-43-

234 13 99
                                    

Yukarıya müzik ve ya fotoğraf ekleyemiyorum watty yine çıldırdığı için.

Yukarıya müzik ve ya fotoğraf ekleyemiyorum watty yine çıldırdığı için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Geçmiş-

"İşte burası senin odan." dedim sırıtarak. Bu çocuktan kurtulmayı amaçlamıştım kendime. Britanya beni yaptı. Bu bücürü değil. Bu bücür sadece birkaç milletin birleşimi. Ben ise gerçek İngilizim. Bu bücüre yerimi kaptırmayacağım. Onun olan her şey benim. Sadece ben varım.

Amerika, yavaşça odayı süzdü gözleriyle. Beğenmediği aşikârdı. Zaten beğenmemesi için ona bu odayı vermiştim. Britanya bir ay boyunca gelmeyecekti. Bu demek ki ben buna istediğimi yaptırırım. Çünkü Britanya gitmeden önce "Amerika, oğlumu dinlersen her şey senin için daha iyi ve kolay olur. O sana ne yapman gerekeni söyleyecek sen de yapacaksın." diyerek bana bütük bir fırsat vermişti Amerika'ya istediğimi yapmam konusunda.

Amerika "Ben burada kalmak istemiyorum. Bu kocaman malikanede başka bir oda yok mu? Büyük olmasına gerek yok. Yeter ki temiz olsun." dediğinde kahkaha attım. "Üzgünüm efendim ama bu malikanede temiz bir oda istiyorsan. Kendi odanı kendin temizleyeceksin. Sana en büyük odayı verdim daha ne istiyorsun? Temizle odanı ve kullan. Burada Efendi Britanya İmparatorluğu hariç kimsenin hizmetçisi yok. Senin de yok. Kendi kendinin hizmetçisisin." diyerek odadan çıkarken mırıldandım. "Kışın sürekli hasta olduğunda Britanya'nın dayaklarına dayanabilecek misin merak ediyorum."

-

"AMERİKA DOKTOR NEREDE!?" diye bağırmasıyla yerimde sıçradım. Doktor mu? Bu velet için gerçekten doktor mu çağırmıştı? Ben hasta olduğumda bırak doktor çağırmayı, hasta oldum diye dövmüştü beni. Neden o daha önemli? Neden?

-

"Neden bu kadar toprakla yetiniyoruz?" diye sordum. Aklımda büyük bir plan vardı. Madem bununla aynı topraklarda olacaktım o zaman işime yaramalıydı.

"Ne demek istiyorsun Amerika?" diye sordu. "Diyorum ki daha fazla toprağımız olsun. Özellikle de Britanya topraklarını alalım. Ondan intikam alalım." dedim. Aklını çelmek kolay olacak diye düşünüyorum.

"Hayır Amerika." verdiği cevapla ağzımdan "Ne?" sorusu çıkmıştı. "Fazla toprağımız olsun isterim ama intikamla değil Amerika. Ayrıca neyden bahsettiğini anladım. Senin değil belki ama Kanada benim kardeşim." diyerek gittiğinde içimde öfke alevlenmişti.

-

"Kıskançlık, eziklik, hiç sayılmak, yok sayılmak ve bir kukla olmak... bunların hiçbirini bilmezsin değil mi?" derken göz yaşlarım akıyordu. Acınası bir hâldeydim. Onu yok etme planım bir savaşa yol açmıştı ve kaybetmiştim. Şu an karşımda Kanada'yla beraber duruyordu. Beni gerçekten hiç yapacaklar.

Sırlar Dünyası - DüşüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin