"Geldiğiniz için çok teşekkürler." sarıldım.
"Allah bir ömür mutlu etsin kızım. Ilgaz oğluma da söyledim çok tatlı hanım hanım bir kızsın çok sevdim seni."
"Sağolun teyzeciğim."
El salladı ve yanımızdan uzaklaştı. Sadece çekirdek aile kaldığımızda çiçek atmak üzere tüm arkadaşları topladım.
"Yenge! Yenge bir saniye."
Yusuf yanıma geldi "Çiçeği bana ya da Nehire atar mısın? Ben şu işimi aradan çıkarıyım."
"Yusufçum sağol ya. Tamam ne tataftasınız bakıyım" arkamı dönüp Nehire baktım "Yer değiştirmesin."
Eliyle tamam işareti yaptı ve gitti. Bugün canım arkadaşım evliliğe bir adım yaklaşacaktı çok mutluydum.
Ilgaz karşımda bana bakıp gülümserken ben bağırıyordum.
"BİİİRR..İKİİİ..ÜÇ" ve çiçeği yanlış hesaplamadığımı umarak Nehire attım.
Arakamı dönüp baktığımda çiçek Yusuftaydı ve herkes birer adım geriye çekilip olacakları izledi.
Herkes üzerine bir şey almayı akıl etmiş ama ben edememiştim. Ellerimi birbirine sürterek ısınmaya çalıştım ve çiftimi izledim.
Yusuf çiçeği Nehire verince Nehir ona karşı cilveli cilveli güldü. Sonra o beklenen diz çöküşü asla beklemeyen Nehir ufak bır çığlık atıp ağzını kapattı ve Yusuftan uzaklaştı.
Nehir şok içinde bir bana bir Yusufa bakarken Yusufun ağzından o sözler döküldü.
"Biliyorum çok erken ama benim amacımın seninle oyalanıyor olmadığımı bilmeni istiyorum. Böyle konular çok ciddi ve bende çok ciddiyim. Seni seviyorum asla saklamadım da bunu. Gel tut elimden hemen evlenelim demiyorum ama en azından bu ilişkinin adını koyalım."
"Yusuf... Ne diyeceğimi bilmiyorum."
"Nehirim benimle evlenir misin?"
Yusufum bu sözüyle ciddi anlamda bir sessizlik olmuştu. Nehire doğru fısıldadım herkesin duyacağını bilerek.
"Evet de gül gibi oğlanı kaçıramazsın."
Herkes gülmeye başladığında Nehir bana baktı. Ona gözlerimi kapatarak onay verdiğimde başını salladı ve "Evet!" diyerek bağırdı.
İkisş birbirine sarıldığında etrafta Ilgazı aradım. Böyle bir anı izlememişmiydi cidden? Az önce buradaydı sanki.
Kollarıma bir şeyin değmesiyle ödüm bir yerlerime karışmıştı. Omuzlarımdan tutulmasıyla arkamı döndüm.
Ilgaz üzerime şal getirmişti. Düşünceli kocam.
Koynuna girdim ve burnumu ısıtmaya çalıştım.
"Evlere dağılalım mı?"
Ilgazın sorusuyla üşümeye başlayan herkes onaylamıştı. Arabalara doğru geçtik ve herkese baktım.
"Hepinize her şey için teşekkür ederiz. Sizi de tebrik ederiz NehYus çifti."
"Teşekkürler canım arkadaşım. Hadi bir an önce gidelim yoksa buz kütlesine dönüşücez."
"Haklı gerçekten"
Uğurun sesini bugün çok az duymuştum. Rabiayı kolunun altına almış ısıtmaya çalışıyordu.
Havaya öpücük atıp el salladım "İyi geceler."
"İyi geceler arkadaşlar" diyerek ardımdan arabaya binen kocamla evin yolunu tuttuk. Evimizin yolunu tuttuk.
"Ilgaz şahaneydi her şey."
"Ben daha çok evde olucaklar kısmıyla ilgileniyorum Burcu sorun olmaz değil mi?"
"Islak mendil var mı şu makyajımı çıkarmaya başlıyım." tacı çıkartıp saçımı çözmeye başlamıştım.
"Olması lazım şurada" torpidoyu açıp ıslak mendili çıkardı ve kucağıma koydu.
"Gider gitmez duşa gireceğim yaramazlıkların biraz bekler umarım."
"Ne zamandır bekliyorum hiç sıkıntı olmaz. Bende öbür tarafta alırım duşumu."
"Anlaştık."
Makyajı yüzümden çıkarırken gözlerim dolmuştu ve ağlamaya başlamıştım.
"Burcu ne oldu iyi misin, bir yerine bir şey mi oldu?"
"Ay Ilgaz bırak ağlıyım ya cidden çok mutluyum."
"Ahahaah bir tanem yapma nolur ben senin ağlamana kıyamam ki."
Evin önüne geldiğimizde arabayı durdudup bana döndü.
Ona bakmadan makyajımı sildim ve işim bitince kendisini gülmemek için zor tuttuğunu fark ettim.
Alayla omzuna vurdum "Ya Ilgaz."
"Ne var? Ağladın ya şimdi gözlerinin rengi okyanus mavisi oldu. Çok güzeller bırak tadını çıkarayım."
Dudağımı büzdüm ve arabadan indim. Peşimden o da indiğinde kapıyı açtı ve gireceğim sırada beni kucağına aldı.
"Ilgaz ne yapıyorsun?"
Bir şey demeyip içeri girdi ve kapıyı ardından itekledi. Işıklarıda dirseğiyle yaktığında odamıza çıktı ve kapının girişinde beni indirdi.
"Benim giysilerim giyinme odasında seninkilerin burada olduğunu biliyorum. 15 dakikan var."
Dudağımı öptü ve geriye çekildi.
Arkasından öylece bakarken seslendi.
"14 dakika 54 saniye."
Ona güldüm ve geceliği alıp duşa girdim. Ilgazıçok özlemiştim ama bir o kadar da yorgundum.
Sıcak suyun altına girdim. Saç spreyi sıkmaktan batmış olan saçıma şampuanla masaj yaptım mis gibi kokmuştu. Vücudumu da lifleyip çıktım. Biraz saçlarımı kuruladım ve geceliğimi giyip odaya girdim.
Ilgaz uzanmış tavana bakıyordu. Kapıyı kapattığımı duyduğu gibi ayaklandı.
Her ne kadar komik olsada gülmüyordum. Birazdan yaşanacakları tahmin bile edemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burgaz
Teen FictionYanlışlıkla birisini görüntülü arayıp çokta samimiyet kuramamışken yardım etmeye gidip üstüne bu kişinin ilk aşkın çıkmasıyla devrelerin yanmasını izliyoruz. İkinci hikayeyi yazdım "IlBurAs" yayında!