"İyi olucak mı?"
"Çok şükür erken getirmişsiniz. Eşiniz bir iğne falan mı oldu?"
"Hayır bildiğim kadarıyla olmadı"
"Kolunda iğne izi var ve ayrıca iğne olmuşsa bu yan etki yapmış. Kalp krizi geçirmesine neden olmuş."
"Anladım, uyanıcak değil mi?"
"Evet ona yaptığımız iğne etkisini gösterecektir. Tekrar geçmiş olsun"
Odadaki kapı kapandığında duyduğum sesleri algılayamamıştım. Gözlerimi yavaşça araladığımda karşımda volta atan Ilgazı gördüm.
"İyiyim yarbay" dediğimde sesim çatallı çıkmıştı. Ilgaz beni duyunca yanıma gelip elimi tuttu
"Ah be kızım her iğneyi vurdurma öyle ölecektin az kalsın."
"Ne iğnesi ya. Ben iğne falan vurdurmadım. Ayrıca iğneye fobim var benim." elinden destek alarak yatakta oturdum. Sızlayan koluma bakıp korkuyla gözlerimi açtım "Bana iğne mi yaptılar."
"Evet sana iğne yaptılar ama koluna değil. Kolundaki senin önceden yaptırdığın iğne"
"Ya ben iğne yaptırmadım diyorum Ilgaz." anlaması için gözlerine kenetlendim.
"Ha sen ciddisin. İyi de o zaman bu ne. Az kalsın kalp krizinden götürecekti bu seni."
"Nerden bileyim canım aa. Ne zaman çıkıyoruz şu hastaneden. Rahatça uyumak istiyorum." diye mızmızlandım.
"Önlem için 2 saat daha tutacaklar. Sonra götürürüm seni" sırtımda yastıkları düzeltti.
Kolundan tutup yatağa doğru çektim
"Gel şurada yat bende rahat uyiyim." dediğimde itirazda bile bulunmasına izin vermeden başımı karnına yasladım. O kadar huzurlu hissettim ki gülümserken uyumuş olabilirim.//
Gözlerimi açtığımda başım yukarı kalkıp iniyordu. Üstüne yattığım vücudu anlayınca gözlerimi ona çevirdim. Mışıl mışıl uyuyordu benim ayım. Benim dedim lan. Evet benim. Öyle olsun istiyorum çünkü. Yanlışlıkla görüntülü aradım ama tişörtün altındaki vücududa görmüş oldum ehehehh.
Kendimi onun kollarından kurtarıp yumuşak saçlarını okşadım. Rahatsızca gözünü yumduğunda uyanacağını anlayıp elimi çektim.
"Sonunda uyandın yarbay" diye söylendim.
"İçim geçmiş ya. Günlerdir uyuyamıyordum." dedi ve yüzünü kaşıdı.
"Tamam kalk beni otelime götür" diyerek yatakta zıpladım.
"Yemin ederim çocuksun."
"Sen birde savcının karşısında gör beni heheyt. Hadi kalkk" diyerek elinden çekiştirdim.
Hastaneden çıkış işlemlerini hallettikten sonra arabaya bindik ve yol boyunca yarınki duruşmanın nasıl ilerleyeceğinden bahsettim.
Otelin önüne geldiğimizde odaya kendim çıkabileceğimi söyleyip arabadan indim. Odanın önünde kapıyı açmaya çalışırken koridorun sonunda o tanıdık yüzü gördüm. İşte tam o sırada her şey gözümün önünde canlandı. Kadın beni görmeden odama girip kapıyı kilitledim ve telefonumu açıp hızla Ilgazı aradım.
Bir çaldı.. İki çaldı.. Üç çaldı..
Yok Yok Yok.Tekrar arayıp kulağıma götürdüm bu sefer ilk çalışta açtı
-Müsait değilim Burcu. Sonra arasam
"Olmaz. Acil otele gelmen gerekiyor ama dikkatli gel."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burgaz
Teen FictionYanlışlıkla birisini görüntülü arayıp çokta samimiyet kuramamışken yardım etmeye gidip üstüne bu kişinin ilk aşkın çıkmasıyla devrelerin yanmasını izliyoruz. İkinci hikayeyi yazdım "IlBurAs" yayında!