Tuhaf bir şekilde bir Almanya'ya bir de Avrupa Birliği'ne baktı Fransız İmparatorluğu. "Almanya!" diye haykırarak Almanya'nın kendisine bakmasını sağladı. Gülümseyen Fransız İmparatorluğu, "Lütfen Almanya, benim akılsız kız kardeşimin yaptığı bir salaklık yüzünden Avrupa Birliği'ne babalık yapmayı bırakma." deyince Fransa "Ne diyorsun sen!?" diye haykırdı.

Ceketini düzelterek ayağa kalkan Almanya, Fransa'ya gülümsedikten sonra ciddi bir şekilde Fransız İmparatorluğu'na baktı. "Benim özel hayatım sizi ilgilendirmiyor Bayan Fransız İmparatorluğu."
______________________________________
899 Kelime

●Bir ülkenin iki temsilci ülkesi olursa bu iki ülke aynı anda acı çeker. Mesela Britanya İmparatorluğu ve Birleşik Krallık aynı ülkenin iki temsilcisi. Bu yüzden birine bir şey olduğunda acıyı diğeri de hisseder.

Merhaba! Dört gündür bölümü tamamlamak için oyalandım sonunda yazdım. Bir dahaki bölümü okumadan önce lütfen Rise son bölümü okuyun. Kaldığım yerden devam edeceğim. Hatırlatma çok küçük yaparım. İyi geceler herkese!

Görüşürüz!🌫🌙

Sırlar Dünyası - DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin