Tırnaklarımı kemirmekten bir hayli yorulmuştum. Banyoda dört dönüyordum. Gidip gelip küvetin kenarına koyduğum teste bakıyordum.
Zaman bir türlü geçmiyordu. Ki buralara Gayenin ısrarıyla gelmiştik. Neden böyle bir şey yapıyorduk sorgulayamıyordum bile. Resmen kafayı yiyecektim.
Bugün günlerden perşembe. Yani Ilgazın gideceği günün sabahı. Birkaç gündür Gaye başımın etini yiyordu ve en sonunda bir test almıştık.
Ilgazı da annesine gönderdiğimizden içimiz rahattı ama değildi. Ya hamileysem? Ilgaza söyleyemezdim. Onsuz bebeği nasıl idare edecektim? Çok korkuyordum.
Uzun zamandır testi kontrol etmediğimi fark ettiğimde dönüp baktım. Dolan gözlerim yüzünden ikinciye kontrol edemesemde iki çizgi gördüğüme emindim.
Sesli bir şekilde ağlamaya başladığımda Gaye hızla içeri girdi.
"Abla noldu?!"
Sırtımı küvete yaslayıp oturduğumda yanıma geldi ve elimdeki testi alıp baktı.
"Hadi be! Dur emin olmalıyız. Bir tane daha yapalım ya da hastanrye gidelim."
Başımı salladım "Hayır. Emin olmak istemiyorum. Buna hazır değilim. Ilgazdan da saklayamam. Emin olmamak en iyisi."
Göz yaşlarımı sildiğinde beni ayağa kaldırdı "Tamam o zaman toparlanman lazım."
"Gaye... Ne olur abine veya bir başkasına bak Oğuza bile asla ama asla söyleme. Nehir Rabia başta olmak üzere. Kimse bir şey bilmeyecek."
Omzunu silkti "Zaten kesin bir şey yok neden söyliyeyim ki?"
"Aferin küçük kardeşim." güldüm ve beraber bu testi sakladık.
Bu anı kafamdan silmeye çalışıyordum. Gaye yanıma gelip elini omzuma koyduğunda göz göze geldik.
Gülümsedi "Eğer böyle bir durum varsa seni asla yalnız bırakmayacağımızı bilmeni istiyorum. Her şey güzel olucak. Sakın korkma."
Ağlamaya başlamıştım başımı salladım "Teşekkür ederim."
Bana sarıldığında daha çok ağlamaya başlamıştım. Ilgazsız hamilelik süreci beni sıkıyordu.
"Hadi toparlan gitmemiz lazım."
"Sen geç eve ben biraz kendime geliyim."
Anlayışla gülümsedi ve odadan çıktı. Birkaç dakika bekledim ve hemen kalkıp ikinci testi yapmak için banyoya girdim. Sadece ben bilecektim ne olduğunu.
Testi hallettiğimde odaya geçtim ve stresli bir bekleyişe başladım. Reglimin gecikmesi ve beraberinde getirdiği halsizlik mide bulantısı kusma hiç nırmal değildi. Ağrılarım da vardı.
On beş dakika bittiğinde teste baktım. Baktım. Baktım. Ve onu da diğer sakladığım testin yanına koydum.
Anne olucaktım. Küçüklük aşkımla evlenmiştim. Mutlu olmam lazımdı ama istemsiz akan göz yaşlarımı durduramıyordum. Elimi yüzümü yıkayıp evden çıktım ve bizimkilerin yanına gittim.
Kapıyı çaldığımda açan Ilgazdı. Ona söylemeden nasıl duracaktım?
Elimi tuttu içeriye baktı sonrada kapıyı kapatıp beni dışarı çıkarttı.
"Nereye gidiyoruz?"
"Toplanma yerimize."
"Kimlerle?"
"Ay Burcu kimlerle olucak bizimkiler var işte sevgilim."
Daha fazla konuşmayıp beni peşinden sürüklemesine izin verdim. Parka geldiğimizde donatılmış bir masa vardı. Kahvaltı sofrası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burgaz
Teen FictionYanlışlıkla birisini görüntülü arayıp çokta samimiyet kuramamışken yardım etmeye gidip üstüne bu kişinin ilk aşkın çıkmasıyla devrelerin yanmasını izliyoruz. İkinci hikayeyi yazdım "IlBurAs" yayında!