İznim bitmişti ve her sabah olduğu gibi işe hazırlanmaya başlamıştım.
Şu şekil giyindikten sonra hafif makyajla yüzüme renk verdim ve saçlarımı düzleştirdim.Kahvaltı için yanıma sandviç ve meyve suyu koydum dışardan ambalajlı yiyecek satın almaktansa bunu tercih ediyordum. Sıcak kahvemi termosa koydum ve onuda yanıma aldım.
Oğuz evde olduğundan anahtarı almayacaktım. Uyuyup uyumadığını kontrol etmek için odasına girdiğimde horluyordu. Onun bu haline gülüp fotoğrafını teyzeme yolladım ve evden çıktım.
Arabada giderken meyve suyu eşliğinde sandviçimi yedim ve youtube videosu izledim. Sabah trafiğinden dolayı tin tin gidiyordum. Bu şehirin kalabalıklığı beni çok yormuştu.
Tam yeşil ışık yandığında telefonum çalmaya başladı. Elimdeki sandviçi diğer elime aldım ve o elimle direksiyonu tutmaya devam ettim. Boşta kalan elimle telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Günaydın savcım. Çok mu özlediniz beni?"
-Ya tabi gözlerim yollarda kaldı.
"Şu anda araba kullanıyorum savcım gelince konuşalım görüşürüz."
Bir şey demesine müsaade etmeden telefonu kapatıp yan koltuğa attım. Sandviçimi ağız tadıyla yerken yoluma devam ettim. Savcı yine boş yapacaktı anlaşılan.
Araba otoparka girdiğinde hemencecik boş yer bulup park ettim ve çantamla telefonumu alıp arabadan indim. Elimdeki çöpleri de geri dönüşüme ayrıştırdım ve arabayı kitleyip içeriye girdim.
Asansörde saçlarımı düzeltirken telefonum çaldı. Arayan Nehirdi.
"Efendim Nehircim?"
-Nasılsın canım
"İyiyim sen?"
-İyiyim bende. Şey dicektim ya hep beraber bir akşam yemeği mi yesek?
"Hep beraberden kastın kim?"
-Ben sen Oğuz. Uğuruda çağıralım hatta görüşmüyoruz uzun zamandır.
"Tamam söylerim."
-Oldu o zaman tutmiyim ben seni görüşürüz.
"Görüşürüz"
Asonsörün durmasıyla telefonu cebime koydum ve tüm ciddi tavrımla içeriye girdim. Herkesin işi çok olduğundan beni görecek halleri yoktu. Buna çok takılmadan odama gittim ve evraklarımı kontrol ettim.
.
.Pekte yorucu geçmeyen günün ardından Savcıyla beraber restorana gidiyorduk. Hiç iyiraz etmemesine üstelik onun arabasıyla gidiyor olmamıza şaşırmıştım.
Yol boyu bir şey konuşmamaıştık ve mekana gelincede arabadan inmedik. Şahsen bir şey demek ister gibi göründüğünden onu bekliyordum.
Emniyet kemerini çözüp bana döndü "Beni bu kadar iyi tanıman rahatsız ediyor."
"Anlat Uğur. Ne diyeceksin?"
Sıkıntılı bir nefes verdi ve etrafına bakındı. Ben hala ondan gözlerimi ayırmamış duruyordum.
"Burcu... Ben galiba Rabia'ya evlenme teklifi edeceğim"
Göz devirip önüme döndüm "Gelince edersin neden gerildin ki bu kadar?"
"Geldiğinde İzmirde olucak."
"Çözersin" dediğimde ofladı ve önüne döndü
"Yardım istedim Burcu moral bozmanı değil." dedi sessiz tonda. Onun buna cidden kararlı olduğunu anladığımda şaşırdım.
Tamam ilişkileri de çok uzun sürmüştü ama daha yeni barışmışlardı falan ne bileyim.
"Uğur.." ona dönüp elini ellerimin arasına aldım "Her ne kadar kavga etsekte seni abim olarak görüyorum. Ayrıca benden ilk defa bir konuda yardım istedin ve ben bunu ciddiye alamıyorum da yani kusura bakma. Ama sizin ilişkinize olan inancım hala var. Çok anlattın sonuçta."
"Yardım eder misin?" gözlerimin içine baktı.
Uzun süren bakışmanın ardından geriye çekildim "Ederim". Bende kemerimi çözdüm ve ona gülümseyip arabadan indim.
İçeriye girdiğimizde bu dörtlü evlilik teklifi hakkında fikirlerini sunup planını hazırladı ve yemeklerini yiyip evlere dağıldılar.
.
.Ertesi günde tempo aynıydı. Uyan rutinleri hallet işe git dosyalara bak eve dön uyu ve kısır döngü. Böyle geçen birkaç günün ardından artık izinliydim. Bir dava almadığım için genelde izinli oluyordum.
"Burcu!"
Yan odadan bağıran Oğuzun yanına gittim ve elim belimde ne var bakışlarıyla onu dikizledim. Çantasını ayarlıyordu. Artık gitme vakti olduğunu söylemişti. Aslında birkaç gün daha kalır diye düşünmüştüm ani olmuştu bu ayrılık.
"Ne dikiliyorsun kızım yardım etsene." dedi eliyle bavulunu işaret edip.
"Tamamm." yanına gittim ve yatağın üstündeki her şeyi teker teker katlayıp bavula yerleştirdim.
Nedense bugün pek keyfim yoktu. Belkide evde yalnız kalacağımdandı ama bilemiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burgaz
Teen FictionYanlışlıkla birisini görüntülü arayıp çokta samimiyet kuramamışken yardım etmeye gidip üstüne bu kişinin ilk aşkın çıkmasıyla devrelerin yanmasını izliyoruz. İkinci hikayeyi yazdım "IlBurAs" yayında!